Şara'nın Fehim İsa'yı Savunma Bakan yardımcısı yapıp kuzeyi teslim etmesi PKK ve İsrail'i çıldırttı

Mete Yarar Suriye ordusunda kritik göreve getirilen Fehim İsa'yı anlattı: Bu atamadan İsrail ve PKK memnun değil

Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Türkmen komutan Fehim Ertuğrul İsa'nın Yeni Suriye Ordusu Savunma Bakan Yardımcısı ve Kuzey Bölge Komutanı olarak atanmasını değerlendirdi. "Fehmi İsa’nın bu göreve getirilmesinden memnuniyet duyuyorum." diyen Yarar, "Türkiye’nin işini kolaylaştırır. Fehmi İsa’yı tanımayan özel kuvvetçi veya MİT personeli yoktur. Sınırda görev yapan herkes tanır. Bu Türkiye’nin gücüdür" dedi. Türkiye'nin bölgede tüm adımlarını bilerek ve gerçekliği gözeterek attığını vurgulayan Yarar, "Bu atamadan İsrail’in veya PKK’nın memnun olduğunu söyleyemeyiz." ifadelerini kullandı.

Eski adıyla Suriye Milli Ordusu’nda 2. Kolordu Komutanı olarak görev yapan Türkmen kökenli Fehim Ertuğrul İsa, Yeni Suriye Ordusu’nun Savunma Bakan Yardımcılığı ve Kuzey Bölge Komutanlığı görevine getirildi.

Bu atamayla birlikte, Halep kırsalı başta olmak üzere Suriye’nin kuzeyindeki geniş bir bölgenin askerî kontrolü onun sorumluluğuna geçti.

Fehim İsa, geçmişte Türkiye’yle yakın çalışan ve terör örgütlerinin hedef aldığı önemli saha komutanlarından biri olarak biliniyor.

Türkmen komutan Fehim İsa - Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara

Atama TVNET'te Serhat İbrahimoğlu moderatörlüğünde canlı yayınlanan Net Bakış programında ele alındı.

"Tanımayan MİT personeli yok"

Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Türkmen komutana verilen görevden dolayı büyük memnuniyet duyduğunu belirtip, "Türkiye’nin işini kolaylaştırır. Fehmi İsa’yı tanımayan özel kuvvetçi veya MİT personeli yoktur. Sınırda görev yapan herkes tanır. Bu Türkiye’nin gücüdür." dedi.

"Bu atamadan İsrail ve PKK memnun değil"

Türkiye'nin bölgede tüm adımlarını bilerek ve gerçekliği gözeterek attığını vurgulayan Yarar, "Türkiye, ister Suriye hükümetiyle ister İsrail veya PYD ile ilgili meselelerde son derece net bir tutum sergiliyor. Bu atamadan İsrail’in veya PKK’nın memnun olduğunu söyleyemeyiz." ifadelerini kullandı.

Yarar'ın konuya ilişkin değerlendirmesinin tamamı şöyle:

"Biz o gün Fehmi İsa’yla görüşmek için gittik. Biri bize “görüşün” mü dedi? Hayır. Neden gittik? Çünkü doğru insanın o olduğunu düşündük.

O güne kadar, yani Şam düşene kadar Türkiye’nin yanında olan ve Türkiye için mücadele eden grup Suriye Milli Ordusu’ydu. Bu yapının en önemli unsurlarından biri ise Suriye Türkmenleriydi. Sorun tam da burada başlıyor.

Nedense Türkiye’nin çıkarlarını savunduğunuzda “yabancı düşmanı” ilan ediliyorsunuz. Ama PYD’nin haklarını savunduğunuzda “liberal”, “insan hakları savunucusu” ve “kardeşlik yanlısı” olarak görülüyorsunuz. Fakat Suriye Türkleri bu çerçeveye hiçbir zaman dahil edilmez. Bu konuda konuşmanız bile istenmez. Üstelik size, milliyetçi görüntüsü altında bazı kişiler aracılığıyla saldırılır. Çünkü başka biri saldırırsa cevabınızı verirsiniz ama milliyetçi görünen biri söyleyince susmak zorunda kalırsınız. Hatta bu söylemleri DEAŞ’la bile ilintilendirmeye çalışıyorlar. Çünkü işlerine gelmiyor.

Fehmi İsa’nın bu göreve getirilmesinden memnuniyet duyuyorum. Tüm Suriye’deki Türkleri bu görevlerde görmekten onur duyuyorum. Bu atamadan İsrail’in veya PKK’nın memnun olduğunu söyleyemeyiz. Özellikle kuzey sahası dediğimiz, sınır güvenliği açısından kritik olan bölgede, Türkiye’yle yakın çalışmış, komutanların ve istihbaratçıların tanıdığı bir ismin görev alması Türkiye’nin işini kolaylaştırır. Fehmi İsa’yı tanımayan özel kuvvetçi veya MİT personeli yoktur. Sınırda görev yapan herkes tanır.

Bu Türkiye’nin gücüdür ve bu gücün orada olmasından mutluluk duyuyorum. Bu mutluluğumu da açıkça ifade ediyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın ziyaretiyle ilgili olarak da... Bazı dönemlerde “acaba süreçte sıkıntı mı var” diye soruluyor. Ancak bence süreç hızlı bir şekilde ilerliyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın açıklamaları da bunu gösteriyor. Türkiye, ister Suriye hükümetiyle ister İsrail veya PYD ile ilgili meselelerde son derece net bir tutum sergiliyor.

Savunma Bakanı ya da MİT Başkanı doğrudan konuşmasa da, Dışişleri Bakanı üzerinden Türkiye’nin tavrı net şekilde ortaya konuyor. Bu meselelerde muğlaklık yok. Türkiye, PYD konusunda ne yapacağını bilen bir ülke. Dış politika, denge ve sahadaki gerçeklikler önemlidir. Türkiye de bu gerçekliği gözeterek hareket ediyor."