Gündem
  • 28.10.2003 19:59

SEZER CUMHURİYET BAYRAMI MESAJI'NDA BAŞBAKAN VE BAKANLARA UYARILARDA BULUNDU!..

UĞUR ALICI ANKARA - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Cumhuriyeti koruma ve kollama yönünden herkese büyük bir sorumluluk düştüğünü belirterek, "Bu sorumluluk bağlamında belirtilmelidir ki, laik Cumhuriyet'e, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı kalma yemini eden Cumhurbaşkanı'ndan milletvekiline, Başbakan ve Bakanlardan, yargı mensuplarına, öğretim elemanlarından kamu görevlilerine herkes ve tüm yurttaşlarımız Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasa'da belirtilen niteliklerini korumak, özen göstermek ve bu ilkeler yönünden taraf olmak zorundadırlar" dedi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle bir mesaj yayınladı. Sezer mesajında, Yüce Atatürk'ün önderliğinde kurulan Cumhuriyet'le Türkiye'nin çağdaş yönetim biçimine kavuştuğunu, ulusun ve devletin, dünyada takdirle karşılanan bir yeniden yapılanma ve dönüşüm sürecine girdiğini vurguladı. Sezer, Türkiye'nin kısa sürede gerçekleştirdiği atılımlarla gelişen dünyada saygın bir konuma yükseldiğini belirterek, zor şartlardan çıkmış bir ülkenin demokratik bir rejimle başarıya ulaştığını belirterek şunları kaydetti; ''80. gurur yılına ulaşan Cumhuriyet'in başarıları, savaştan çıkmış, yanmış, yıkılmış, yokluklar içindeki bir ülkenin demokratik bir rejimle nereden nereye gelebileceğini, en güzel biçimde gözler önüne sermektedir. Ulusumuz, kendisini çağdaş dünyayla buluşturan ve özgürlük ortamı yaratan Cumhuriyet'i korumaya ve sonsuza değin yaşatmaya kararlıdır. Bu anlamlı günde, yurttaşlarımızı Cumhuriyet'in değerlerini ve erdemlerini yeniden düşünmeye, gelecek kuşaklara da en iyi biçimde anlatıp özümsetmeye çağırıyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Yüce Atatürk'ü, kahraman silah arkadaşlarını, bu toprakları yurt yapan şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz gönül borcu, saygı ve rahmetle anıyorum. Türkiye Cumhuriyeti, yok edilmek istenen bir ulusun yeni bir devlet oluşturmak ve bağımsızlığına kavuşmak amacıyla giriştiği savaşımın sonucunda kurulmuştur. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanması, laik, demokratik ve çağdaş yeni Türk Devleti'nin kurulmasının, devletin ve toplumun yeniden yapılanmasının yolunu açmıştır. Cumhuriyet, bağımsızlık ve özgürlük savaşımı sırasında temelleri atılan, Türk insanının çağdaş dünyanın kavram ve değerleriyle buluşmasını, uygarlığın olanaklarından en iyi biçimde yararlanmasını amaçlayan bir yönetim biçimidir. Yüce Atatürk'ün, 'Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimin amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tümüyle çağdaş ve tam anlamı ve biçimiyle uygar bir toplum durumuna ulaştırmaktır. Devrimimizin temel ilkesi budur.' sözü, Cumhuriyet'in felsefesini ortaya koymaktadır." Cumhuriyet'in en büyük erdeminin Türk toplumunu ümmet anlayışından kurtararak, ulus olma bilincine kavuşturması, bireyi yurttaş konumuna yükseltmesi olduğunu vurgulayan Sezer, "Böylece, aklın ve bilimin üstünlüğünü benimseyen, özgürce düşünebilen, kararlarını bağımsız ve sorumluluk bilinci içinde verebilen yetkin bireylerden oluşan bir toplum