Gündem
  • 26.2.2008 17:14

"SONUÇLAR ORTAYA ÇIKMADAN HAREKAT DURDURULMAMALI"

ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, askeri operasyonun, hedefine ulaşıncaya kadar götürülmesi gerektiğini ifade ederek, ''Bu operasyon götürülürken, 'Tamam gerekeni yaptınız, artık yeter' deyip, kalıcı sonuçlar ortaya çıkmadan, bu harekatın durdurulması, çok vahim sonuçların ortaya çıkmasına neden olur'' uyarısında bulundu.
     Baykal, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada, TSK'nın sınır ötesi operasyonuna yer verdi.
     Baykal, herkesin, gidişin iyi olmadığını görmeye başladığını ifade ederek, demokrasi içinde, halkın desteği ve milletin iradesiyle sorunların çözüleceğini kaydetti. Baykal, böyle bir sürecin başladığını dile getirdi.
     Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi günler yaşadığını belirten Baykal, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne yönelik terör tehdidine karşı, ülkeyi yönetenlerin dikkatini çekmeye çalıştıklarını anlattı.
     ''Keşke daha önceden, büyük acılar yaşamadan, Dağlıca acısını yüreğimize gömmeden bu olayları kontrol altına almayı başarabilseydik'' diyen Baykal, tarihi geriye çevirmenin mümkün olmadığını vurguladı.
     Operasyonda şehitler verildiğine anımsatan Baykal, Türkiye'nin gazisi, şehidi, TSK ve Türk milletiyle çok büyük sınav verdiğini söyledi. Baykal, bu sınavın en ağır bedelini ödeyen şehitlerin huzurunda saygıyla eğildiğini dile getirdi.
     Baykal, Türkiye'nin komşusu bir ülkede, terör örgütünün yerleşmesinin, Türkiye'ye saldırılar düzenlemesinin, çocukların kaçırılmasının kabul edilemez olduğunu dünyaya anlatmaya çalıştıklarını ifade etti.
     Gelinen noktada, Türkiye'nin, uluslararası hukukun tanıdığı hakları kullanarak, kendisine yönelik bu tehdidi bertaraf etmek durumunda olduğunu, bunun için harekete geçtiğini vurgulayan Baykal, şöyle devam etti:
     ''Onun bedelini de ödüyoruz. Bu planlama, şu ana kadar başarıyla götürülmüştür. Önümüzde ortaya çıkabilecek en ciddi konu; bu büyük tarihi operasyonun, doğal sonuçlarına ulaşmasına fırsat vermeden, çeşitli uluslararası müdahalelerle TSK'nın elinin kolunun tutulması, bu operasyonun doğal hedeflerine ulaşmasının engellenmesidir. Hepimizin düşünmesi, duyarlı olması gereken ana konu budur. Bir askeri operasyona ihtiyaç ortaya çıkmıştır, çıktıktan sonra askeri operasyon hedefine ulaşıncaya kadar götürülmelidir. Bu operasyon götürülürken, 'Tamam gerekeni yaptınız, artık yeter' deyip, kalıcı sonuçlar ortaya çıkmadan, bu harekatın durdurulması, çok vahim sonuçların ortaya çıkmasına neden olur. Dünyaya bunu anlatmak zorundayız.
     'Hemen bitirin' sözleri, şimdiden telaffuz edilmeye başlanmıştır. 'Bir an önce askeri müdahale dışı yöntemlerle bir çare bulun' söylemi tekrar kendini gösteriyor. Bütün bunları anlıyor ve biliyoruz. Bir askeri müdahale mecburiyeti maalesef ortaya çıkmıştır. Bu ortaya çıktıktan sonra, gereği mutlaka yapılabilmelidir. Bu konuda herkesin belli bir anlayış içine girme zorunluluğu vardır. TSK'nın elini kolunu, kimse bu süreç içinde, operasyon tamamlanmadan tutmamalıdır''
     Amaçlarına ulaştıktan sonra TSK'nın geri çekileceğini vurgulayan Baykal, Türkiye'nin, terörü bertaraf etmekten başka bir arayışı ve hesabının olmadığını belirtti.
     Baykal, konuşmasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başörtüsüne ilişkin anayasa değişikliğini onaylama zamanına dikkati çekerek, ''Büyük Türkiye'nin, dünyanın gözü önünde kendisine yönelik haksızlık karşısında ayağa kalkışının, tam bir milli dayanışma içinde olduğu günün hemen arkasında bu ulusal kaynaşma ve bütünlük duygusunu sarsan bir tabloyla karşı karşıya kaldığını'' söyledi.
     Baykal, Türkiye'de uzun bir süredir anayasa değişikliğine ilişkin çok ciddi tartışmaların yaşandığını, anayasanın en temel noktalarından, ana sütunlarından birisini çok açıkça sarsan bir düzenlemenin ''Dayatma ile ülkenin gündemine getirildiğini'' ifade etti.
     Baykal, Cumhurbaşkanı'nın anayasa değişikliğini onaylamak için 11 gün beklemesinin ''Hangi gerekçeyle olursa olsun bir tereddüt içine girdiğinin göstergesi'' olduğunu savunarak, ''Cumhurbaşkanı bildiğiniz gibi gece yarısı 2'de 3'de önüne gelen yasayı imzalamakta sakınca görmeyen bir anlayış içindedir'' dedi.
     AK Parti ve MHP yöneticilerinin sürecin başında sorunun çözümü için Anayasa değişikliğinin yanı sıra, YÖK yasasının Ek. 17 maddesinde değişikliği ihtiyaç olduğunu söylediklerini, buna yönelik bir protokol imzaladıklarına işaret eden Baykal, ''O zaman AKP yönetimi de MHP yönetimi de kabul ediyordu ki bu sorunun çözümü için sadece anayasa değişikliği yetmez, aynı zamanda bir yasa düzenlemesine de ihtiyaç vardır. Protokolü de imzalamışlardı. Peki ne oldu şimdi? Bu protokol nerede? Verilen sözler nerede? uygulama hangi aşamada?'' dedi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 13:41

İLGİLİ HABERLER