Suriyeli Şii İmam CHP'li Şiilerin algısını bozdu
HTŞ lideri Ahmed Al-Sharaa, CNN'e verdiği röportajda, savaşın harap ettiği bir ülke için farklı bir vizyon sundu: "İslami yönetimden korkan insanlar ya bunun yanlış bir uygulamasını gördüler ya da doğru anlamadılar. Alevi ve Hıristiyan azınlıklara ise şu sözlerle güvence vermeye çalıştı: "Bu mezhepler yüzlerce yıldır bu bölgede bir arada varlığını sürdürüyor ve kimsenin onları ortadan kaldırmaya hakkı yok."
Esad devrildikten sonra yapılan operasyonlarda sadece rejimin suçlularının peşine düşüldü. Onların dışında herhangi bir etnik gruba baskı ve zulüm yapılmadı.
Bu duruma rağmen bizim CHP'liler özellikle de CHP'nin Alevileri Suriye'deki alevilere kötü muamele yapıldığını idida etti.
Şii imam CHP'nin algılarını bozdu: Cemaatimiz Suriye'de gayet güvendedir
Suriye'deki Şii nüfusun ileri gelenlerinden bir şeyh, Şam'daki cemaatini teskin ederek güvende oldukları söyledi. "İşinize dönün, evinize ekmek götürün, her şey yolunda" ifadelerini kullanan imam, "Dün Seyyide Zeyneb Camii'nden (Şam) bir grup arkadaşınız Nubul ve ez-Zehra'ya (Halep) gitti, orada Zeyn el-Abidin Camii'nde cemaatle namaz kıldılar.
Kimse onlara sataşmadı. Sizi tehdit olarak gören kimse yok" dedi. Birkaç gün öncesinde ise ülkemizin ana muhalefet partisi CHP'nin bazı milletvekilleri, "Suriye'de Sünni olmayanlar güvende değil" diyerek algıya girişmişti.
HTŞ'nin verdiği garantilere rağmen yüzlerce kişi, Suriye ile Lübnan sınırındaki Masnaa kapısında, rejimin düşmesi ve ülkenin bilinmezliğe girmesinden sonra Suriye'den kaçma fırsatını bekliyordu.
Bunlar arasında İslamcıların Suriye'de iktidarın dizginlerini ele geçirmesinden sonra güvenlik kaosundan korkan çok sayıda dini ve etnik azınlık mensubu da var.
Aleviler, Ermeniler, Kürtler, Şii Müslümanlar, İsmaililer, Dürziler, Kürtler ve Hıristiyanlar gibi Suriyeli azınlık mensupları artık özellikleri henüz belirlenmemiş bir İslami yönetim altında yaşama korkusu içindeler ve bazıları da bu şekilde hareket ediyor. Beşar Esad'ın da mensubu olduğu Alevi mezhebi intikamdan korkuyor.
Üst düzey bir Lübnanlı güvenlik yetkilisi Reuters'e, Suriye'nin yeni yöneticilerinin zulmünden korkan on binlerce Şiinin geçtiğimiz hafta Suriye'den Lübnan'a kaçtığını söyledi.
Yetkililere göre Lübnan'ın nüfusu 5 milyon 8 bin kişi olup, ülke 800 binden fazlası Birleşmiş Milletler'e kayıtlı olmak üzere yaklaşık iki milyon Suriyeliye ev sahipliği yapmaktadır ve bu sayı dünyadaki en büyük sayıdır. nüfusla orantılıdır.
Esad'ın devrilmesinden önce, tarihi dini azınlıkların üyeleri dinlerini göreceli bir özgürlükle yerine getiriyorlardı ve bu da bazılarının 2011'de devrime karşı çıkmasına neden oldu.
Eski Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, rejiminin devrilmesinden bu yana yaptığı ilk açıklamalarda, Suriye'den “planlı” ayrılmadığını ve Rusya'ya “sığınma talebinde bulunmadığını” söyledi.
Amerika'nın resmi tahminleri Suriye nüfusunun yüzde 74'ünün Araplar, Kürtler, Çerkezler, Çeçenler ve Türkmenler de dahil olmak üzere Sünni Müslümanlardan oluştuğunu gösteriyor. Aleviler, İsmaililer ve Şiiler de dahil olmak üzere diğer Müslüman gruplar nüfusun yüzde 13'ünü oluştururken, Dürziler yüzde 3'ü oluşturuyor.
ABD hükümeti nüfusun yüzde 10'unun Hıristiyan olduğunu tahmin ediyor. Ancak bu oranın yüzde 2,5 civarında olduğu yönünde haberler de var. Open Doors USA, savaştan önce ülkede yaşayan 2,2 milyon Hıristiyandan yalnızca 579.000'inin, yani nüfusun yüzde 2,8'inin hâlâ var olduğunu, Dünya Hıristiyan Veri Tabanı'na dayanarak tahmin ediyor.
İç savaştan önce Halep ve Şam'da küçük Yahudi toplulukları vardı, ancak 2020'de Jewish Chronicle orada hiç Yahudi olmadığını bildirdi.
Savaş öncesinde ülkedeki Ezidi nüfusu 80 bin civarındaydı. Ülkedeki Ezidilerin sayısına ilişkin güncellenmiş resmi rakamlar olmasa da, Afrin'deki Ezidi Birliği, Afrin'de 2011 öncesinde yaklaşık 50-60 bin olan Ezidilerin sayısının 2 bin civarında kaldığını tahmin ediyor.
Yurt dışına şu anki göç dalgası, muhalefetin Esad'ı devirmesine öncülük eden Heyet Tahrir el Şam'ın Suriye'deki azınlıklara güvence verme çabalarına rağmen geliyor. Grup, azınlıklar da dahil olmak üzere tüm Suriye vatandaşlarının güven içinde yaşayacağı sözünü verdi.
Ancak yıllarını Esad'ın alternatiflerinden korkarak geçiren azınlıklar için bu belirsizlik ve kaos dönemi, kaçmaktan başka seçenek bırakmadı.
Bunlar arasında, Esad ailesinin soyundan gelen, Suriye'nin kıyı valiliklerinde yaşayan ve Hafız Esad'ın 1970'te iktidara gelmesinden bu yana Suriye rejiminde birçok üst düzey görevde bulunan Alevi mezhebinin mensupları da yer alıyor.