yaratılmıştır. Cumhuriyet'in getirdiği özgürlükçü ortamda, kendini anlatma ve geliştirme olanağı bulan yurttaşlarımız, Türkiye'nin çağdaş dünyayla bütünleşme sürecine hız kazandırmıştır. Ulusal egemenlik ilkesini devletin temeline yerleştiren Cumhuriyet, yurttaşların yönetime katılmasını, özgür istenciyle kendisini yönetecekleri seçmesini olanaklı kılmıştır. Cumhuriyet, insan yaşamına ve toplumsal düzene aklın ve bilimin öncülüğüyle yön verilmesini kabul eden özelliğiyle bir aydınlanma tasarımıdır. Cumhuriyet'in kurulması ile çağdaşlaşmanın temeli olan laiklik ilkesi benimsenmiş, din bireyin vicdanındaki kutsal yerinde korunmuştur" diye konuştu. "KÖKLÜ DEVRİMLER YAŞAMA GEÇİRİLMİŞTİR" Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, laiklik ilkesi doğrultusunda her alanda yapılan devrimlerin yaşama geçirilmesiyle ilgili olarak, "Laiklik ilkesiyle, Türkiye'nin çağdaş uygarlık yarışına katılabilmesi için gerekli dönüşümler gerçekleştirilmiş, siyaset, hukuk, eğitim, kültür, sanat, ekonomi ve toplumsal alanlarda köklü devrimler yaşama geçirilmiştir. Atatürk'ün önderliğinde başlatılan bu dönüşümler, yalnızca Türkiye için değil, bağımsız olmak ve bağımsız kalmak için çağdaş uygarlığı benimsemenin önkoşul olduğunun bilincine varmış tüm uluslar için yol gösterici olmuştur. Cumhuriyet'in bir başka erdemi, belirli kişi ya da bir topluluğun değil, tüm halkın çıkarını, kamu yararını göz önünde tutan, Yüce Önder'in deyişiyle 'demokrasinin en çağdaş mantıksal uygulamasını sağlayan' bir devlet biçimi olmasından kaynaklanmaktadır" diye konuştu. "80 YILDA GURUR VERİCİ BAŞARILARA ULAŞILMIŞTIR" Sezer, Türkiye Cumhuriyetinin Atatürk ilke ve devrimleri sonucunda 'Cumhuriyet kültürü' ile geliştiğini ve 80 yılda gurur verici başarılara ulaşıldığının altını çizdi. Sezer, Atatürk'ün, "Cumhuriyet, Türk milletinin refah ve yükselmesi yolunda asırların görmediği başarılara erişti. Cumhuriyet'in az zamanda elde ettiği neticeler, Cumhuriyet idaresinin milletimize hazırladığı geleceğin daha ne kadar parlak olduğunu tahmin ettirmeye kafidir" sözlerini hatırlatarak, Cumhuriyet'in kısa sürede ulaştığı başarıları ortaya koymakla birlikte, gelecek kuşakların yaşayacağı gelişmelere ışık tutması yönünden de anlamlı ve uzak görüşlü değerlendirme olduğunu vurguladı. Sezer bu konuda şunları söyledi: "Cumhuriyet'in kazanımları, en büyük bayramımızın, Yüce Önder'in 10. Yıl Söylevi'nde belirttiği gibi, "Büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde" kutlanmasını gerekli kılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin 80 yıllık dönemi, tarihinin en uzun barış dönemi olmuş ve her alanda büyük bir kalkınma gerçekleştirilmiştir. Yüce Atatürk'ün bilgisizliğe, dogmalara ve geri kalmışlığa karşı açtığı savaş, Ulusumuzun evrensel değerleri özümsemesi ve çakmhuriyet'in en büyük erdeminin Türk toplumunu ümmet anlayğdaş yaşamı kısa sürede benimsemesiyle kazanılmıştır. Eğitim, bu süreçte büyük önem verilen alanlardan biri olmuştur. Türkiye, eğitimi, aydınlanmanın temeli kabul etmiş, Eğitim Birliği Yasası'nın çıkarılmasıyla eğitim sistemini laik yapıya kavuşturmuştur. Bu yapının sürdürülebilmesi için eğitimde birlik ilkesinden ödün verilmemesi önemlidir. Eğitim hizmetlerinin