Gündem
  • 12.7.2007 15:06

ŞEVVAL SAM: CHP FAŞİST BİR PARTİ OLDU!

Oyuncu, şarkıcı Şevval Sam'dan herkes gibi biz de bir Karadeniz albümü bekliyorduk. Ama o bir anlamda ezberimizi bozarak Türk Sanat Müziği'nin en sağlam eserlerinden oluşan "Sek"i yayınladı.

Aktüel'in haberine göre, röportaj yapmak için buluştuğumuzda ezberimizin bozulduğu yerin sadece müzik tarzı olmadığını fark ettik. Karşımızda "Hangi takımı tutuyorsunuz" sorusuna, hayranları darılmasın diye "Milli Takımı" diyen sanatçılardan farklı bir insan vardı. Hal böyle olunca ortaya segâh makamında politik bir muhabbet çıktı.

İnsanlar sizin Karadeniz şarkıları albümü çıkaracağınızı düşünüyordu. Tam tersi bir şey yaptınız Türk Sanat Müziği söylediniz...

Karadeniz dizisinden sonra insanlar benden bir Karadeniz albümü bekledi; yapsaydım popülist bir tavır olurdu. Yine yapacağım çünkü şarkıların hiçbir günahı yok. Türk Sanat Müziği pop gibi değil. İlk defa ben söylemiş değilim; son defa da ben söyleyecek değilim. Türk Sanat Müziği on sene dinlenir, gelip geçici değildir.

- Türk Sanat Müziği albümleri genelde nostalji kategorisinde değerlendiriliyor?

Ben nostalji denmesine de karşıyım. Biz Mozart dinlerken hadi nostalji yapalım diyor muyuz? Klasik müzik tüm zamanlara hitap eden müziktir.

- Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Aslında artık CD satılmıyor. Fakat albümüm promosyon yapmamamıza rağmen çok satıyor. İnsanlar ilk önce internetten indiriyor sonra beğenirlerse albüm alıyor. Artık müzisyenlerin de işi zor. Korsan piyasası yüzünden çok kaliteli işler yapılması gerekiyor yoksa insanlar almıyor.

- Korsan piyasası dinleyiciyi seçici mi yapıyor?

Tabii ki korsan kötü bir mesele. Bir sürü insanın emeği var o albümlerde. Ama bir gerçeklik de var. Evine ekmek almakta zorlanan birinin gidip 12 milyona CD almasını bekleyemem. Ayrıca onu bu eğlenceden mahrum bırakmak da istemem. Benim tek derdim o korsan albüm gelirlerinin mafya babalarına gidiyor olması. İnsanların mafyadan korsan albüm almalarındansa internetten indirmeleri daha evla. İnternetten indirenler şarkıyı beğenince albümün tümünü dinlemek istiyor. Albümlerin pahalı olması dinleyiciyi biraz seçici hale getiriyor.

- İzleyici sizi Karadenizli olarak tanıdı. Karadenizli misiniz?

Doğma büyüme İstanbullu'yum. Babamın babası Kürt, anne tarafı Selanikli. İzleyici beni Karadenizli biri gibi gördü ama sevdiği Karadenizliliğim değildi sadece. O dizi bir Romeo Juliet hikâyesiydi. İzleyici daha çok o durumu sevdi bence. İnsanlar mutluluk veren şeyler seviyor.

- Siz mutlu sonları seviyor musunuz?

O kadar çok mutsuzluk var ki etrafta. Galiba insanları en çok mutluluk hikâyesi çekiyor. Bazı insanlar "Mutlu sonları sevmem. Hayat öyle değil" gibi söylemler kullanıyor. Ben meseleye böyle yaklaşılmasından rahatsız oluyorum. İnsanların mutsuz sonlar isteyecek kadar şımarık olmalarını bu dünya hak etmiyor. İnsanların diyalogları değişti, jargonları değişti. Balık baştan kokar, siyasetin jargonundan belli aslında.

"Hayatın özü doz"

- Bütün bunlar olurken kendi hayatınızda mutlu olabiliyor musunuz?

Memleketin durumu ve kurtuluşu konusunda çok umutlu değilim. Bizim memleketimiz dünyanın en güzel memleketlerinden biriydi. Dünyada kendine yetebilen yedi ülkeden biriyken bugünkü durumumuza bakın. Her şeyimiz Amerika'ya bağlı. Bugün herkes Amerika'ya karşı ama Amerika'yı bu memlekete almak istemeyen çocukları çatır çatır kestiler, astılar ve kimse sesini çıkarmadı. Artık insanların seslerini çıkarması gerekiyor.

