İntihar terörizmi üzerine yaptığı araştırmalar sonucu ''''Dying to Win/Kazanmak İçin Ölmek'''' adlı kitabı kaleme alan ve bu kitabı büyük ilgi görmeye başlayan Chicago Üniversitesi doçenti Robert Pape, sıradan Amerikalı''nın bakış açısıyla kimin, neden terörist olduğuna yanlış karar verildiğini ortaya çıkarmış durumda. Dünyanın en büyük intihar terörizmi bilgi bankası durumundaki bürosunda çeşitli dillerde koca dosyalar arasında Pape ve üniversite öğrencilerinden oluşan ekibinin yaptıkları analiz ve sınıflandırmaların sonucu, Bush hükümetinin şu anki stratejisini yeniden gözden geçirmeye büyük ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Açık Radyo''nun The American Conservative''den tercüme ettiği röportajda Pape, Amerika''yı kendi siyasetini yeniden gözden geçirmeye davet ediyor.
Yeni kitabınız Dying to Win''in bir de alt başlığı var: İntihar Terorizminin Mantığı. Bize kısaca, kitabın hangi sava dayandığını, kitap için hangi araştırmaların yapıldığını ve çıkardığınız sonuçları anlatır mısınız?
Geçtiğimiz iki yıl boyunca, 1980''le 2004 yılı ortaları arasında gerçekleştirilen bütün intihar saldırılarını kapsayan ilk küresel arşivi oluşturdum. Bu araştırma sadece İngiliz dilinde yapılmadı, bir çok yerel dil de -Arapça, İbranice, Rusça, Tamilce ve diğerleri- kullanıldı. Böylece, yalnızca gazetelerden değil, terörist grupların ürettiklerinden de bilgi topladık. Teröristler çoğunlukla yaptıkları işten büyük gurur duyar, yaptıklarının yaşadıkları bölgede bilinmesi için albümler de dahil her çeşit bilgi kaynağını üretirler; bunlar da intihar-terör saldırılarının anlaşılmasında çok yarar sağlar. Bu çeşitli ve bol bilgi, intihar terörizminin ardında yatan saikler konusunda ortaya yeni bir resim ortaya koyuyor. Bir çok insanın düşündüğünün aksine, intihar terörizmi, İslamî köktencilikle yakın ilişkili bir konu değil. Bu konuda dünya şampiyonu, yakından tanımıyor olabileceğiniz bir gruba ait: Sri Lanka''daki Tamil Kaplanları. Bu, Marksist, dinle alakası olmayan bir grup. Ülkenin Tamil bölgelerinde yaşayan Hindu ailelerden adam devşiriyor. Ünlü intihar yeleğini, Mayıs 1991''de gerçekleştirdikleri Rajiv Ghandi suikastini yapmak için onlar icat etti. Filistinliler intihar yeleği fikrini Tamil Kaplanları''ndan aldılar.
Eğer İslamî köktencilik, bu grupların eylemlerinde temel nokta olmuyorsa, temel sebep nedir?
İntihar-terör saldırılarının ezici çoğunluğu dinî sebeplerle değil, açık bir stratejik amaçla gerçekleştiriliyor: Modern demokrasileri (teröristlerin) kendi anavatanları olarak gördükleri bölgeden çekilmeye zorlamak. Lübnan''dan Sri Lanka''ya, Çeçenistan''dan Keşmir''e, Gazze Şeridi''ne kadar gerçekleştirilmiş olan bütün büyük intihar saldırıları -olayların %95''inden fazlası- demokratik devletleri bölgeden çekilmeye zorlamayı kendilerine temel hedef olarak görüyordu. Amerikan seçimleri sırasında Bush''un politikalarını destekleyenler tarafından ileri sürülmüş bir iddia vardı. Teröristlerle burada savaşmamak için orada savaşmamız gerekiyor diyorlardı. Oysa, bulgularınız bu iddiaların tam aksini gösteriyor. İntihar terörizmi temelde İslamî köktenciliğe değil de yabancı işgaline bir cevapsa, oradaki Müslüman toplumları dönüştürmek için kullandığımız ağır askerî güç -tabii eğer dönüştürülebilirlerse- sadece bize karşı düzenlenen intihar saldırılarını artırmaya yarıyor gibi görünüyor.