her yurttaşa ve yurdun her köşesine ulaştırılması için yoğun çaba gösterilmiş, eğitimin çeşitli kademelerinde okullaşma oranı, öğrenci ve öğretmen sayısı yönünden sevindirici sonuçlara ulaşılmıştır. Çocuklarımızın ve gençlerimizin yaratıcı gücünün özgür düşünce, nitelikli ve yaygın eğitim aracılığıyla ortaya çıkarılmasını ve bunun toplumumuzun itici gücü durumuna getirilmesini gerçekleştirmek zorundayız. Ülkemizin ekonomik yönden güçlenmesinde ve kalkınma sürecinin hız kazanmasında, Cumhuriyet'le birlikte başlatılan sanayileşme çabaları belirleyici rol oynamış, dünya piyasalarında rekabet edebilir bir sanayileşme atılımı başarıyla gerçekleştirilmiştir. Bugün Türkiye, gelişen bir ekonomi olarak bölgesindeki ağırlığını ve etkinliğini artırmaktadır." "DIŞ POLİTİKADA ÖNEMLİ KAZANIMLAR ELDE EDİLMİŞTİR" Sezer, Cumhuriyetimizin 80.yılı ile ilgili yayımladığı mesajında Türkiye'nin dış politika konularına da değindi. Sezer, dış politika alanında sağlanan önemli kazanımlar olduğunu belirterek, Türk Ulusu'nun gönenç ve güvenliğinin sağlanması, ulusal çıkarlarımızın gözetilmesi ve korunması, dış politika alanında seksen yıldır daima titizlikle uygulanan temel ölçütlerin oluşturulduğunu hatırlattı. Sezer, bu ölçütlerin tutarlılık, inandırıcılık, sağduyu ve kararlılık olduğunu ve bunların dış ilişkilerimizi yürütürken benimsediğimiz temel ilkeler arasında yer aldığını kaydetti. Sezer dış politika alanıyla ilgili olarak şunlara değindi: "Türk Ulusu'nun haklı beklentilerini yansıtan dış politika ereklerimizi sağlamanın kolay olmadığı kuşkusuzdur. Ancak, Cumhuriyetimiz'in kurulduğu döneme oranla, günümüz Türkiye'sinin uluslararası ilişkiler kapsamında dünyada kendine edinmeyi başardığı saygın konum, dış politika alanında ne kadar fazla yol kat ettiğimizi de bizlere göstermektedir. Cumhuriyetimiz'in kurucusu Atatürk'ün bu sonuca ulaşılmasındaki önderliğini, bir kez daha gönül borcuyla anmak isterim. İşgale uğramış bir ülkeyi bağımsızlığına kavuşturan Türk Ulusu, ülkemizi bölgesinde ve dünyada önemli bir istikrar öğesine dönüştürmeyi başarmıştır. İçinde bulunduğumuz coğrafyanın getirdiği güçlükleri göğüslemek durumundaki Türkiye, güvenilir müttefik olma özelliğiyle de bölgesinde ön plana çıkmaktadır. Başta komşu ülkeler olmak üzere, tüm ülkelerle iyi ve yapıcı ilişkiler sürdürmeye çaba gösteren Türkiye, üyesi bulunduğu uluslararası kuruluşlarda da etkin biçimde yer alarak önemli katkılarda bulunmaktadır. Türk Ulusu, kimi zaman uluslararası alanda çıkan karmaşık sorunlarla karşılaşmışsa da, bunları göğüslememizi sağlayan akılcı çözümleri üretmeyi de daima başardığımızı unutmayarak geleceğe güven ve umutla bakmamız gerektiğine inanıyorum. Ortak evrensel değerleri temel alan, barışçı, istikrarlı ve aydınlık bir geleceği Avrupalı ortaklarıyla paylaşmayı isteyen Türk Ulusu, Avrupa Birliği üyeliğini söz konusu istekleri kapsamında değerlendirmektedir. Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesini ve Atatürk'ün geleceğe bakışını doğrulayan bir aşama niteliğindeki Avrupa Birliği üyeliğimiz, ülkemizin stratejik vizyonunun ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır. Avrupalı ortaklarımızın ülkemizi Avrupa Birliği'ne bağlayan ortak siyasal, ekonomik ve stratejik çıkarları göz önünde bulundurup, tam üyelik görüşmelerine hazır olduğunu gösteren Türkiye'nin durumunu nesnel biçimde değerlendireceğini umuyoruz. