Sırrı Sakık koltuğuna oturdu
BDP'li yöneticiler, belediye meclis üyeleri ve Belediye Başkanlık görevini birlikte yürüteceği Mukaddes Kubilay ile birlikte Adliye Sarayındaki Merkez İlçe Seçim Kuruluna giderek mazbatasını alan Sırrı Sakık, ardından Erzurum Caddesi'ndeki Belediye Başkanlığı makamına geçti. 30 Mart yerel seçimler sonrası Belediye Başkan Vekilliğine atanan Vali Yardımcısı Ercan Ateş, başkanlığa seçilen Sırrı Sakık'ı karşıladı. Seçim sürecinin barış ve kardeşlik havası içinde geçmesinden dolayı Sakık'a teşekkür eden Ercan Ateş, temsili olarak devir- teslim töreni için makamda bulunduğunu bildirdi. Belediyeye ait mühürün tutanakla teslim edilmesinin ardından Belediye Başkanı Sırrı Sakık herkesin halkın iradesine saygı göstermesi gerektiğini bildirdi.
PİLOT ANITI TARTIŞMASI
Ercan Ateş'i uğurladıktan sonra bir açıklama yapan Sırrı Sakık, Ağrı'da 1930'larda isyana karışanları bombalayan pilotlara ait olduğunu iddia ettiği anıtla ilgili tartışmalara ilişkin şöyle dedi:
"Elimizde resim, belgelerimiz var. Yani bu anıtın 1930’larda kurulduğuna dair, bunu kamuoyuyla paylaşacağız. Tepkiler oluştuktan sonra bunun 1939’larda İran’a düğüne giden pilotların anıtı olduğu söyleniyor. Bu doğru değil, yani pilotlar niye İran’a özel uçakla giderler, bunu da sormak lazım. Bir linç kampanyasıyla karşı karşıyayız. Vicdan sahibi olan her insan bu anıtın buradan kaldırılması için birlik oluşturması gerekir. Ağrı isyanın ile ilgili buradaki pilotların anıtı olduğunu, bu oradaki uçakların pervanelerinin her gün Kürt çocuklarının, Kürt halkının gözüne sokulduğunu söylemiştim. 1930’ların tabelasıyla sayın başbakanı bu konuda yanlış bilgilendirdiler. Belediyenin böyle bir görevi var mı, yok mu onu da bilmiyorum. Varsa biz bu anıtı kaldıracağız. Halkımızla birlikte bir başka yere nakledeceğiz. Eğer biz kendimiz iç barıştan bahsediyorsak. Eğer Mustafa Muğlalı olayı neyse, o pilotların anıtı da bizim açımızdan aynı şeydir. Ağrı’da bu kadar insan katledildi. Eğer geçmiş ile yüzleşeceksek ilk önce bunlar ile yüzleşeceğiz. Bu insanlık ayıbını ortadan kaldırmak lazım. Bizim keskin virajlarımız olmayacak. Biz Türkiye’deki hassasiyetleri biliyoruz. Türkiye’deki kamuoyunun hassasiyetleri bizim de hassasiyetlerimizdir. Ama Kürt halkının hassasiyetleri de Sayın Başbakan’ın hassasiyeti olmalıdır. Öyle olduğunu da düşünüyorum."
Cadde isimleri konusunda Ağrı halkı ile birlikte karar vereceklerini anlatan Sırrı Sakık, Kazım Karabekir isminden dolayı linç kampanyası başlatıldığını belirtti. Sakık, "Bizim söylemediğimiz şeyleri özellikle iktidara yakın medya kuruluşları gündeme getiriyor" diye konuştu. Sırrı Sakık, Diyarbakır'ın Lice'de yaşanan olaylarla ilgili olarak şunları söyledi:
"Bugün buruk görevi devraldık. Çünkü 2 gün önce Lice’de 2 kardeşimizin hayatını yitirmesiyle bu topraklarda yeniden çatışmanın yeniden toplumsal dokularla oynandığını görüyoruz. Barışın kırılgan olduğunu, barış sürecinin heba edilmemesi gerektiğini söylemiştik. 15 aydan beri bu topraklarda silahlar patlamıyordu. Ölüm, kan ve gözyaşı yoktu. Hepimiz umutluyduk, bu umutlarımızı tekrar kurmak istiyoruz. Buradan merkezi hükumete çağrımdır. Barış eğer sağlanacaksa barışın ruhu ile ilgili yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır. Barışa giden bir devlet Kürt coğrafyasında, Kürdistan’da karakol, kalekollar yapmamalıdır. Yani barışa giden her iki tarafta yumruklarını sıkarak değil, ellerini açarak bunu sağlayacak. Acımız büyük ama barışın ruhuna uygun derhal adımların atılması gerekir. 30 Mart ve 1 Haziran’da Ağrı’da yapılan seçimlerde bizim halkımıza taahhüdümüz bu topraklarda barışı egemen kılmak. Halkın büyük bir desteği varsa barışa, barışı bu kadar önemsiyorsa, bu topraklarda demokratik siyasettin adresinin sandıklar olduğunu gösteriyorsa Hükumette bir an önce yasal düzenlemeleri yapıp, rehavete kapılmadan bu topraklarda hep birlikte barışı inşa etmeliyiz."
Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 04:21