
Suriye ile İsrail arasında güvenlik anlaşmasında derin görüş ayrılıkları var
İbranice rapor
İsrail ile Suriye arasındaki güvenlik anlaşmasına ilişkin müzakerelere yakın iki üst düzey kaynak, iki taraf arasında derin uçurumlar olduğunu bildirdi.
İki kaynak, ABD'nin çabalarına ve İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ile Suriye Dışişleri Bakanı Asad el-Şeybani arasındaki görüşmelere rağmen uçurumun kapatılamadığını belirtti.
İki kaynak, i24 Haber Ajansı'na yaptıkları açıklamada, önümüzdeki hafta bir anlaşma imzalanmasının ya da İsrail Başbakanı Netanyahu ile Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara arasında bir görüşme yapılmasının ihtimalini reddetti.
Üst düzey bir yetkili, "Amerikan baskısı sonucu bir başarının ortaya konması da ihtimal dahilinde, ancak bu aşamada şansı düşük ve şu anda gerçekçi görünmüyor" dedi.
İbranice internet sitesinde, görüşmelerde anlaşmazlık konusunun ülkenin güneyindeki tampon bölgenin kontrolü konusu olduğu belirtildi.
Salı günü Axios, İsrail'in Suriye'ye, güneybatı Şam'dan İsrail sınırına kadar uzanan bir harita önerisini de içeren yeni bir güvenlik anlaşması için ayrıntılı bir teklif sunduğunu bildirdi.
Axios'un haberine göre Suriye, İsrail'in haftalar önce sunduğu öneriye henüz yanıt vermedi ve karşı öneri hazırlıyor.
Görüşmelere yakın kaynaklar Axios'a, ilerleme sağlandığını ancak bir anlaşmanın yakın zamanda gerçekleşmeyeceğini söyledi.
Aynı kaynağa göre, müzakere edilen güvenlik anlaşması, Esad rejiminin çökmesi ve İsrail'in sınırın Suriye tarafındaki tampon bölgeyi işgal etmesiyle yürürlükten kalkan iki ülke arasındaki 1974 tarihli "ayrılma" anlaşmasının yerine geçmeyi amaçlıyor.
Konuya yakın iki kaynak Axios'a, İsrail'in önerisinin, İsrail'in 1979'da Mısır ile imzaladığı barış anlaşmasına dayandığını söyledi.
Bu anlaşma, Sina Yarımadası'nı "A", "B" ve "C" olmak üzere üç bölgeye ayırıyor ve İsrail sınırına olan uzaklıklarına göre farklı güvenlik düzenlemeleri ve farklı silahsızlanma seviyeleri belirliyor.
İsrail'in bu talepleri aşırıdır, zira Suriye'nin, sınırın İsrail tarafında hiçbir şeyi değiştirmeden, kendi toprakları üzerinde geniş bir silahsızlandırılmış bölge ve uçuşa yasak bölge ilan etmesini kabul etmesini gerektirir.
Öneride ayrıca Şam'ın güneybatısındaki bölgenin üç bölgeye ayrılacağı ve Suriyelilerin bölgelere göre değişen seviyelerde asker ve silah bulundurmasına izin verileceği belirtiliyor.
Öneride ayrıca, tampon bölgenin Suriye tarafında 2 kilometre daha genişletilmesi öngörülüyor.
Tampon bölgeye bitişik ve Suriye tarafında İsrail sınırına en yakın şeritte askeri güç veya ağır silahların bulunmasına izin verilmeyecek, ancak Suriye'nin polis ve iç güvenlik varlığını sürdürmesine izin verilecek.
Axios, konuya yakın bir kaynağa dayanarak, teklif kapsamında Şam'ın güneybatısından İsrail sınırına kadar olan bölgenin tamamının Suriye uçaklarına uçuşa yasak bölge ilan edileceğini söyledi.
Suriye tarafına yönelik bu kısıtlamalara karşılık İsrail, son birkaç ayda Suriye'de işgal ettiği tüm topraklardan, stratejik öneme sahip Hermon Dağı'nın zirvesindeki ileri bir mevzi hariç, kademeli olarak çekilmeyi önerdi.
Üst düzey bir İsrailli yetkili, İsrail'in gelecekteki herhangi bir anlaşmada orada varlığını sürdürmekte ısrarcı olduğunu belirtti.
Kaynak, İsrail'in önerisinin temel ilkesinin, Suriye üzerinden İran'a bir hava koridoru sağlanması olduğunu, bunun da gelecekte İsrail'in İran'a yönelik olası saldırılarına olanak sağlayabileceğini belirtti.
İsrailli bir yetkili, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Eylül ayı sonlarında BM Genel Kurulu toplantıları kapsamında Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara ile bir görüşme ayarlamak istediğini, ancak şu aşamada bunun gerçekleşme ihtimalinin düşük olduğunu belirtti.
Kaynak: İbranice medya
Güncellenme Tarihi : 18.9.2025 12:20