Temel Kotil Türkiye'nin beklediği tarihi açıkladı
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, “MMU, 2025’te ilk uçuşunu yapacak, 2029’da ise Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girmesini öngörüyoruz” dedi.
Türkiye’nin özellikle askeri havacılık alanındaki en önemli kurumlarından biri olan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), T129 ATAK ve GÖKBEY helikopterleri, Milli Muharip Uçak (MMU), ANKA ve AKSUNGUR İnsansız Hava Aracı (İHA), HÜRKUŞ ve HÜRJET uçakları gibi birçok kritik sistemin geliştirilmesi ve üretimini üstleniyor. Uydu alanında da çalışmalar yürüten TUSAŞ, aynı zamanda daha önce Türk Hava Kuvvetleri için üretimini gerçekleştirdiği F-16 uçaklarını günümüzde de modernize ediyor.
Sivil havacılık alanında da çalışmalar yürüten TUSAŞ, aynı zamanda F-35 savaş uçağı ve A400M nakliye uçağı gibi uluslararası projelerin de üretim ortakları arasında bulunuyor.
TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, 2020 yılı için yaptığı değerlendirmede, “Dünyanın ilk 100 savunma ve havacılık firmasının sıralandığı Defense New Top 100 listesinde 16 basamak birden yükseldik. Bu dönemde Ar-Ge harcamalarımızı yüzde 40’ın üzerine taşıyarak yeni nesil hava araçlarının geliştirilmesi için öncü vasfımızı perçinledik. Böylece ülkemizin savunma sanayisinde bağımsızlık vizyonu için projeler geliştirmeye devam ettik” dedi.
‘T129 ATAK ve ANKA teslimatlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz’
TUSAŞ, ürünlerini envantere kazandırmaya da devam ediyor. Kotil, son dönemde gerçekleştirdikleri teslimatlara dair şunları söyledi:
“Bugüne kadar farklı kuvvetlerimize 20’den fazla teslimat gerçekleştirdiğimiz ANKA’nın teslimatlarına önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde sahada operasyon kabiliyetini artıracak ve en üst seviyeye çıkaracak yeni nesil teknolojiler ile donatılmış T129 ATAK helikopterimizin Faz 2 konfigürasyonunu Emniyet Genel Müdürlüğü’ne teslim ettik. Özellikle T129 ATAK ve ANKA nezdinde teslimatlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Kuvvetlerimizin istekleri doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyor, gereksinimleri tespit ederek sahada daha efektif olmak için ne gerekiyorsa TUSAŞ olarak yapmaya gayret ediyoruz.”
‘MMU, 2025’te ilk uçuşunu yapacak’
TUSAŞ’ın üstlendiği Türkiye açısından en kritik projelerden biri de savaş uçağı projesi Milli Muharip Uçak. Kotil, bu konuda da “Diğer taraftan en önemli projelerimiz arasında yer alan global havacılık ekosisteminin merakla beklediği, ülkemizi havacılık ve savunma alanında lig atlatacak 5’inci nesil avcı uçağımız MMU’nun, 18 Mart 2023 yılında hangardan çıkışını gerçekleştireceğiz. MMU, 2025’te ilk uçuşunu yapacak, 2029’da ise Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girmesini öngörüyoruz” dedi.
‘F-16 uçaklarımızın uçuş ömrünü 12 bin saate çıkarmış bulunuyoruz’
Daha önce Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir’in de açıkladığı üzere TUSAŞ, Türk Hava Kuvvetleri’nin envanterinde bulunan F-16’lar için bir modernizasyon projesi de yürütüyor. Kotil, bu modernizasyonun Türk Hava Kuvvetleri’nin geleceği açısından nasıl bir öneme sahip olduğuna dair şunları kaydetti:
“Şirketimiz, F-16 konusunda önemli bir tecrübeye sahip. Şu an projemizde 30 yılı F-16 uçaklarıyla geçmiş çalışma arkadaşlarımız bulunuyor, TUSAŞ bu anlamda ülkemizin geleceğine özgün ürünleri ile güç katarken, sahip olduğu tecrübe, donanım ve nitelikli iş gücü ile devletimizin emrinde önemli işler gerçekleştirmeye devam ediyor. Türk Hava Kuvvetlerimizin sahip olduğu F-16 Blok 30 uçaklarının yapısal iyileştirmelerine yönelik olarak başlatılan çalışma kapsamında mühendislerimiz aralıksız olarak çalışmalarını sürdürüyor. Hava Kuvvetlerimize ait F-16 uçaklarımızın 8 bin saat olan uçuş ömrünü 12 bin saate çıkarmış bulunuyoruz.”
