
Suriye Güvenlik güçleri Dürzi ayaklanmasını bastırdı...
Suriye.. "Onurlu Adamlar" Hareketi, Netanyahu'nun Dürzileri koruma ve Genel Güvenlik'in Ceramana'ya girmesine ilişkin açıklamalarına yorum yaptı…
Suriye'deki "Onurlu Adamlar" hareketinin sözcüsü Bassem Ebu Fakhr, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Suriye'deki Dürzileri koruduğuna dair açıklamalarını kınadı.
Şam kırsalındaki Ceramana kentinde yaşanan son gelişmelerin ardından "Suriye TV"ye açıklamalarda bulunan Bassem Ebu Fakhr, "Biz Suriye'nin ve devlet kurumlarının girişinin yanındayız, Şam her zaman bizim başımızdır." dedi ve ekledi: "Netanyahu'nun Suriye'deki Dürzileri koruduğu iddiasındaki açıklamalarını kınıyoruz."
Güvenlik güçlerinin Ceramana'ya girmesinden duydukları memnuniyeti dile getiren Ebu Fakhr, "Suriye devletinin inşasında temel bir unsur olmayı hedefliyoruz" dedi.
Jaramana Sivil Eylem Komitesi, “Jaramana ilçesinin çalışmalarının yeniden canlandırılmasının manevi otoritenin bir talebi olduğunu” açıklayarak, “şehrin sakinleri ve ileri gelenleri, şeyhlerine Suriye yönetimiyle yapılan anlaşmayı takip etme ve uygulama yetkisi verdi” dedi.
Bu açıklamalar, Suriye'nin Şam kırsalındaki Ceramana kentinde son üç gündür büyük bir güvenlik gerginliği yaşanırken, dün akşam saatlerinde Genel Güvenlik ile silahlı gruplar arasında yeni çatışmaların yaşanmasının ardından geldi.
Şam Kırsalı Valiliği Güvenlik Müdürü Yarbay Hüsam Tahan, bugün, Pazar günü, Suriye güvenlik güçlerinin Ceramana kentine konuşlanmaya başladığını duyurdu.
Suriye yetkililerinin aktardığına göre, bu çatışmaların başlangıcı, Cuma akşamı Ceramana kentinde yaşanan güvenlik gerginliğine dayanıyor. Ceramana Kalkanı Tugayı'na bağlı bir kontrol noktasının bir grup Suriye ordusu personeline saldırması ve bunlardan birinin ölümü, ardından polis karakolunun kuşatılması ve polis personelinin şehri terk etmek zorunda kalması sonrasında yaşandı.
Şam Kırsal Güvenlik Müdürlüğü Müdürü Yarbay Hussam al-Tahhan, Cumartesi günü Suriye Savunma Bakanlığı mensuplarının yakınlarını ziyaret etmek için şehre girerken, “Ceramana Kalkanı” olarak bilinen bir kontrol noktasında durdurulduklarını ve silahlarıyla şehre girmelerinin engellendiğini bildirdi. Silahları kontrol noktası mensuplarına teslim ettikten sonra Suriye ordusu mensuplarının dövüldüğünü ve hakarete uğradığını, ardından arabalarının doğrudan ateşle hedef alındığını, bunun da üyelerden birinin hemen ölümüne, bir diğerinin ise yaralanarak kontrol noktası mensupları tarafından esir alınmasına yol açtığını belirtti.
Olayın ardından silahlı kişiler kentteki polis karakoluna saldırdı, polisleri dışarı attı, hakaret etti ve silahlarını çaldı. El-Tahhan, "Ceramana Kalkanı"nın, ilk başta unsurun gözaltına alındığını inkar etmesine rağmen, daha sonra bölge ileri gelenleriyle iletişime geçtikten sonra onu teslim ettiğini açıkladı.
El-Tahhan, müdürlüğün, Jaramana kentindeki ileri gelenlerle işbirliği yaparak silahlı saldırı olayına karışan herkesi yakalamak için çalışmalarını sürdürdüğünü ve ayrıca polis unsurlarını ilgili departmana geri döndürmek için çalıştığını doğruladı.
Güvenlik güçlerinin gerekli delilleri toplamak ve olaya karışanların hukuka uygun şekilde hesap vermesini sağlamak için soruşturmalarını yoğunlaştırdığını, bu tür olayların tekrarlanmaması için toplumsal iş birliğinin temel bir unsur olduğunu, bölgede güvenliğin yeniden sağlanmasının en önemli öncelik olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı, kaos yaratmaya yönelik her türlü girişimin kararlılıkla karşılanacağını, Jaramana'nın istikrarının ve halkının güvenliğinin aşılamayacak bir kırmızı çizgi olduğunu vurguladı.
Öte yandan Ceramana kentinin ileri gelenleri ve şeyhleri, aynı günün akşamı Suriye makamlarına bir bildiri yayınlayarak, Genel Güvenlik mensuplarına yönelik saldırıyı kınadıklarını ve saldırganların hesap vermesini talep ettiler.
Bu olaylar sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, cumartesi günü orduya, Şam yakınlarındaki Dürzi köyü Jaramana'da Suriye güçlerine saldırı düzenlenmesi talimatını verdi. Söz konusu köyün "Cumhurbaşkanı Ebu Muhammed el-Culani rejimi tarafından saldırı altında" olduğunu söylediler.
Netanyahu ve Katz'ın ofislerinden yapılan açıklamada, "Suriye'deki radikal İslamcı terörist rejimin Dürzilere zarar vermesine izin vermeyeceğiz... Rejim Dürzilere zarar verirse biz de ona zarar veririz" denildi.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar, bugün yaptığı açıklamada, "Ülkesinin Dürzi toplumuyla iyi ilişkilere sahip olduğunu " ve "Suriye rejiminin bu topluluğa saygı göstermesi gerektiğini" söyledi.