Gündem
  • 14.2.2021 17:20

Sözcü'yü taca attı! Uzay programını öven Soner Yalçın’dan olay yazı

Yazarlarına günlerdir Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nı kötületerek düşmanca tavırlarını sürdüren Sözcü, bu kez şaşırttı. Sözcü yazarı Soner Yalçın, Milli Uzay Programını destekleyerek, Cevat Akşit hoca ve oğlu Mahmut Faruk Akşit’i öven bir yazı kaleme aldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Şubat akşamı Milli Uzay Programı Tanıtım Toplantısı’nda, Türkiye Uzay Ajansı’nın 10 maddelik misyonunu açıkladı. Erdoğan Türkiye’nin, 2023 yılının sonlarında Ay’a sert iniş yapmayı planladığını ve sonraki Ay görevi için örnek toplanacağını belirtti. Aynı zamanda Ay’a Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir astronot yollanacağı da ifade edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Milli Uzay Programı’nı duyurması dünya basınında geniş yankı uyandırırken, içimizdeki hazımsız Türkiye düşmanları da rahatsızlıklarını dile getirdi. Akılalmaz bahanelerle Türkiye’nin uzay programını eleştiren muhalif siyasi ve gazeteciler, Ay’a gidilmesine de karşı çıktı.

Milli Uzay Programı’na karşı çıkanlardan bazıları, Sözcü bünyesinde köşe karalamaya devam eden ‘Tokatçı’ Yılmaz Özdil ve Uğur Dündar gibi isimler oldu.

Soner Yalçın’dan dikkat çeken yazı

Ancak Sözcü’den aykırı bir ses de yükseldi. Soner Yalçın, 12 Şubat’ta kaleme aldığı, “Bir yol hikâyesi” başlıklı yazısında, Milli Uzay Programı’nı destekleyen ifadeler kullandı. Aynı zamanda Soner Yalçın, Cevat Akşit hoca ve oğlu Mahmut Faruk Akşit’ten de övgüyle bahsetti.

Soner Yalçın’ın yazısı şu şekilde:

Birinci isim:

Nakşibendi Gümüşhanevi Tekkesi'nin kurucusu Şeyh Ahmet Ziyaüddin Efendi (1813-1893), Gümüşhaneli tüccarın oğluydu. Babasının tüccar olmasını istemesine rağmen, İstanbul'a gelerek Beyazıt, ardından Mahmut Paşa medreselerinde okudu. 1859'da Cağaloğlu'ndaki Fatma Sultan Camii'nde irşada başladı. Burası zamanla Gümüşhanevi Dergahı olarak ün kazandı…

 Sadece din adamı değildi…

 Osmanlı, İngilizlerle ticaret/ sömürge antlaşması imzalayıp piyasasını yabancı sermayeye açınca yerli üretim iflasa sürüklendi.

 Ahmet Ziyaüddin Efendi, Osmanlı pazarını korumak için yerli sermaye birikimi oluşturmak gayesiyle yardım sandıkları ile iş kurmak isteyenlerle ortak şirketler kurdu.

 Ahmet Ziyaüddin Efendi'nin ailesinin tüccar olması, halifelerinin-müritlerinin çoğunun esnaflıktan gelmesi de bu “milli duruşun” sebeplerinden biriydi…

 Mesela… Eğinli Mustafa Feyzi Efendi, “Katip” diye tanınıyordu; İstanbul'daki bazı büyük şirketlerin muhasebe hizmetlerini yürüttü.

 Mesela… Abdülaziz Bekkine'nin babası Kazanlı tüccar Haris Efendi, Asmaaltı'nda toptan yağ ticareti ile meşguldü.

 Mesela… Mehmet Zahit Kotku, “Gümüş Motor” fabrikasının kurulmasını sağladı.

 Yol benzerdi: Ulusal pazarı koruyan milli Müslümanlar oluşturmak…

 “İslami Kalvenizmi” yani Müslümanlığın, kapitalizmle bağdaşabileceğini ilk telaffuz eden ekonomist kimdi: Gümüşhanevi Dergâhı'nda dünyaya gelen Prof. Sabri Ülgener.

 İKİNCİ İSİM
Yıl, 1994.

 Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi adına “Gümüşhaneli Araştırma Yardımlaşma ve Eğitim Vakfı” (GAYE) kuruldu.

 Öncüsü Prof. Mustafa Cevat Akşit idi.

 Kimdi Akşit? Denizli/ Yatağan ilçesinde 1938'de doğdu. “Müftüler” olarak tanıyorlardı. (İsmi, tarikatın kurucusu Bahaeddin Nakşibendi'ye atfen verilen, DP milletvekili-senatör, Yassıada'da idam cezası alan Bahaeddin Akşit de bu sülaleden idi.)

 İlkokulu bitirdikten sonra amcası Zühtü Akşit'ten din dersleri aldı.

 1952'de Isparta İmam-Hatip Okuluna girdi.

 1956'da İstanbul İmam-Hatip Okuluna nakil oldu.

 1958'de müezzin olarak tayin edildiği Fatih-Zeyrek'teki Ümmü Gülsüm Mescidi'nde ve sonra İskenderpaşa Camii'nde uzun yıllar Mehmet Zahit Kotku'dan dersler aldı. (Şu notu yazmalıyım: Gümüşhanevi Dergahı Fatma Sultan Cami, DP döneminde 1957'de yıkıldı. Caminin arsası Defterdarlık tarafından otopark olarak düzenlendi!)

 Akşit, 1963'te İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü ve 1965'te İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi olmak üzere iki fakülte bitirdi. 1975'te doktor,1980'de doçent,1988'de İslam hukuku profesörü oldu.

 1970-1980 arası Erzurum Yüksek İslam Enstitüsü Müdürlüğü, Trakya Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Yönetim Kurulu Üyeliği yanında Türk Traktör Fabrikası A.Ş.'de murakıplık yaptı.

 Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Kürsüsü'nde Ana Bilim Dalı Başkanlığı yaptı; buradan emekli oldu. İşletme hukuku konusunda üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan kitaplar yazdı. İslam konusunda seminerler veriyor…

 ÜÇÜNCÜ İSİM
Prof. Akşit, 1967'de doğan oğlu Mahmut Faruk Akşit'in mühendis olmasını istedi. Özal kardeşlerden, Erbakan'a; Mehmet Zahit Kotku'ya bağlı İTÜ mühendislik öğrencileri gibi olmasını istedi oğlunun…

 Prof. Mahmut F. Akşit, 1991'de Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. Çalışmalarını ABD'de sürdürdü. Dünyanın en büyük şirketlerinden General Electric'de on yıl çalıştı.

 Uçak motorları, gaz ve buhar türbinleri konusunda 60'ın üzerinde patent aldı. 16 değişik ülkede yayınlanan 150'ye yakın bilimsel makale yazdı.

 NASA'nın iş teklifini reddederek 2001'de Türkiye'ye döndü. Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nde Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölüm Başkanlığı görevini yürüttü.

 Kariyerine Sabancı Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümünde devam etti.

 2013'de TEI (TUSAŞ Uçak Motor Sanayi A.Ş.) Genel Müdürlüğü'ne atandı. (MİLRES Milli Rüzgâr Türbini Geliştirilmesi Projesi Başkanlığı, ESAC Eskişehir Havacılık Kümelenmesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Uluslararası Gaz Türbini Enstitüsü Isı Transferi Teknik Komitesi üyeliği görevlerini de sürdürüyor.)

 TEI, dokuz milli motor projesi yürütüyor. Onlardan ilk milli helikopter motoru, bir ay önce ikinci testi de başarıyla geçti. Şimdi ilk yerli genel maksat helikopteri Gökbey'e entegre edilmeyi bekliyor…

 Yani:

 İlk milli sandıklardan…

 İlk yerli Gümüş Motor'dan…

 İlk milli helikopter motoruna uzanan yol hikâyesi bu…

 Uzaya gidilir mi, gidilmez mi bilmem!

 Ancak. Türkiye sevdalısı “Çılgın Türklere”, savunma sanayindeki milli atılımları küçümsemek yakışmaz…

 yeniakit.com.tr 

Güncellenme Tarihi : 14.2.2021 16:23

İLGİLİ HABERLER