Gündem
  • 29.1.2006 03:04

THE TİMES'TEN ŞOK YORUM : BUSH'UN EN BAŞARILI İŞİ TÜRKİYE'DEKİ AK PARTİ

Bush yönetiminin Ortadoğu'yu ılımlılaştırmak için teşvik ettiği demokratik seçimler, tam tersine radikal İslamcılara iktidar yolunu açtı. The Times'a göre tek başarılı örnek Türkiye'deki AKP

Filistin seçimini terör örgütü olarak nitelenen Hamas'ın kazanması, gözleri Ortadoğu'da yükselen radikal İslamcı güçlere çevirdi. Bazı Avrupa gazeteleri, radikal örgütlerin bu başarılarını bir ölçüde Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde bölgeye demokrasi getirmeyi amaçlayan ABD'ye borçlu olduğunu iddia ederek, "Washington'a teşekkür etsinler" diye başlık attılar. Bu yorumlardan iki örnek şöyle:

İlk test Türkiye'de
İngiliz "The Times" gazetesi, yorumunda özetle şu görüşlere yer verdi:
"11 Eylül 2001 saldırılarından sonra terörizme karşı savaş çerçevesinde bölgenin ezilen halklarına daha fazla söz hakkı tanınması amacıyla harekete geçen ABD'nin bu çabaları Nil'den Dicle'ye kadar marjinalleşmiş siyasi grupları ön plana çıkardı. İlk test alanı Türkiye oldu. Bu en laik Müslüman ülkede İslamcı kökenden gelen AKP, 2002 seçimini kazanarak tek başına iktidara geldi. Halen gelecek yılki cumhurbaşkanlığı seçiminin favorisi olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, testin en büyük başarısı olarak görülüyor. Erdoğan, geçen yıl Türkiye-AB üyelik müzakerelerinin başlamasını sağladı.
Tam tersi örnek İran'da ortaya çıktı. Molla rejiminin ılımlılaşması ve pragmatik politikalara yönelmesi beklenirken, Mahmud Ahmedinecad, beklentilerin tam tersi bir yola girdi ve nükleer programa devam etme kararı alırken İsrail'i açıkça tehdit etti.
Irak'taki seçimlerden Batı yanlısı, laik, ılımlı grupların kazançlı çıkmasını umut eden ABD, bir kez daha hayal kırıklığına uğradı. İslamcı partiler ülkenin geleceğine hâkim olacak konuma geldi.
Mısır'da Mübarek'e cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalif seslere söz hakkı vermesi için bastıran Washington, sonuçta Hamas ile yakın ilişkisi olan Müslüman Kardeşler'in ana muhalefet olarak ortaya çıkmasının yolunu açtı, ılımlılar yenilgiye uğradı.
Lübnan'da Washington'a duacı olması gereken örgütün adı ise Hizbullah. Suriye'nin çekilmesinden sonra geçtiğimiz yıl yapılan serbest genel seçimin sonucunda militan İslamcı grup parlamentodaki ana muhalefeti oluşturdu."

Bush'un ikilemi
İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin internet sitesinde yer alan haber yorumda da benzer bir noktadan hareketle ABD Başkanı George W. Bush'un çıkmaz içinde bulunduğuna işaret edildi. BBC'ye göre, demokrasi isteyen Bush, şimdi radikalizmle karşı karşıya ve ne yapacağını bilemez durumda. Hamas'ın seçim zaferi karşısında şaşıran Beyaz Saray tek beklentisi radikal İslamcı grubun iktidar ortamında ılımlılaşması.




'Nasıl olacak bilemiyorum'

Ortadoğu'ya demokrasi getirme projesinin fiyaskoyla sonuçlanıp sonuçlanmadığı sorulan Bush, Filistin ve İsrail'i kastederek, "Ortadoğu'da barış için en iyi yol iki demokrasinin yan yana yaşaması. Ancak iki ortaktan birinin ötekini yok etmek istediğini açıklaması ortaklık ilişkisini imkânsız kılıyor, nasıl olacak bilemiyorum" dedi.

AKP, Hizbullah ve Hamas'la aynı yerde

Türkiye'de 3 Kasım 2002 seçimlerini kazanarak tek başına iktidar olan AKP'nin başarısı, İngiliz gazetesi The Times'ın dünkü sayısında Ortadoğu ülkelerindeki İslamcı güçlerin seçimlerdeki yüksek performansını yansıtan grafikte, Lübnan'dan Hizbullah, Mısır'dan Müslüman Kardeşler ve son olarak Filistin'den Hamas'ın başarılarıyla bir arada değerlendirildi.

AKP tepkili: Aynı kefede olamayız

<ı>ÖNDER YILMAZ Ankara

The Times'ın Hamas'ın zaferiyle sonuçlanan Filistin'deki seçimlerden yola çıkarak yaptığı değerlendirmeye AKP'lilerin tepkileri şöyle:
Hayati Yazıcı (Genel Başkan Yardımcısı): Biz onlarla aynı kefeye konabilir miyiz? Bizim programımız, tüzüğümüz, uygulamalarımız belli. Genel başkanımız defalarca söyledi, üç kırmızı çizgimiz var. Etnik, dinsel ve bölgesel milliyetçiliğe karşıyız. Siyasi partilerin programı olur, inancı olmaz. İnanç bireylere ait bir şeydir. Biz ancak inançların gereğini yaparız, bu da demokratik bakışın gereğidir. Sadullah Ergin (Grup Başkan Vekili): Siyasi parti olarak biz kendimizi "muhafazakâr demokrat" olarak tanımladık ve bu şekilde içini doldurduk. Referansımız icraatımızdır. Tayyar Altıkulaç (İstanbul): Türkiye, laik, demokratik, hukuk devleti. Türkiye'deki bütün siyasi partiler de Anayasa'ya bağlı faaliyet içindedir. Biz laikliği benimsemiş bir ülkeyiz, bir partiyiz. Gerisi boştur. Eyüp Sanay (Ankara): AKP'yi İslami parti olarak telakki etmek çok yanlış. Ancak içerisinde İslami hassasiyeti olan arkadaşlarımız da vardır. Referansımız din değil. Hamas'la, Hizbullah'la aynı kefeye koymak yanlış ve maksatlıdır.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:09

İLGİLİ HABERLER