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri, iki yönlüdür. Türk Ulusu, üzerine düşeni yaptığına inanmakta ve Avrupa Birliği'nin de bu gerçeği dikkate alarak ona göre hakça bir karara varmasını beklemektedir." "YÜCE ATATÜRK'ÜN EN BÜYÜK MİRASI AKIL VE BİLİMDİR" Sezer, mesajında Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk ulusuna bıraktığı en büyük mirasın akıl ve bilim olduğunu bildirdi. Sezer, bu konuda Atatürk'ün, "Yaşamda en gerçek yol gösterici, ilimdir" sözünü hatırlatarak, Atatürk'ün çağdaşlaşma sürecinde izlenilmesi gereken yönü gösterdiğini, Türk Milleti'ne bıraktığı en büyük mirasın akıl ve bilim olduğunu vurguladığını belirtti. Sezer, ulusun ödün vermemesi konusunda ise şunları söyledi: "Türkiye'nin evrensel değerler ışığında gelişen, sorunlarını çözüme kavuşturabilen, hukuk devleti ilkesini tam olarak yaşama geçirmiş, demokratikleşme sürecini tamamlamış, gönenç düzeyi yüksek, herkese fırsat eşitliği sağlamış, bilgi toplumu düzeyine ulaşmış, geleceğe güvenle bakan bir ülke durumuna gelmesidir. Türkiye, eğitime özen göstermesi, zengin kaynaklarını, birikimlerini ve olanaklarını akılcı biçimde değerlendirmesi durumunda 21. yüzyılda çok daha iyi bir düzeye erişebilecektir. Yüce Atatürk'ün "Yaptıklarımızı asla yeterli göremeyiz; çünkü, daha çok ve daha büyük işler yapmak zorunluluğunda ve kararlılığındayız." sözüyle vurguladığı gibi, ülke olarak geldiğimiz düzeyi hiçbir zaman yeterli görmemeliyiz. Ülkemizin gelişmesi için daha çok çalışmalı, yeni kuşaklara yurttaşı olmaktan gurur duyacakları güçlü bir ülke bırakabilmek için birlikte çaba göstermeliyiz. Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet, Türkiye'nin çağdaş ve demokratik bir ülke olarak varlığını ve gelişimini sürdürmesinin en önemli güvencesidir. Aydınlık yarınlara ulaşılmasında en büyük güvencemiz de, Türk Ulusu'nun birlik ve beraberliği, yurdunu ve bağımsızlığını her şeyin üstünde tutan yaşam felsefesidir." "ATATÜRK İLKE VE DEVRİMLERİNİN KORUNMASI HEPİMİZİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR" Sezer, Atatürk ilke ve devrimlerinin korunması, Cumhuriyet'in tüm değerleriyle sonsuza değin yaşatılmasının herkesin ortak sorumluluğunda olduğunu belirterek, şunlara değindi: "Bu sorumluluk bağlamında belirtilmelidir ki, laik Cumhuriyet'e, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı kalma yemini eden Cumhurbaşkanı'ndan milletvekiline, Başbakan ve Bakanlardan, yargı mensuplarına, öğretim elemanlarından kamu görevlilerine herkes ve tüm yurttaşlarımız Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasa'da belirtilen niteliklerini korumak, özen göstermek ve bu ilkeler yönünden taraf olmak zorundadırlar. Türkiye'nin dirlik ve düzeni için gerekli uyumun, öncelikle bu niteliklerin oluşturduğu Cumhuriyet değerleri etrafında sağlanması gerekir. Tüm yurttaşlarımızın bu bilinçle, Cumhuriyet'in çevresinde kenetleneceğine ve O'nu yeni eserlerle yücelterek geleceğe güçlü biçimde taşıyacağına inancımız sonsuzdur." Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:56

İLGİLİ HABERLER