Tunus'taki darbenin arkasında BAE çıktı!.. Türk halkının darbeye direnişinden aldığımız dersle
Darbeye direnen Gannuşi'den flaş sözler: Türkiye'den aldığımız ders...
Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, Tunus'ta yaşanan darbe girişiminin ve Nahda'nın binalarının hedef alınmasının arkasında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) medyasının olduğunu söyledi.
Ayrıca el-Gannuşi "Darbe olduğunda sokağa çıkılması gerektiğini öğrendik. Türkiye'den aldığımız ders bu. Haberi duyar duymaz dışarı çıktık, önce parti genel merkezine sonra da Meclis binasına gittik ama kapılar yüzümüze kapandı" ifadelerini kullandı.
Gannuşi, dün akşam Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in başbakanı görevden alıp, yürütme erkini kendi atayacağı bir başbakanla birlikte devraldığını ve Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu duyurmasıyla ilgili TRT Arapça kanalına açıklamalarda bulundu.
"Darbenin, kargaşanın ve Nahda'nın binalarının hedef alınmasının arkasında BAE medyası var." diyen Gannuşi, "söz konusu medyanın sosyal ve ekonomik sebeplerden ötürü yapılan gösterilere katılımı yüksek göstermeye ve darbeyi meşrulaştırmaya çalıştığını" ifade etti.
Meclisin feshedilmesini, yasama, yargı ve yürütme organlarının tek bir çatı altında toplanmasını; meşruiyet, devrim ve Anayasa'ya karşı "darbe" olarak nitelendiren Gannuşi, ilk andan itibaren "darbeye karşı çıkma" konusunda net bir tavır sergilediklerini kaydetti.
Gannuşi, alınan tüm bu kararların diktatörlük rejiminin özelliklerini yansıttığını ve bunun bir anayasa profesörü tarafından ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının olduğu bir zamanda yapılmasının üzüntü verici olduğunu dile getirdi.
"TÜRKİYE SOKAĞA ÇIKMA KONUSUNDA ÖRNEK OLDU"
Gannuşi, haberi duydukları andan itibaren Meclis binası önünde beklediklerini ve Meclis Başkanı olmasına rağmen kendisinin ve yardımcısının içeri girmesine izin verilmediğini belirtti.
Orduyla ilgili de konuşan Gannuşi, Tunus halkının, devrimi ve seçimleri himaye eden orduyu takdir ettiğini ve onun bu işe karışmasını beklemediklerini sözlerine ekledi.
NE OLMUŞTU?
Tunus'ta hükümet ve muhalefet partilerine yönelik protestolar gerçekleştirilmiş, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldırılar düzenlenmişti.
Tunus Cumhurbaşkanı Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi'yi görevden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu.
Hükümete yönelik bu darbe girişiminin ardından askerler, Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ile beraberindeki milletvekillerini Meclise almamıştı.
Cumhurbaşkanı Said'in kararları üzerine halkı barışçıl mücadeleye çağıran Gannuşi, yasal bir dayanağı bulunmayan bu adımın bir darbe olduğunu vurgulamıştı.
Meclis Başkanı Gannuşi, "Darbe olduğunda sokağa çıkılması gerektiğini öğrendik. Türkiye'den aldığımız ders bu. Haberi duyar duymaz dışarı çıktık, önce parti genel merkezine sonra da Meclis binasına gittik ama kapılar yüzümüze kapandı." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Said'in, kendisiyle istişare ettiği yönündeki sözlerine de değinen Gannuşi, bunun her 2 ayda bir yapılan şekli istişarelerden biri olduğunu ancak sonradan açıkladığı tehlikeli kararlarla ilgili kendisini bilgilendirmediğini ve bu konudaki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
"CUMHURBAŞKANI'NIN ALDIĞI KARARLAR ÜLKEYE HAYIR GETİRMEZ"
Meclisin meşruiyete bağlı olduğunu ve Meclis için bir ofis kurarak oturum düzenlediklerini ifade eden Gannuşi, burada "darbenin kınanması ve halkın barışçıl yollarla buna karşı çıkmaya ve dünyanın Tunus'un demokrasi sürecine destek vermeye çağrılması" yönünde kararlar aldıklarını belirtti.
Gannuşi ayrıca, "Cumhurbaşkanı Kays Said'i de bu kararlardan geri adım atmaya çağırdık. Çünkü bu kararlar ne ona ne de ülkeye hayır getirir." ifadelerini kullandı.
Raşid Gannuşi kimdir?
Cumhurbaşkanı darbesinin yaşandığı Tunus'ta Nahda Hareketi lideri ve Meclis Başkanı olan Raşid Gannuşi kimdir?
Raşid Gannuşi kimdir?
Raşid Gannuşi 1941'de Tunus'ta fakir bir çiftçi ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Tunus, Mısır ve Suriye'de eğitim gördü. 1968'de Şam Üniversitesi'nden Felsefe alanında mezun oldu. Gençliğinde Avrupa'da işçi olarak da çalıştı.
Hapis dönemi
Tunus'a döndükten sonra Nisan 1981'de İslamcı Nahda Hareketi'ni kurdu. Temmuz 1981'de faaliyetleri nedeniyle Tunus'ta tutuklandı, işkence gördü ve 11 yıl hapse mahkum edildi.
Tunus muhalefetinin yönetime serbest bırakılması konusunda baskısı üzerine 1984'te serbest bırakıldı ama 1987'de faaliyetleri nedeniyle yeniden tutuklandı. 1988'de serbest bırakılan Gannuşi İngiltere'ye yerleşti.
İsrail'e karşı cihat ilanı
1990'da Irak'ın Kuveyt'i işgali üzerine Suudi Arabistan Kralı Fahd'ın yarım milyon ABD askerini ülkesine davet edip maaşlarını ödemesini kınayan Gannuşi ABD ürünlerinin boykotu ve Filistin için İsrail'e cihat ilanı çağrısında bulundu.
Demokrasiyi benimseme süreci
1970'li yıllardan itibaren demokrasi, kadın hakları gibi konularda diğer İslamcılardan farklı görüşleriyle öne çıkan Gannuşi 1990'lı yılların ortalarından itibaren demokratik bir düzenden yana olduğuna dair vurgusunu artırarak İslamcıların tepkisini çekti.
Tunus Devrimi'nin ardından Gannuşi 2011'de ülkesine döndü. Gannuşi liderliğindeki Nahda 23 Ekim 2011 Tunus seçimlerinde yüzde 37 oy alarak açık ara farkla birinci oldu. Gannuşi kendisi başbakan olmayarak Nahda Hareketi'nden Hammadi Cibali'nin başbakan olmasını sağladı.
Halkın Nahda'yı ve Gannuşi'yi fazla pasifist bulmasıyla Nahda 2014 seçimlerinde ikinci parti olabildi. 2019 seçimlerinde ise 2014-2019 döneminde ülkeyi yönetenlerden şikayetler nedeniyle Nahda yeniden birinci parti oldu.
Nahda lideri Gannuşi bu dönemde de başbakan olmayı istemeyerek meclis başkanı olmayı tercih etti.
Raşid Gannuşi, Tunuslu ve Kuzey Afrikalı İslamcılar başta olmak üzere İslamcılar tarafından tavizkar davranmakla ve laikliğe ılımlı bakmakla eleştirilmektedir.
Kaynak: Mepa News
Güncellenme Tarihi : 26.7.2021 22:23