1990''dan itibaren ABD onbinlerce askerini Arabistan Yarımadası''nda konuşlandırıldı. Bu, Usame Bin Ladin ve El Kaide''nin seferberlik için temel çekim noktası oldu. Onların bize orada saldırmalarının daha iyi olduğu önermesini ileri süren insanlar, şunu gözden kaçırıyorlar: İntihar terorizmi tüm dünyada sayıları birkaç yüz kadar olan köktendincinin buna talip olduğu, kısıtlı insan kaynağına sahip bir olgu değil. Bu, talebe dayalı, itici gücünü talebin oluşturduğu bir fenomen. Yani, teröristlerin anavatan olarak gördükleri topraklarda yabancı güçlerin varlığıyla harekete geçen bir süreç. Irak''taki operasyon, intihar terörizmini kışkırttı ve ona yeni bir yaşam kaynağı sağladı.
Irak''ın işgalinden biraz geriye, 11 Eylül saldırılarına dönecek olursak, Usame Bin Laden ve El Kaide''nin yaptığı ajitasyon ve propagandanın insanları çeken yönü neydi?
Usame Bin Laden''in konuşma ve vaazları 40, 50 sayfa uzunluğunda olur. Hepsinin girişinde de Arabistan Yarımadası''na savaşmak üzere gelmiş onbinlerce Amerikan askeri bulunduğunun altı kalın kalın çizilir. Bin Laden 1996''da ABD''nin büyük bir planı olduğunu söylemeye başladı. Buna göre, Amerikalılar, savaş güçleriyle Irak''ı fethedecek, ülkeyi 3 parçaya ayırıp birini İsrail''e verecek, böylece İsrail topraklarını genişletecek, ardından aynı plan Suudi Arabistan''da uygulanacaktı. Gördüğünüz üzere, biz de onun öngörülerini yerine getiriyoruz ve bu durum, onun davasını yayma amacına muazzam fayda sağlıyor.
Arabistan Yarımadası''nda konuşlandırılmış birliklerimiz olduğu gerçeği, Amerika''da hiç de hararetli bir tartışma noktası değildi. Körfez''de yaşayan insanların ve Suudiler''in ne kadarı bu durumun farkındaydı?
Biz, eğer birliklerimiz ortalarda çok görünmezlerse, onları yabancı ülkelere konuşlandırmakta bir sakınca yoktur şeklinde düşünmeyi seviyoruz. Gerçek şu ki, oralarda ortalarda görünmeme işini gayet iyi idare ettik. Askerlerimizi Suudi toplumundan olabildiğince uzak tuttuk. Ancak, burada mihenk noktası Amerikan birliklerinin bariz savaş gücü. Hava kuvvetleriyle bütünleşen onbinlerce Amerikan askeri, korkunç büyüklükte bir güçtür. Tabii, şimdi Arabistan Yarımadası''nda 150 bin askerimiz var. Arabistan Yarımadası daha önce hiç olmadığı kadar denetimimiz altında.
Problemi kabaca iki parça olarak ele alırsak, Batı''nın kültürel olarak red edilmesinin etkisi ile Müslüman topraklarında Amerikan askerlerinin bulunmasının etkisini nasıl oranlarsınız?
Kanıtlar açıkça gösteriyor ki, Amerikan birliklerinin varlığı, intihar terörizminin temel nedeni. Eğer temel sebep İslamî köktencilik olsaydı, İslami köktenciliğin en yoğun olduğu ülkelerden grupları da en aktif biçimde bu eylemlerin içinde görürdük. Mesela İran 70 milyonluk nüfusuyla Irak''tan da, Suudi Arabistan''dan da üç kat fazla nüfusa sahip. Ancak, şu ana kadar El Kaide''nin İran kaynaklı intihar teröristi hiç olmadı. Ayrıca Irak''ta da İranlı intihar teröristi olduğuna dair hiç belge yok. Sudan 21 milyon nüfuslu bir ülke. Aşırı dinci bir hükümet tarafından yönetiliyor. Sudan''ın ideolojisi Usame Bin Laden''e o kadar yakındı ki, 1990''lı yıllarda kendisi Sudan''da üç yılını geçirmişti. Ne var ki, şu ana kadar El Kaide''nin Sudan''dan da intihar teröristi çıkmadı. 1995 ile 2004''ün ilk ayları arasında El Kaide adına intihar eylemi gerçekleştirmiş her kişi ile ilgili tam bilgiyi ilk kez ben topladım. Görünen o ki, İslamî köktenciliğin yoğun olduğu büyük ülkelerden değiller. Bunların üçte ikisi 1990''dan itibaren ABD''nin ağır askerî yığınak yaptığı ülkelerden çıkmış. Burada bir diğer önemli nokta da Irak''ın kendisi. Bizim işgalimizden önce Irak tarihinde hiç intihar-terörist saldırısı olmamıştı. Bir tane bile. Irak''ı işgal ettiğimizden beri intihar terörizmi büyük bir hızla tırmandı. 2003''te 20, 2004''te 48, 2005''in ilk beş ayında 50 saldırı gerçekleştirildi. ABD''nin Irak''ta 150,000 asker tuttuğu her sene, saldırı sayısı ikiye katlandı.
