Yargıtay'ın kararına konu olay, İstanbul'da yaşandı. Çalıştığı işyerinden sıkıldığını belirterek istifa eden H.C., yeni iş olanakları ortaya çıkmasına rağmen çalışmayı reddetti. Zamanının büyük bölümünü uykuya ve arkadaşlarına ayıran H.C., karısı G.C. ve çocuklarının bakımını da aksattı. Gündelik işler bularak evinin bakımını karşılamaya çalışan G.C., tüm gayretine rağmen giderleri karşılayamadı. İş araması konusunda kocasını uyaran ancak bir sonuç alamayan G.C., çocuklarını alarak babasının evine yerleşti ve kocası H.C.'ye karşı boşanma davası açtı. İstanbul'daki mahkeme, Medeni Kanun'da öngörülen boşanma koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davayı reddetti. Karara itiraz eden G.C., Yargıtay'a başvurarak temyiz talebinde bulundu. Davayı inceleyen Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi, kocanın tutumunu, 'evlilik birliğini temelden sarsacak davranış' olarak yorumladı ve yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay'ın kararında özetle şöyle denildi:
'...Davalı koca, keyfi nedenle işten ayrılmış ve geçerli neden olmaksızın çalışmayı reddetmiştir. Çalışmadığı sürede ortaya çıkan iş olanaklarını değerlendirmeyen, ev işlerine destek olmayan, kocanın tutumu, müşterek hayatın devamına imkan vermeyecek niteliktedir. Kocanın evlilik birliğini temelden sarsan davranışı karşısında boşanmaya karar verilmesi gerekir.'
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:33