SERBEST BIRAKILAN TÜRK ŞOFÖR ABDURRAHMAN DEMİR: BAĞDAT'TAN YAKLAŞIK 200 KİLOMETRE UZAKLIKTA BİR YERDE REHİN TUTULDUK
ÖZCAN AYDIN
MANİSA -Duygulu anların yaşandığı kavuşma sırasında, Abdurrahman Demir sevinç gözyaşları dökerken, babası Tarhan Demir de pompalı tüfekle havaya ateş edip oğlunun dönüşünü kutladı.
Manisa'nın Salihli İlçesi'ne öğle saatlerinde gelen Abdurrahman Demir, daha sonra kendisini karşılayan yakınları ve arkadaşlarıyla birlikte Durasallı Beldesi'ndeki evine gitti. Burada büyük bir sevinçle karşılanan Demir, eşi Hamide, çocukları Devran (8), Zehra (7), Mizgin (6), Bediha (3), Dürket (2), annesi Bediha ve babası Tarhan Demir'e sarılarak gözyaşı döktü. Yakın akrabaları ve arkadaşlarıyla kucaklaşan Demir'in dönüşü nedeniyle, bir de dua okundu. Baba Tarhan Demir, oğlunun dönüşünü kutlamak için pompalı tüfeğiyle havaya ateş etmek isteyince, bir anlık korku yaşandı. Dikkatsizce tüfeği gazetecilerin üzerine doğrultan baba, daha sonra Abdurrahman Demir'in müdahalesiyle havaya kaldırarak birkaç el ateş etti. Abdurrahman Demir, daha sonra arkadaşları tarafından omuzlara alındı. Gözü yaşlı anne Bediha Demir, oğlunu öperek bir daha Irak'a gitmemesini istedi.
BMW'NİN BAGAJINDA SAATLER SÜREN YOLCULUK
Abdurrahman Demir, Irak'ta direnişçiler tarafından kaçırılış öyküsünü şu ifadelerle anlattı:
''Bağdat'a yükümüzü bıraktıktan sonra, dönerken Tıkrit yol ayrımında iki araç önümüzü kesti. Ellerinde uzun namlulu silahlar olan bir grup direnişçi, bizi silah zoruyla alıkoyarak arkadaşım Sait Unurlu ile birlikte bir BMW marka otomobilin bagajına kilitlediler. Irak'ın sıcağında bagajın içinde yaklaşık 200 kilometre yol aldık. Bu yolculuk sırasında, sıcak nedeniyle kaç defa bayıldığımızı hatırlamıyorum. Daha sonra kapalı bir yere getirildik. Ellerimiz kelepçeliydi ve 2 gün boyunca kelepçeli kaldık. Bize herhangi bir kötü muamele yapmadılar. Sadece yolculuk sırasında kötü muamele gördük. Bazen 2 kişi, bazen de 25 kişi yanımıza gelerek, sürekli ölüm tehditlerinde bulundular. Şirketimizin telefon numaralarını alıp görüştüler. Bu sırada, 'Türk şoförü Murat'ı öldürdük. Sizin şirketler de Irak'a taşımacılıktan vazgeçmezlerse, sizi de öldürürüz'' dediler. Bizim şirket vazgeçtiğini açıklamış ve daha sonra direnişçiler de bizi serbest bırakacaklarını söylediler. Arkadaşımla birlikte, bizi tekrar bir otomobile aldılar. Ancak bu kez bagaja koymadılar. Daha sonra Bağdat girişinde bir yerde indirdiler. Biz de Türk Konsolosluğu'na gittik.''
''AMERİKAN ASKERLERİNE GIDA GETİRMEZSENİZ, 2 AY İÇİNDE ONLARI BİTİRİRİZ''
Rehin tutuldukları yerde Türkçe ve Kürtçe konuşan direnişçi olmadığını belirten Abdurrahman Demir, direnişçilerin Arapça konuştuklarını belirterek, ''Bize, 'Kesinlikle bir daha Irak'a Amerikan yükü getirmeyin. Getiren Türk şoförlerini yakalarsak öldürürüz. Siz gıda getirmezseniz, Amerikan askerlerini 2 ay içinde burada bitiririz'' diyorlardı. Ben buradan Türk şoförlerine sesleniyorum; çok dikkatli olun. Onlar kesinlikle Amerikan yükü taşımamızı istemiyorlar. Yakaladıklarında ya rehin tutuyorlar ya da öldürüyorlar. Benim yaşadıklarımı Allah bir daha bana ve diğer tüm şoförlere yaşatmasın'' diye konuştu.
Abdurrahman Demir'in eşi Hamide Demir, eşine kavuştuğu için çok mutlu olduğunu belirtirken, baba Tarhan Demir ile annesi Bediha Demir, oğullarını bir daha Irak'a göndermek istemediklerini söyledi. Ancak Abdurrahman Demir, ''Başka çarem yok. Ekmek parası için gidiyorum. Eğer memleketimde bir iş bulamazsam, tekrar Irak'a giderim'' şeklinde konuştu. Durasallı Belediye Başkanı Mehmet Uygun, Abdurrahman Demir'e iş konusunda yardımcı olunacağı sözünü verince tüm ailede 2. sevinç yaşandı.
KARDEŞİ MİKAİL DEMİR DE IRAK'TA
Öte yandan Abdurrahman Demir'in kardeşi Mikail'in de şoför olarak Irak'a gittiği öğrenildi. Mikail'in küçük kızı Eylem, babasını fotoğrafını öperek dönmesini isterken, Abdurrahman Demir, kardeşinin Irak'ta Zaho'ya kadar gideceğini ve tekrar döneceğini söyledi. Kardeşi için endişeli olduğunu kaydeden Demir, Türkiye'ye dönmesi için çalışacağını ifade etti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:43