Medya
  • 24.1.2024 02:27

Sohbet-29 Nakil

SOHBET -29
NAKİL
Ehl-i sünnet yolu Allahü Teâlâ’ya çıkan en kestirme ve en sağlam yoldur. 
Bu yol tamamen nakil yoludur. 
Nakil; Allahü Teâlâ’nın pak dinini, bozmadan ve doğru olarak nesil nesile aktarmaktır. Allahü teala Cebrail aleyhisselam kanalı ile dini Habibi’ne vahiy etti.  Habibi Eshab-ı kirama, Eshab-ı kiram Silsile-i aliyye ‘ye ve âlimlere nakletti. 
Kimse üstüne bir şey koymadı, kimse bir şey eklemedi 
Allahü teala ezelde, "Kuran-ı kerim hiç değişmeden kıyamete kadar gidecek" buyurdu.
Çünkü hep nakil olacak. 
Nakil olacağı için de tek harfi bile değişmeden ve bozulmadan nesilden nesile kıyamete kadar devam edecek. 
Bu nakillerle Ehlisünnet vel cemaat yolu kuruldu.
Yolun büyükleri bir öncekinden yani hocalarından aldıklarını, talebelerine verdi.
Kendi devirlerini ilimleriyle aydınlatırken, gelenleri bozmadan ve değiştirmeden vekillerine emanet etti.
O diğerine o diğerine derken; emanet yaklaşık 1400 yıldır bozulmadan bize kadar ulaştı.
Bu hal silsilenin sağlamlığını gösterir.
Silsilenin en önemli özelliği şudur…
Hiç kimse kendi fikrini beyan etmez, aklını işin içerisine karıştırmaz. 
Onlar sadece hocasından kendisine geleni çevresine ve kendinden sonra gelene nakil eder. 
Bu yolun büyükleri kendi aklını araya katmadığı için, Resûlullah’ın pak membaından gelen bu kıymetli su, günümüze kadar saflığını korudu. 
Bunu yapmayıp yolda suya aklını karıştıranlar bu temiz suyu berbat etti. Berbat etmekle kalmadı hem kendini hem de içirdiklerinin hasta etti.
Bozuk din adamları, kaynağın suyunu kirletenlerdir. 
Kirli suyu içen hasta olur. İçmeye devam eden kalben mevta olur.
Ehlisünnet; Efendimizin Mübarek suyunu ilk günkü tazeliğinde korudu. Kıyamete kadar da korumaya devam edecek. 
Sonuçta Peygamber Efendimizden başlayan nakil, bir yanlışa uğramadan ve lezzet farkı olmadan Mehdi (Aleyhimürrıdvân) ’a kadar ulaşacak. 
Bu ulaşmada bir kesinti de olmayacak.
Emin olunuz ki; Enbiyanın Sultanı Mübarek Peygamberimiz Aleyhisselatü vesselam, Ashabına bunları anlatmıştı. 
Büyüklerimiz bize ne anlattı ise, İmamı Rabbani Hazretleri de talebelerine aynı şeyi anlatmış idi.
Bu yolda kimse kimseden farklı bir şey anlatmadı. 
Tek fark anlatanların dereceleri ile alakalı oldu. Derecesi yüksek olanların anlattıkları daha tesirli oldu.
Talebeler için de aynısı geçerli.
Kimin derecesi ne kadar yüksekse o kadar çok anladı. Az ise o kadar az anladı.
Hocasının talebesine duyduğu muhabbetin derecesi, feyzin ölçüsünü belirler. 
İşte bu sevgi o bereketin derecesini belirler.
Şunu da belirteyim.
En az anlayanın ilmi, bozuk âlimlere ders verecek kadar yüksek idi…
Dini İslam’ın bozulmama sebebi nakildir.
Diğer inançlar ve tedavülleri dolmuş dinleri araya giren başkaları değiştirdi.
Orijinalini bırakıp kendi bozuk düşüncelerini araya soktukları için o dinlerini bozdular.
Kutsal kitapları Allah lafzı olmaktan çıkıp papaz veya haham kelamı oldu. Öyle olunca da ilahi özelliğini yitirdi. 
Bozulan Tevrat ve İncil kalbe değil akla hitap etti.
İnsanlar kiliseden uzaklaşır’ deyip Allahü teala’nın bazı emirlerini kaldırdılar bazılarını değiştirdiler.
Kısa onlar; dine uymak yerine dini kendilerine uydurdular:
Bizimle onlar arasındaki en büyük fark da zaten budur.
Biz dine uyarız, onlar dini kendine uydurur.
Bu yüzden biz HAK yolunda onlar BATIL yolundadır…