Yani sizin değerlendirmeniz, bugün 2003''tekine oranla daha fazla intihar teröristi ya da potansiyel intihar teröristinin bulunduğu yönünde.
Dünyanın çeşitli yerlerinde 1980''den beri görevini tamamlamış, yani kendini öldürmüş, 462 intihar teröristinin saldırısıyla ilgili demografik bilgi topladım. Topladığım bilgiler çoğunun yeni gönüllüler olduğunu ortaya koyuyor. Çok azı daha önce suç işlemiş. Çok azı uzun zamandır terörist bir gruba mensup. Pekçoğu için şiddetle ilk tanıştıkları an, kendi intihar-terör saldırılarını gerçekleştirdikleri an oluyor. Bizim Irak''ı işgalimizden önce Irak''ta beklemede olan intihar-terör grupları olduğuna dair hiçbir delil yok. Olan şey şudur: İşgal; intihar teröristlerini yaratmıştır.
Irak''ta kimlerin intihar saldırılarına teşebbüs ettiğini biliyor muyuz? Daha çok Iraklılar mı, yoksa bölgedeki diğer ülkelerden sızan gönüllüler mi bu tip saldırıları gerçekleştiriyor?
Şu an elimizde bulunan bilgilere göre, Irak''taki intihar teröristleri iki gruptan geliyor. Iraklı Sünniler ve Suudiler. Bu iki grubun ait olduğu cemaatler Amerika''nın Arabistan Yarımadası''nda konuşlandırdığı büyük askerî gücün yaratacağı dönüşümden en fazla etkilenen gruplar. Bu durum, intihar terörizminin stratejik mantığıyla tam bir tutarlık içinde.
''''İşgalciler çekildiğinde, intihar saldırıları biter''''
Anti Amerikan intihar teröristlerinin yeni kuşağı şimdiden yaratılmış durumda mı? Analizlerinizin doğru olduğunu ve Irak''tan çekildiğimizi varsayarsak, durumu yavaşlatmak için yine de çok mu geç kaldık?
Her ne kadar son 20 yılın tarihi tam tersini söylese de, bir çok insan intihar teröristleri kitleler halinde saldırmaya başladığında artık bu saldırıları durdurmanın imkânsız olduğunu düşünür. İşgalci güçler vatan toprağını terk ettiğinde, bu saldırılar çoğu zaman hemen kesilir. Mesela 1982 1986 yılları arasında 41 intihar saldırısı düzenlenmiş olan Lübnan''da, ABD ile Fransa silahlı güçlerini çektikten ve İsrail altı millik tampon bölgeye çekildikten sonra, intihar saldırıları kesildi. Tamamen durmadılarsa da, intihar terörizmi furyası bitti. İsrail birliklerini Lübnan''dan tamamen çektiğindeyse, İntihar teröristleri İsrail''i Tel Aviv''e kadar takip etmediler. İkinci Filistin intifadasının gelişimi de aynı çizgiyi izledi. İsrail, Filistin kontrolündeki bölgeden çekileceğini, en azından vaad ettiğinde (başka faktörlerle birlikte) bu vahşi intihar-terör saldırılarında gözle görülür bir azalma oldu. Bu, askerî güçlerin bölgeden çekilmesinin terörist liderlerin daha fazla intihar teröristi bulmasına engel olduğuna dair bir başka kanıt. Tabii bu, varolan intihar teröristlerinin devam etmek istemeyeceklerini göstermez. Ben Usame Bin Laden''in hayatında yeni bir sayfa açıp, birdenbire George Bush''a oy vermeye başlayacağını iddia etmiyorum. Yine de davaya bağlı küçük bir grup kalacak, ancak konu Usame Bin Laden''in varlığıyla bağlantılı değil, kimsenin pek onu dinlediği de yok. Konu, bu saldırıların durması ve Amerikalılar''ın intihar saldırısı tehdidinden kurtarılması gerektiğidir.
Müslüman olmayan birçok intihar teröristi örneği gösterdiniz; peki, hiç Hıristiyan intihar teröristi oldu mu?
Hıristiyan gruplardan böyle bir saldırı gelmedi, ancak 1980''lerde Lübnan''da intihar saldırganlarından sadece sekizi İslamcı militandı. 27''si komünist ve sosyalist gruplardan çıktı, üçü de Hıristiyan''dı. İntihara kalkışan IRA militanları da oldu. Ünlü açlık grevi 1981''de olmuştu.
(yenişafak)
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:42