TUĞBA ÖZAY : "ERKEĞİMİN AYAĞINI YIKARIM, AMA O DA BENİM AYAKLARIMI ÖPMESİNİ BİLECEK"
KADİR TÜMER
BALIKESİR (İHA) - Balıkesir'in Gömeç İlçesi'nde kurtuluş şenliklerine katılan ünlü manken Tuğba Özay, hak eden erkeğin ayaklarını yıkayacağını söyledi.
Evleneceği erkeğin nasıl olması gerektiğini anlatan Tuğba Özay, "Hani bir tartışma vardı, bir erkeğin ayakları yıkanır mı yıkanmaz mı diye. Yıkanır tabii, ama onu o erkek hak edecek. Ben onun ayağını yıkamasını biliyorsam, o erkek de benim ayaklarımı öpmesini bilecek. Öyle erkek için kurşunun önünde de giderim" dedi. Çok yorucu bir sezon geçirdiğini, fakat hemen her sezonun böyle geçtiğini söyleyen Özay, "Aşk yok, iş çok. Ben işini çok seven bir insanım. Uykusuzluk, yorgunluk hiç umurumda değil. Tatil yapmadım bu sene. 2 gün Göçek'te bir kaçamak yaptım sadece. Sesimle ilgili çok ciddi bir sorun yaşıyorum şu aralar. Ses tellerimde aşırı yorgunluktan, festivallerde programlarda sürekli yüksek sesle konuşmaktan dolayı zedelenme söz konusu" diye konuştu.
Yoğun çalışmaktan aşka vakit bulamadığını söyleyen Özay, "Şimdi bu tempoda çalışan bayanı hangi erkek ne yapsın? Bir kere o ilişkiyi yaşamak için zaman ayırmak lazım, bir emek harcamak lazım, paylaşım lazım. Paylaşmak için zamanım yok. Tabii isteyenimiz var, yok değil. Hatta geçenlerde çiftliğe bir hayranım gelmiş, annemlerden beni istemeye. Böyle bir şey var mı? Adam Söke'den kalkmış, onca yolu gelmiş beni istemeye. Ama biz de öyle verecek kız yok. Bana hep soruyorlar, yabancı erkekle olabilir misiniz, evlenebilir misiniz diye. Yine de ben, ne olursa olsun, Türk erkeği diyorum. Karadeniz erkeği. Şimdi benim baba tarafı Karadenizli ve hep o kültürde yetiştiğim için ben yine de bizim erkeğimiz Türk erkeği diyorum. Ben bir erkeğin kadını çok rahat bırakmasını istemem. Benimle evlenecek erkeğin ağırlığını kesinlikle hissetmeliyim. Pasif bir adamla mümkün değil beraber olamam. Erkeğimin iki adım gerisinde gitmeyi biliyorum. Ama o erkek de onu hak etmeli, ona değmeli. Bazı insanlar bu tip laflara ayaklanıyor. Aşk bu ya. Paranın, çıkarın olmadığı, geçmediği, gerçek sevginin, dürüstlüğün, saygının paylaşımın olduğu bir aşk. Ben ailemde öyle gördüm ve hala orada yaşıyorum. Şu anda yaşanan o anlık heyecanlar, yüzeysel ilişkiler, ekrana yansıyan çirkin görüntüler, hani adını aşk koyuyorlar. Ama benim için öyle değil. Ben aşkı çok farklı tasavvur ediyorum. Kolay kolay da yaşabileceğimi düşünmüyorum. Çünkü ben zorum. Ben kolay kolay ilişki yaşayamam" şeklinde açıklamalarda bulundu.
82 ilde düğün yapmak istediğini söyleyen Özay, "Bütün sevenlerimle buluşmalıyım. Ben Mardin'inden Kars'ına, Trabzon'undan Samsun'una, Edirne'sinden İzmir'ine kadar her yere ulaşmalıyım. Böyle enteresan bir şey istiyorum yani. Ya da artık İstanbul'da bir stadyumda, böyle bütün sevenlerim gelecek oraya. Hayallerimin olduğu büyük bir düğün istiyorum" diyerek, hayallerini anlattı.
Özay, Lübnan'a asker gönderilmesiyle ilgili olarak ise, "Türk askerinin Lübnan'a gönderilmesine kesinlikle karşıyım. Ben savaşa karşı olduğum gibi, savaş sonrası yapılan göstermelik her şeye de karşıyım. Bunun Türkiye ile bir alakası yok. Bu bir sistem, bir dünya politikası. Adamlar diledikleri her yeri bombalıyorlar, diledikleri gibi insanları katlediyorlar. Ve bunların hepsinin altında maalesef ki para yatıyor. Hep o iktidar sahibi olabilmek, o gücü dünya üzerinde kurabilmek, o hakimiyeti kurabilmek insani değerlerden uzak hisler yatıyor. Bence kesinlikle bizim askerimiz oraya gitmemeli. Bunların hepsi bizim insanımız, bizim evlatlarımız, bizim çocuklarımız, bizim gençlerimiz. O yüzden hiçbir şekilde Lübnan'a gitmelerine taraftar değilim. Neden insanlar bazı şeylere göz yumuyor? Neden bizim gençliğimiz bu kadar apolitik? Neden kimse sesini çıkarmıyor?" dedi.