Gündem
  • 21.6.2006 02:48

ŞEMDİNLİ'DE ADALET TECELLİ ETTİ Mİ?

ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:

Tam masadan kalkarken


DÜN Hırvatistan dönüşü direkt yazı işleri toplantısına girdim.Tabii ki konu, Şemdinli olayında verilen cezalardı.

Şöyle ilginç bir tartışma vardı.

Şemdinli davası 7 Mayıs’ta başlamış ve 19 Haziran’da sonuçlanmıştı.

Tam bir bilançosunu çıkaramadım.

Ama herhalde Türk yargı tarihinde rekor sayılabilecek bir hızla karar bağlanmıştı.

* * *

Mahkeme ile ilgili bazı sorular da vardı.

PKK’ya yakınlığı ile tanınan bir gazete, hákimlerden birinin izne çıkacağını önceden yazmıştı.

Nitekim öyle olmuş ve onun yerine gelen daha da ağır bir ceza istemişti.

Tabii en çok konuşulan konu, Türkiye’de bir mahkemenin bu kadar büyük bir hızla karar vermesiydi.

Bazı arkadaşlarımız bu soruları manşete çıkarmayı teklif etti.

Ancak başka bazı arkadaşlarımız şu argümanı ileri sürdüler:

"Biz Türkiye’de hep mahkemelerin geç karar vermesinden şikáyet ediyorduk. Şimdi bir mahkemeyi hızlı karar verdi diye eleştirecek miyiz?"

Makul bir görüş.

Neticede bu tepkiyi vermek yerine daha ortadan bir başlığı tercih ettik.

Tam masadan kalkarken bir arkadaşımız şu görüşünü dile getirdi:

"Bu hákimlere söyleyecek lafımız yoksa, o zaman banka hortumcularının davalarını gören hákimlere söyleyecek bir sözümüzün olması gerekmez mi?"

Bu da çok makul bir görüş.

Banka hortumcuları neredeyse beş yıla yakın bir süredir yargılanıyor.

Bazılarınınki zamanaşımına bile uğradı.

Banka hortumcuları konusunda işi bu kadar ağırdan alan bir yargı sistemi, iki astsubayın karıştığı bombalama olayını bu kadar hızla karara bağlayabiliyorsa, bunlardan hangisinde yanlışlık var?

* * *

Şu hain soru herhalde benim gibi birçok insanın kafasına takılmıştır.

Acaba Yüksek Askeri Şûra’dan önce
"Verilmek istenen bir mesaj mı vardı?"

Eğer öyleyse, bu karara başka bazı "arzular" karışmış demektir.

O nedenle içimden bu kararı ne "övmek" ne de "yermek" geliyor.

Ama dürüstçe davranmam gerekirse, içimdeki bazı şüpheleri dile getirmekten de kaçınamıyorum.

Yanlış anlaşılmasın.


Şemdinli olayının mutlaka aydınlatılması gerektiğine inanıyorum.

Van savcısına o nedenle çok kızıyorum.

Çünkü bu kadar önemli bir davaya siyaset soktu.

Kafaları karıştırdı.

* * *

Gelelim bir başka karşılaştırmaya.

Türkiye’de bu kadar hızla yargılanan başka biri var mı?

Var...

Abdullah Öcalan.

PKK elebaşısının, yargılanması 29 gün sürmüş.


Astsubaylarınki ise 1.5 ay.

Bir karşılaştırma daha yapabiliriz.

Sırp kasabı Miloseviç öldüğü sırada çok daha uzun süreden beri yargılanıyordu.

* * *

Türkiye bu kararla bazı iç ve dış "demokratların" gözünde olumlu puan almış olabilir.

Bir vatandaş olarak benim gözümde durum böyle değil.

Tekrar ediyorum, bu olay karanlıkta kalsın demiyorum.

Tam aksine bütün açıklığı ile ortaya çıksın.

Ama böyle apar topar hissi veren, "rövanşizm" kokan kararlarla değil...

* * *

Söyleyeceğim son söz şudur.

Umarım bu kadar kısa sürede verilen kararla "adalet gerçekten tecelli etmiştir"...

Yoksa, 20 yıldır o bölgede kahramanca savaşan askerlerimize, telafisi hiç mümkün olmayan bir iftira atılmış olacaktır.

Adalet gerçekten tecelli ettiyse de, Türk ordusunun bundan çıkaracağı çok büyük dersler olacaktır.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:45

İLGİLİ HABERLER