Trump : Gazze ve İsrail hakkında konuşmak istemiyorum

Trump gerçekten İsrail hakkında konuşmak istemiyor

Eski cumhurbaşkanı, ulusal güvenlikle ilgili yaptığı konuşmada Gazze ve Ortadoğu'dan uzak durdu.

Ulusal güvenlik konuşması olarak lanse edilen konuşmada, eski Başkan Donald Trump Çarşamba günü Kuzey Karolina'da sahneye çıktı ve halefi Joe Biden yönetiminde dünyayı sarsan büyük çatışmalarla ilgili ne yapacağına dair çok az ayrıntı verdi.

Bu durum, İsrail hakkında yaptığı ve neredeyse hiç yer almayan yorumlarında daha da belirgindi.

İşte tam metinleri (vurgular bana ait):

"Orta Doğu'da İbrahim Anlaşmaları ile barışı sağladık. Ve daha, daha, daha, daha, hiç kimsenin duymadığı şeyleri yaptık ve askerlerimizi çoğunlukla eve geri getirdik... Benim tutumum bizi savaşlardan uzak tuttu. Savaşları telefon görüşmeleriyle durdurdum. Rusya asla olmamalıydı. Ukrayna ile asla olmazdı, eğer ben başkan olsaydım asla olmazdı. Hayır, bundan hiç söz edilmedi, asla, asla olmazdı. Putin ile asla olmazdı. Ve İsrail ile 7 Ekim asla olmazdı. İran asla bunu yapmazdı. O noktada çok az paraları vardı. Şimdi cehennem kadar zenginler, ama Biden bunun olmasına izin verdi.

Sonra kısa bir süre sonra: "Putin asla Ukrayna'ya girmezdi. İsrail asla saldırıya uğramazdı. Üzücü, üzücü bir durum. Çok fazla insan öldü, çok fazla insan gitti. Çok fazla şehir."

Trump zamanının çoğunu geçmişteki bir savaşa, Afganistan'a, özellikle de Biden'ın Eylül 2021'deki talihsiz geri çekilmesine harcadı: "(Kamala Harris'in) beceriksizliği ve sahtekar Joe Biden, ülkemizin tarihindeki en aşağılayıcı olayı ve dünya tarihindeki en büyük askeri felaketlerden birini getirdi. Bana kalırsa, hiç kimse Afganistan'dan felaketle sonuçlanan geri çekilmelerinin dehşet verici görüntülerini asla unutamayacak."

Ukrayna'ya gelince, ABD'nin 175 milyar dolardan fazla para döktüğü iki yıllık bir Avrupa kara savaşı: "Kazanırsak, görevi devralmadan önce bu işi hallederim. Başkan seçilmiş olarak hallederim. Rusya ile olan savaşı durdururum. Evet, bunu durdururuz."

Bu, daha önce birçok kez söylediği bir şeydi, İsrail'e "bitir" dediğini defalarca söyledi, ancak bunun ne anlama geldiğini açıklamadı. Geçtiğimiz hafta New York'ta Yahudi bağışçılar önünde konuşurken bu konuda en çok konuştu , ancak oradaki açıklamalarının çoğu antisemitizmle ilgiliydi. 40.000'den fazla Filistinlinin öldürüldüğü İsrail'in Gazze'deki savaşı hakkında, "İsrail'e kazanması için ihtiyaç duyduğu desteği vereceğim, ancak hızlı kazanmalarını istiyorum, hızlı kazanabilseler güzel olmaz mıydı?" dedi. "Ve hızlı kazanmalarına izin vermeliyiz. Orta Doğu'ya medeniyeti ve barışı geri getireceğiz."

İnsanlar Trump'ın ikinci döneminde dış politika ve ulusal güvenlik konusunda ne yapacağına dair bir plan, bir doktrin veya hatta bazı yol gösterici işaretler arıyorlarsa, Çarşamba günkü konuşma kesinlikle bu değildi. (Trump'ın aday arkadaşı JD Vance, giriş konuşmasında "Trump"ın dünya çatışması ve devlet adamlığına yaklaşımına ilişkin kendi genel bakışını sundu ve bir noktada bunun "Amerikan çıkarlarını savunan ve bu çıkarları acımasızca ama aynı zamanda dikkatli bir şekilde, güçlü sözlerle ve dünyanın en güçlü ordusuyla, ancak bunları dengelemek için büyük bir kısıtlamayla" takip eden bir yaklaşım olduğunu söyledi.)