Dünya
  • 30.6.2017 09:54

Suudi Arabistan sarayında kıyamet koptu!

Suudi Arabistan’da Kral Salman’ın 31 yaşındaki oğlu Muhammed bin Salman’ın 21 Haziran’da Birinci Veliaht Prens olarak atanmasının ardından yaşananlar, olayın ‘sessiz bir kraliyet darbesi’ olarak yorumlanmasına yol açıyor.

Kral Salman’ın göreve geldiği 2015 yılına kadar uluslararası arenada hemen hemen kimsenin ismini duymadığı Prens Muhammed bin Salman’ın iki yıl içinde ülkedeki neredeyse önemli bütün makamları kontrol eder hâle gelmesi ve son olarak ‘kuzeni’ Muhammed bin Nayef’in yerine Birinci Veliaht Prensliği görevine getirilmesi Ortadoğu’daki en tartışılan konu olma özelliğini koruyor.

Kraliyet ailesine çok yakın çevreler tarafından gerçekleşmesi beklenen tarihî atamanın ardında ortaya çıkan detaylar ise uluslararası basın tarafından çok konuşulan atamanın ‘kraliyet içinde gerçekleşen sessiz bir darbe’ olabileceği yönünde analizleri beraberinde getirdi.

SADIK KORUMALAR DEĞİŞTİRİLDİ

New York Times’ın haberine göre, görevinden azledilmesinin ardından Cidde kentindeki sarayına dönen Muhammed bin Nayef’in kendisine sadık korumalarının da görevinden alınarak Muhammed bin Salman’a sadık korumaların yerine getirildi.  Koruma değişiminin atamanın hemen ardından geldiği aktarılırken, Muhammed bin Nayef’e yönelik uygulanan tedbirlerin ‘olası bir muhalefeti’ engelleme amaçlı olduğu belirtiliyor.

Gazete, Suudi ve ABD’li kaynaklara dayandırdığı haberde Muhammed bin Nayef’in Cidde’deki sarayından çıkışına izin verilmediğini yazmıştı. Reuters haber ajansına konuşan Suudi bir yetkili, ‘iddiaların yüzde 100 doğru olmadığını’ söylemiş, bin Nayef’e yönelik uygulanan kısıtlamaların ölçüsüne ilişkin akıllarda şüphe kalmıştı.

SALMAN’A YAKIN KİŞİLER ATANIYOR; SALMAN'IN ÖNÜ AÇILIYORDU

Ülkede bir süredir yaşanan atamalar da Muhammed bin Salman’ın Birinci Veliaht Prenslik görevine getirilmeden önce kendisine yakın kişilerin önemli konumlarına getirildiğine işaret ediyor. Muhammed bin Salman’a sadık olduğu belirtilen ve henüz yirmili yaşlardaki kardeşi Khalid bin Salman’ın Nisan ayında Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçisi olarak atanması buna örnek olarak gösteriliyor.

31 OY, NAYEF DESTEKÇİLERİNİN GÜCÜNÜ GÖSTERİYOR

Suudi Arabistan’da Kral Salman tarafından yapılan görev değişikliklerini onaylayan Sadakat Konseyi, Muhammed bin Salman’ın göreve getirilmesinin 31’e karşı 34 oyla kabul etmişti.

KRİTİK YASA DA DEĞİŞTİ

Suudi Arabistan Kralı Salman, 21 Haziran’da ilan ettiği değişiklilerde ülkenin yönetime ilişkin kanunda ‘ülkeyi sadece ülkeyi kuran Kral Faisal el Suud’un oğlu ya da torunları yönetebilir’ şeklinde bir değişiklik yaparak yeğeni Muhammed bin Nayef’in yeni kral olmasının direkt olarak önüne geçti.

İRAN, SESSİZ BİR DARBE OLARAK NİTELİYOR

Suudi Arabistan’daki görev değişiminin ‘sessiz bir darbe’ olduğunu açık bir şekilde iddia eden ilk ülke ise İran oldu. İran medyada, babası Kral Salman’ın 2015 yılında göreve gelmesinden önce hemen hemen kimsenin ismini duymadığı Muhammed bin Salman’ın birden yükselişini konu alan birçok makale yayımlarken, 57 yaşındaki eski içişleri bakanı ve birinci veliaht prens Muhammed bin Nayef’in ‘sessiz bir darbe’ ile görevden indirildiği konu edildi.

İran medyasının sık sık kaynak olarak gösterdiği ve Muhammed bin Salman’ın görevini önceden duyuran bir Twitter hesabı ise Kral Salman’ın kısa bir süre sonra görevi bırakacağı ve yerine Muhammed bin Salman’ın kral olacağını iddia etti.

İran medyasında Muhammed bin Salman’ın atanması aleyhinde yorumlar çıkması ise ‘M.B.S.’nin İran’a yönelik sert bir tutuma sahip olması. Suudi Arabistan’ın Yemen’deki iç savaşa müdahale etme planının arkasında bulunan Muhammed bin Salman, kısa süre önce ‘Savaşın Suudi Arabistan’da değil, İran’da çıkmasını sağlayacağız’ sözleriyle İran’a yönelik sert tutumunu tasdik etmişti.

NEREDEYSE EN ÖNEMLİ BÜTÜN MEVKİLERİ KONTROL EDİYOR

“Vizyon 2030” ismi verilen, Suudi Arabistan tarihinin en büyük ekonomik reform programı olarak adlandırılan projeyi de yöneten Muhammed bin Salman, ülke gelirinin petrole bağlılığını azaltmak, ülkedeki turizmin sadece ‘Mekke ve Medine’ye İslam dünyasından gelen ziyaretlerden ibaret olmaktan çıkarmak ve Aramco’yu kısmen özelleştirmeyi hedefliyor.

 

Güncellenme Tarihi : 30.6.2017 11:10

İLGİLİ HABERLER