SİNAN AYGÜN : BORÇ YİĞİDİ BOZAR, HATTA TRAVESTİ YAPAR
ZAFER ÇAKMAK
ANKARA (- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ekonomide kalıcı bir düzelmenin belirtisinin ortaya çıkmadığını belirterek, ekonomik ortamın yapay bir cennet olduğunu söyledi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün ise Türkiye'nin borç sarmalından kurtulmadan büyüyemeyeceğini belirterek, "Borç yiğidi bozar. Hatta ve hatta borç yiğidi travesti yapar" dedi.
CHP Genel Başkanı Baykal, ATO Mayıs ayı Olağan Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada iktidarı işin başında uyardıklarını ve 'size şüpheyle bakacaklar' dediklerini hatırlatarak bu uyarılara kulak asılmadığını ifade etti. Ekonomik açıdan kriz sonrası izlenen ağır politikanın 2002 yılı sonunda olumlu sonuçlar vermeye başladığını, enflasyonun bir yıl içinde yarı yarıya indiğini, Türkiye'nin 2002 yılı sonunda büyümeye başladığını, bunu gerçekleştiren bir önceki Hükümet'in, tüm bunların bedelini ödediğini kaydeden Baykal, "Bunların hepsi yeni dönemin devraldığı mirasın bir parçasıdır. Ellerini yakma pahasına kestaneyi ateşe atmışlar, daha sonra kestaneyi ateşten almışlar, kestaneler orada duruyor. Böyle bir ortamda yeni bir iktidar, yeni bir başlangıç. Maalesef bu unsurların hakkı verilememiştir" şeklinde konuştu. Bir takım ekonomik verilere bakıldığında yaptıkları değerlendirmelerin partizanca yapılmış tespitler olmadığının görüleceğini vurgulayan Baykal, Türkiye'nin öncelikli yapması gerekenlerin borcu kontrol altında tutmak ve faizleri düşürmek olduğunu ifade etti. Faizin kanunla, Bakanlar Kurulu kararıyla değil ancak uygulanan siyasetle düşebileceğine dikkat çeken Baykal, iktidarın faizdeki düşme eğilimini tersine çeviren yanlışlar yaptığını söyledi.
Hükümetin nasıl bir ekonomi politikası izleyeceği konusunda net ve kararlı bir tavır ortaya koyamadığını da savunan Baykal, güven sorununun, bu iktidarın temel sorunu olduğunu söyledi. Kamu harcamalarının azaltılması konusunda Hükümet'in hiçbir şey yapamadığını kaydeden Baykal, bu amaçla yapıldığı öne sürülen uygulamalarla harcamaların artırıldığını belirtti. İki Bakanlığın birleştirilmesinin ardından 600 ek kadro açıldığını, tüm üst kadroların da değiştirildiğini ifade eden Baykal, kamu harcamalarını artıran bir uygulamanın hızla sürdüğünü dile getirdi.
Kamu gelirlerini artırmak adına, azaltılması ve tabana yayılması gereken vergilerin, çift dikiş halinde vatandaşlardan alındığına işaret eden Baykal, Türkiye'nin tek atımlık değil kalıcı çözümlere ihtiyacı bulunduğunu, bunu sağlamanın yolunun da kayıt dışı ekonomiyi önlemek olduğunu vurguladı.
'YAPAY CENNET BU'
Türkiye'nin 3 Kasım'dan sonrakı 6 ay içinde ne 20 milyar dolar borçlandığını belirten Baykal, son altı aydaki borçlanmanın, ödemelerin yüzde 95'i düzeyinde gerçekleştiğini söyledi. Baykal, olması gereken düzeyin ise yüzde 70 olduğunu kaydetti.
Kur ve cari açık meselesininin, Türkiye'nin en hassas noktaları olduğunu ifade eden Baykal, 2002 yılının ilk üç ayında 479 milyon dolar cari açık veren Türkiye'nin, 2003 yılının ilk üç ayında cari açığının 2.4 milyar dolar olduğunu anlattı. 1999 ve 2001 krizlerinin bu noktadan kaynaklandığını hatırlatan Baykal, cari açığın bu noktaya gelmesinde kur politikasının da çok büyük etkisi bulunduğunu söyledi. Türk Lirası'nın değerlenmesinin, Türkiye'nin borçlarını düşmüş, Gayri Safi Milli Hasıla'yı Dolar bakımından büyümüş gibi gösterdiğini ifade eden Baykal, "Yapay cennet bu" dedi. İhracattaki artışın cari açığı frenlemeye yetmediğini söyleyen Baykal, ekonomide kalıcı bir düzelmenin belirtisinin ortaya çıkmadığını ifade etti.