‘Tunus’a ilk ANKA ihracatımızı gerçekleştirdik’
TUSAŞ’ın uluslararası işbirlikleri ve projelerine dair soruyu da yanıtlayan Kotil, “Sahip olduğumuz projeler göz önüne alındığında global pazarda önemle takip edilen şirketler arasında hep var olduk, olmaya da devam edeceğiz. Son gelişmeler kapsamında Tunus’a ilk ANKA ihracatımızı gerçekleştirdik. ANKA’larımız hem içeride hem de dışarıda gururumuz olmayı sürdürecek” ifadelerini kullandı.
‘Kompozit üretim kapasitemizi yaklaşık iki buçuk katına çıkartacağız’
TUSAŞ, Türkiye açısından önemli bir yatırıma imza atarak yakın dönemde kompozit tesisini de açtı. Bunun hem Türkiye açısından hem de uluslararası boyuttaki öneminden bahseden Kotil, şunları söyledi:
“Yeni hizmete alacağımız en son teknoloji ile donatılmış ve dünyanın sayılı kompozit üretim tesisimizde kendi özgün ürünlerimiz başta olmak üzere, dünya havacılık sektöründen şirketler için de üretim kapasitemizi ve iş birliklerimizi artırarak sürdüreceğiz. Mevcut kompozit üretim kapasitemizi yaklaşık iki veya iki buçuk katına çıkaracağız. Kendi özgün ürünlerimiz, hâlihazırda yaptığımız uluslararası segmentte en büyük şirketler arasında yer alan Airbus, Boeing gibi firmaların da yapısal parka üretimlerini devam ettireceğiz. Öyle ki, dünyadaki hava yapısalları kompozit ihtiyacının yüzde 2’sini karşılayacak. Enerji verimliliğinin ön planda tutulduğu, maliyetlerin düşürüldüğü parçaların imalatına yönelik çalışmalar yürütüyoruz ve bunları havacılık sektörünün önemli kuruluşları ile omuz omuza gerçekleştiriyoruz. Kullandığımız ve gelecekte kullanacağımız teknolojilerdeki ana hedefimiz daha az hata payı ve maksimum verimle üretim süreçlerini gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz.”
‘TUSAŞ’a kritik görevler düşüyor’
Peki, uzay alanında Türkiye’nin önde gelen kurumlarından olan TUSAŞ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Milli Uzay Programı’na nasıl katkı sunacak? Kotil’in bu konudaki değerlendirmeleri ise şu şekilde:
“Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan Milli Uzay Programı ülkemizin bir beka projesi olarak nitelendirilebilir. Burada TUSAŞ’a uzay alanındaki geçmiş önemli tecrübelerinden dolayı kritik görevler düşüyor. Bir yandan mevcut projelerimize devam ederken diğer taraftan bayrağımızı gökyüzünün ötesinde dalgalandırmak adına projelere hazırız. TUSAŞ bünyesinde bulunan ve dünyanın sayılı tesislerinden Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde (USET) ülkemizin uzay alanında önemli projelerini yerli ve milli paydaşlarımızla geliştirmeye devam ediyoruz. SMALL GEO olarak adlandırılan segmentte Arjantinli INVAP şirketi ile geliştirdiğimiz elektrikli uydumuzu ihraç etmek için adımlarımızı attık. Cumhurbaşkanımızın da belirttiği TÜRKSAT 6A’nın kritik süreçlerini tek tek USET’te tamamlıyoruz.”
Güncellenme Tarihi : 13.3.2021 11:50