- Siz nasıl karşı çıkıyorsunuz peki?

Ben insanların aşırı tüketimine, hırslarına, faşizan yaklaşımlarına, aşırı yemek yemelerine karşıyım. Hayatın özü dozBir şeylerin ölçülerini kaçırdığımız zaman sonuçları iyi olmuyor. İnsanın da ölçüsü kaçtı şimdi. Baştan başlamalı; önce insan olmanın ne anlama geldiğini ortaya koymalıyız. Çok kalabalıklaştık mesela. Dünya bu kadar kalabalığı doyurmaya muktedir olmadığı için ben bireysel bir eylem yapıyorum; et ve tavuk yemiyorum. Eti de çok severdim. Öldürmek ve yemek doğanın döngüsü ama birileri benim gibi düşünse, deli gibi et yemese, yemek fabrikasyon haline dönüşmez.

- Politik tavır sizin sularınızda çok tercih edilen bir alan değil.

Kapitalizmin vurduğu yer insanın konformizmidir. Bu konfora sahip olan biri için bulunduğum yer ters duruyor olabilir. Ama ben vicdanı olan biriyim. Sadece memleketi İstanbul, Ankara, İzmir'den gören, sahneye çıkarken bir tane parfüm bitireyim, ne giyeyim diyen biri değilim. Aslında yanlışlıkla artist olmuş biriyim. Çünkü çok sıkılıyorum; giyinmekten, süslenmekten sıkılıyorum, televizyona çıkmaktan sıkılıyorum

- Sanatçılar genelde Milli Takım'ı tuttuklarını söyler, hele politik tercihlerini hiç açıklamaz. Belki de politik bir seçimleri olmadığı içinSizin politik bir tercihiniz var mı?

Uzun zamandır hayata karşı belli bir tavır sergileyen, cesaretli cümleler kuran, birtakım korkularla sözlerini saklamayan bir adam, bir hoca çıktı karşımıza. Ne sağ ne de sol, ne ileri ne de geri gibi yerlere oturtmak istemediğim insani özellikleri var. Bu memleketin nelere sahip olduğunun farkındaÇok zeki bir insanBu nedenle bağımsız milletvekili adayı Baskın Oran'ı destekliyorum. Ufuk Uras'ı da destekliyorum. En büyük açmazımız, böyle insanların mecliste olmamaları. Artık çok fazla seçeneğimiz yok. CHP'nin son derece faşist bir parti olduğunu düşünüyorum artık.

- Bütün partiler aynı şeyleri söylüyor gibi mi geliyor?

Mesela AKP, besmeleyle başlıyorsa bu onların gerçeği ve ben bunu biliyorum. Bana dürüst bir yaklaşım olarak görünüyor. Ama CHP besmeleyle başlayınca, burada bir oyun var demeye başlıyorsunuz. İşin kötüsü CHP'nin aydınları, memleketini seven, sahip olduğu cumhuriyeti seven ve kaybetmek istemeyen insanları kandırıyor olması. İşin en kötü tarafı aslında bu.

- Bayrak konulu bir miting serisi yapıldı. Bazılarında "Ordu göreve" sloganı atılan bu mitinglere birçok parti destek verdi...

Bazı artistler ve ünlüler vardır; birinin fotoğrafının çekileceğini fark ettikleri anda çaktırmadan kadraja girer. Oraya koştura koştura giden CHP, Demokrat Parti ve diğer unsurlar hepsi bir şekilde kadraja girmeye çalışan artist konumundalar. O yüzden siyasi manzaradan çok umutlu değilim. Bayrak mitinglerine bakıyorsunuz. Mitingi asker sahipleniyor, CHP sahipleniyor. Bir şeyi çok severseniz de dozunu kaçırırsınız. Vatanı milleti hepimiz seviyoruz ama dozunu iyi ayarlamalıyız. Vatanımızı milletimizi hepimiz seviyoruz ama güneye inin bakir koylara gidin boydan boya çöp. Dünyanın en güzel yerleri leş gibi. Öyle her yere bayrak dikmekle olmuyor.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 17:28

İLGİLİ HABERLER