Selde mahsur kalan aile, evin duvarını kırarak kurtuldu
Bartın'da yaşanan felakette boyu iki metreye ulaşan sel sularının girdiği evde mahsur kalan aile, evin içinde kırdıkları duvar sayesinde kurtuldu.
Kastamonu, Sinop ve Bartın'da yaşanan sel felaketinde şimdiye kadar 38 kişi hayatını kaybetti, kayıp vatandaşlar için arama kurtarma ekipleri gece gündüz çalışıyor.
Yaraların sarılmaya çalışıldığı Bartın'da da bir ailenin selden kaçmak için verdiği yaşam savaşı, facianın boyutlarını bir kez daha gösteriyor.
Ulus ilçesine bağlı Derecik Mahallesi’nde yaşanan sel felaketinde mahsur kalan Ergün ailesi, o anları anlattı.
DUVARI KIRARAK SEL SULARINDAN KURTULDULAR
Dağdan gelen sel sularının boyu iki metreye ulaştı. Sel suları nedeniyle evlerinde mahsur kalan aile, balyozla duvarı kırarak selden kurtulmayı başardı. Baba Erdem Ergün ise selden kaçtığı sırada kırık konserve kavanozlarına basınca ayaklarından yaralandı. Tedavisi tamamlanan Erdem Ergün, enkaz kaldırma çalışmalarında ailesine destek olmaya çalışıyor.
"KAPIYI ZOR KAPATTIK, DUVARI KIRDIK"
Çocukları ile birlikte yaşadıkları dehşet anlarını anlatan Sultan Ergün, "Biz evin önünde borumuz vardır. Onu tıkandı sandık. Birden eve geldim. Sel birden kapımıza geldi. Kayınvalidem ve eşim de vardı. üçümüz birden kapıyı kapatmaya çalıştık. Sel bizden kuvvetli çıktı. Kapımızı zor kapattık. Çocukları kucağımıza aldık. İçeride kaldık. Duvarı kırdık. Geçeceğimiz şekilde duvarı kırarak bizi yukarı çektiler. Sular çekilince bizi kepçe ile aldılar" diye konuştu.
"O AN YAPACAK BİR ŞEYİM YOKTU"
36 yaşındaki Erdem Ergün, kırık cam kavanozlarına basarak yaralandı. Bir taraftan duvarı kıran Ergün, odada mahsur kalan yakınlarını bulundukları yerden kurtardı. O anları anlatan Ergün, "Biz evde toplam 13 kişiydik. Saat 00.00 itibariyle dükkanı kapattık. Ben eve geçtim. Yağmur da yağıyordu. Babam çabuk gelmemi söyledi. Evin önündeki küçük rögar vardı. Onu açtık. Yukarıdan su gelmeye başladı. Dere yatağı doldu. Su otomatik olarak bizim oraya akmaya başladı. Biz kendi imkanlarımızla ahırdan hayvanları dışarı çıkardık. Su birinci katın cam seviyesine çıkmaya başlayınca aşağıda yeğenlerim vardı. Annem babam vardı. Kapıları kapattık. Onların dışarı çıkma şansı yoktu. Bende merdiven boşluğunda balyoz denk geldi elime. Balyozu aldım. Duvarı kırdım. Hepsini ikinci kata çıkarttım. Su seviyesi iyice yükselmeye başlayınca üçüncü kata çıktık. Dua ederek kendimizi kurtarmaya çalıştık. Daha sonra Allah razı olsun. AFAD ekipleri geldi. Bizi kurtardı. Kış için ürettiğimiz konserve kavanozları vardı. Onların üstüne basmak zorunda kaldım. Ayaklarımı o sırada kavanoz kırıkları ayağımı kesti. O an yapacak bir şeyim yoktu. Yapmam lazımdı yaptım" diye konuştu.
"BİZİ KURTARMALARI İÇİN IŞIK YAKIP EL SALLADIK"
Bir anda gelen sele kapılmamak için dış kapının koluna tutunduğunu anlatan Şengül Ergün, "Sel birden arka tarafımızdan gelince ilk zaman hayvanlarımızı ahırdan çıkartmaya gittik. Ahırı su basmış. Sonra evin önüne geldik. İneğimiz hissetti galiba. Bizi yıktı geçti. Elimde üç aylık buzağım vardı. Kapının önünde bekliyorduk. Koca sel gelince kapının koluna tutundum. Çocuklar da içeri torunları kurtarmaya gitti. Ben dışarıda selin altında kaldım. Bana kapıyı araladılar. Su içeriye doğru dolmaya başladı. Ben oğlum, gelin üçümüz kapıyı zorla ittik. Oğlum burayı kırdı. Kendimizi bu tarafa geçirdik. Üst katta oturan oğlum kırdı. En son üçüncü kata çıktık. Her yere bağırdık. El salladık, ışık yaktık. İmkanı yoktu. Çocukları da kucağımızda alıp öbür tarafa geçirdik. Ben bile etkilendim. Hiç uyku uyuyamıyorum" şeklinde konuştu.
Evi kullanılamaz hale getiren selden geriye eşyalar ve son anda kurtarılan çocukların oyuncakları kaldı.