SERDAR TURGUT'TAN İLGİNÇ TESPİT. TÜRK MEDYASININ AMERİKAN HABER KAYNAKYLARI ZAYIFLADI

SERDAR TURGUT/AKŞAM Washington gazeteciliği Türk medyasının Washington ayağı ilk kez Hürriyet'ten Sedat Ergin ile Cumhuriyet'ten Ufuk Güldemir'in bu şehre temsilci olarak atanmalarıyla ciddi biçimde başladı. Aynı zamanda iyi arkadaş da olan bu iki gazetecinin rekabeti bir anda Amerika mahreçli diplomasi haberlerini gazetelerin manşetine, hem de o güne kadar görülmemiş sıklıkta çekti. Türk okurlar özellikle diplomasinin detayına giren haberleri ve Ufuk Güldemir'in meselelerin sosyal boyutunu da işin içine katan analizleriyle Türk Amerikan ilişkilerinin sanıldığından çok daha karmaşık olduğunu bu iki gazetecinin yanılmıyorsam 8 yıla yaklaşan Washington temsilcilikleri döneminde anladılar. Sedat, Ankara temsilciliğine getirilince ben, onun görevine talip oldum ve bu isteğim gazete yönetimi ve patron tarafından kabul edildi. Patron vurgulamasını özellikle yapıyorum çünkü Washington gibi önemli görevlere atama patrona sorulmadan yapılmazdı o dönemde. Sedat ile ben o güne kadar basında az görülen ve hala daha da görülmesi zor olan bir iş yaptık. Birlikte Washington'a uçtuk. O önemli haber kaynaklarını tek tek arayarak beni onlara tanıştırdı. Son derece profesyonel bir görev değişimi yaptık. Bu, bizi birlikte gören Amerikan kaynaklarında Hürriyet temsilciliğinin nasıl da önemli bir kurum olduğu imajını da yarattı gayet tabii ki. Ben bu vesile ile Sedat'ın kurmuş olduğu haber kaynağı ağının nasıl da zengin olduğunu öğrenme fırsatını buldum ve onun işine verdiği ciddiyeti bir kez daha gönülden takdir ettim. * * * İşe bu şekilde başlamak bana büyük bir avantaj sağladı. Pentagon akreditasyonum, Dışişleri giriş kartım inanılmaz hızla geldi. Bunun anlamı şuydu. Ben istediğim her an kartımı kullanarak bu iki önemli kuruma elimi kolumu sallayarak girebiliyordum artık. Onun bana tanıştırdığı haber kaynaklarını da hiç ihmal etmedim. Her hafta belirli bir program çerçevesinde onları ziyaret ettim. Tavırları uygun olanlarla da arkadaşlık kurdum. Şimdi diyeceksiniz ki bütün bu haber kaynaklarını sen iyi kullandın mı, sonuç nedir? O ayrı bir şey, ne yapıp yapamadığım benim sorumluluğum ve yapamadıklarım da benim beceriksizliğim. Ancak her hafta istikrarlı bir şekilde Amerikan devletinin Türkiye masalarını ziyaret etmenin sağladığı önemli bir şey de oldu. Onların aklına gazeteci denilince ilk sıralarda siz geliyordunuz ve bir haber sızdırılıcaksa da ilk aradıkları arasında siz yer alıyordunuz. * * * Sadece hatıralarımı yazmak niyetinde değilim gayet tabii ki. Varmak istediğim nokta şu. Ben uzunca bir süredir bazı istisnalar dışında Türk medyasının Amerikan haber kaynaklarına hakimiyet açısından çok zayıflamış olduğunu düşünmekteyim. Hele Sedat ve Ufuk dönemi düşünüldüğü takdirde bu zayıflamanın hayli belirgin olduğu kanaatindeyim. Bunun da Amerikan kaynaklarıyla alakası yok çünkü istenildiği takdirde onlar ulaşılmaya hazırlardır. Birçok Türk gazeteci Türk kaynaklarından daha rahat haber almanın verdiği rahatlama ile Amerikan kaynaklarını biraz ihmal ediyorlar galiba. Başbakan Erdoğan'ın ziyaretiyle bunları yazma ihtiyacı hissettim çünkü Amerikan tarafından alınan haberler yine zayıf kalıyor diye bir izlenimim var. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:33