Onların bozulmasının ana nedeni nakil olmamasıdır..
Nakil olmayınca aradakiler, kendi bozuk düşüncelerini dine çevirdiler. 
Dini İslam’ın bunlardan başka bir farkı da budur.
Nakilden çıkan yoldan çıkar, yoldan çıkan dinden çıkar.
Yaşadığımız devir zannımca ahir zamanın sonları veya sona yakın kısmıdır. (Her şeyin iyisini ve doğrusu Allah bilir)
Böyle bir zamanda İslam’a en büyük zararı ne Yahudi, ne Hıristiyan ne de dinsiz verir.
Böyle zamanda dine en büyük zararı; münafıklar ve bozuk din adamları verir.
Bunlar tıpkı zararlı bir haşerat gibi ağacı içten içe kemirir.
Eğer bir kimse; nakil yerine kendi düşüncesini anlatıyorsa, o kimse bozuk kimsedir.
Böyle kimselere bağlanan onunla birlikte cehenneme gider.
Bir kişi nakiller yapıyor ama anlattıklarını yaşamıyorsa, o kimse münafıktır.
Münafıklar da cehennemin en alt tabakasında istif edilecektir.
Münafığa tabi olan münafıktır. Uğrayacağı muamele de münafıklık üzerine olur.
Bu kimseler sadece kendilerini değil ardına takılıp sözlerine inananları da ateşe atar.
İmam-ı Rabbani hazretleri yine buyuruyor ki: İnsanların kötüsü, kötü âlimlerdir. Bunlar, din, iman hırsızlarıdır. 
Böyle kimseler nefslerine ve şeytana uyarak; eğriyi doğru, doğruyu eğri yaparlar.
Bunlara inananlar doğru yoldan çıkıp eğri yola sapar ve cehenneme gider.
Nitekim Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
- Âlimlerin en kötüsü, insanların en kötüsüdür.
- Miraca çıkınca, ateşten makaslarla dudaklarını kesenleri gördüm. Her kesilişte dudakları yeniden tamamlanıyordu. Cebrail aleyhisselam "Bunlar, din görevlisidir ama Allah’ın kitabı ile amel etmezler" dedi.
Resûlullah bozuk din adamlarıyla ilgili pek çok Hadis-i şerif bildirdi. Onlardan bazıları;
1.(Amelsiz âlim, mum gibidir, kendini yakar, insanları aydınlatır.) [Bezzar]
2.(Cahiller ile mücadele etmek ve meşhur olmak için ilim öğrenen Cehenneme gider.) [İbni Mace]
3.(Allah rızasından başka maksatla ilim öğrenen Cehennemdeki yerine hazırlansın.) [Tirmizi]
4.(Dünya için ilim öğrenen, mala, mevkile kavuşursa, kazancı Cehennem ateşi olur.) [R.Nasıhin]
5.(Ahir zamanda ibadet edenlerin çoğu din cahili olacaktır. Din adamlarının çoğu da fasık olacaktır) 
Hadîs-i şerifinde bildirilen fasık din adamları, dünyalık ele geçirmek için, devlet adamları arasına karışacaklardır.
Süfyân-ı Sevrî hazretleri buyuruyor ki: “Cehennemde ateşten bir vadi vardır. Bu vadide, devlet adamları arasına karışan riyakâr hafızlar azab göreceklerdir.” 
Muhammed bin Seleme hazretleri de buyuruyor ki: “Dünya menfaati için devlet adamlarının kapısında bekleyen bir hafızın hâli, pislik üzerine konmuş olan sineğin hâlinden daha kötüdür.” 
6.(Allahü teâlânın ihsan ettiği ilmi, insanlara öğretmeyen kimseye, kıyamet günü ateşten yular bağlanacaktır) buyuruldu.
 İlmi, ehlinden saklayan din adamları böyle olacaktır.
7(İslâmiyet her tarafa yayılacaktır. Hatta İslâm tacirleri, ticaret için büyük denizlerde serbest yolculuk yapacaklar ve gazilerin atları başka memleketlere yayılacaklardır. Sonra, hafızlar türeyecek, benden daha iyi okuyan var mı? Benden daha çok bilen var mı? Diyecekler. 
Cehennemin odunları bunlardır) 

Rabbim bizi silsile halkasında tutsun ve münafıkların şerrinden korusun (ÂMİN)
METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ

 

Güncellenme Tarihi : 24.1.2024 02:40

İLGİLİ HABERLER