Baykal bu ortamda 2003 yılı enflasyon hedefinin tutturulmasının da mümkün gözükmediğini dile getirdi. Baykal, "Yapılması gereken güven vermektir. Temenni ile güven verilmez. Önce ne istediğinize karar vermeniz lazım. Güven verip faizleri indirmeye çalışmak en önemli olaydır. Kamu harcamalarını azaltmak, bürokrasiyi azaltmak, devletin gelirlerini artıracak önlemleri almak lazım" şeklinde konuştu.
Gelir artırmak için girdi fiyatlarının artırılmasının, kendi kendine vurulan bir darbe olduğunu öne süren Baykal, petrol fiyatları ve döviz düşerken doğalgaza yüzde 12 zam yapılmasına hiçbir anlam veremediğini söyledi. Baykal, kamu gelirleri azaldı diye altın yumurtlayan tavukların yemini kesmenin yanlış bir anlayış olduğunu belirtti. Baykal, bankacılık sisteminin de gerçek işlevine kavuşturulması gereğine dikkat çekti.
'AB'YE ONURUMUZU KIRMADAN GİRMEK'
ATO Başkanı Sinan Aygün ise toplantıda yaptığı konuşmada hükümetin işbaşında olduğu 188 gün içinde 12-13 günde bir gerginlik yaşandığını belirterek, her 14 güne bir gerginlik düştüğünü söyledi. Her Milli Güvenlik Kurulu sonrası 'acaba ne çıkacak' diye beklediklerini anlatan Aygün, artık bu kavgalarla uğraşmak istemediklerini, bu sıkıntılarla çarşı pazarın gerildiğini ifade etti. Kimsenin bu ülkede demokratik sistem dışında bir çözüm aramaması gerektiğini vurgulayan Aygün, Hükümet'in de bu konuda biraz dikkatli olması gereğine, kimsenin gerginlik istemediğine işaret etti.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, AB'ye karşı olmadığını kaydeden Aygün, "Ama AB'ye yapımızı bozmadan, onurumuzu kırmadan, dimdik girmek durumundayız" dedi. Aygün, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın bugün İstanbul'da yaptığı konuşmanın, duygularına tercüman olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu ve IMF'siz de ekonomisini düze çıkarabileceğini vurgulayan Aygün, Türkiye'deki sıcak para olgusunun artık kaldırılmasını istedi. 1 milyar Dolar'ı 3 milyar Dolar'a çıkarmak için AB ülkelerinde 66 yıla, ABD'de 63 yıla, Japonya'da ise 99 yıla ihtiyaç bulunduğunu kaydeden Aygün, Türkiye'de ise 19 ayda bunun gerçekleşebildiğini belirtti.
Doların bu kadar düşmesinin de aynı tuzağın bir parçası olduğunu anlatan Baykal, böyle bir soygunu tasvip etmediklerini ifade etti. Aygün, 1999 ve 2001 yılında yaşanan krizlerin Türk Lirası'nın aşırı değerlenmesi sonrası yaşandığına dikkat çekerek, bugün o dönemleri yaşar gibi olduklarını söyledi. Türkiye'nin borç sarmalından kurtulamaması halinde büyüyemeyeceğini dile getiren Aygün, 'borç yiğidin kamçısıdır' diye bir atasözü bulunduğuna da inanmadığını belirtti. Türkiye'nin, 20 yıl önce topladığı vergilerin yüzde 5'ini, 10 yıl önce ise yüzde 25'ini borca ayırdığını hatırlatan Aygün, bugünse toplanan vergilerin borcun ödenmesi için yeterli olmadığını anlattı.
Aygün, "Benim hiçbir atam 'borç yiğidin kamçısıdır' dememiştir. Borç yiğidi bozar. Hatta ve hatta borç yiğidi travesti yapar" diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:04