Tüp bebek uygulamasında yeni yöntem
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Rana Karayalçın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bebek sahibi olmakta sorun yaşayan kadınların yüzde 30'unda rahim içinde anormallik bulunduğunu belirtti. Bu sorunun giderilebilmesi için geliştirilen "ofis histeroskopi" yöntemi ile uygulama başarısında önemli yol alındığını ifade eden Karayalçın, "Tüp bebek öncesi yapılan 'ofis histeroskopi' yöntemi; rahim ağzında darlık, rahim içinde hamileliğe engel olabilecek miyom, polip ve yapışıklık gibi problemlerin tanı ile tedavisini sağlamanın yanı sıra embriyonun tutunma şansını da 2 kat artırıyor" dedi.
Karayalçın, tüp bebek tedavisinde başarılı bir hamilelik elde edilmesinin birçok faktöre bağlı olduğunu anlatarak, bu faktörler arasında yer alan embriyo kalitesi ile rahim içi dokunun düzgünlüğünün hamileliğin oluşabilmesi ve devam edebilmesinde önemli bir etken olduğunu söyledi.
İlk kez tüp bebek tedavisi alacak hastalarda bile rahim içi dokunun bütünlüğünün yeterince değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Karayalçın, bu noktada rahim içinin optik aletlerle direkt olarak görüntülenmesi işlemi olan 'ofis histeroskopi' yönteminin devreye girdiğini dile getirdi. Karayalçın, "Ofis histeroskopi yöntemi, rahim içi dokuda yer alan sorunlara kesin tanı koymasının yanı sıra hamileliğe engel olabilecek miyom ve polip, ciddi olmayan yapışıklık ile derin olmayan rahim içi perde gibi sorunların tedavisini de yapabiliyor. Bu yöntemin başka önemli bir avantajı da embriyonun tutunma şansını artırmasıdır" diye konuştu.
-"Tanı atlanmasını önlüyor"
Karayalçın, tüp bebek tedavisi yapılan 2 bin 500 kadında uygulanan ve tüp bebek öncesi yapılan tanısal histeroskopide yüzde 21 oranında polip, miyom, rahim içi yapışıklık ve doğuştan var olan rahim içi anormallik saptandığını ifade etti.
Bu patolojilerin hamilelik sonuçları üzerine negatif etki yarattığına dikkat çeken Karayalçın, şunları kaydetti:
"Rahim içi boşluğunun yeterli ve düzgün olması implantasyon (embriyonun tutunması) ve hamileliğin sağlıklı devam etmesi için önemli.
Rahim içi dokunun bütünlüğü ilaçlı rahim filmi veya histeroskopi ile inceleniyor. Ancak ilaçlı rahim filminde yüzde 35 hastada tanı atlanabiliyor. Bunun aksine rahim içi dokunun değerlendirilmesinde altın standart olarak nitelendirilen ofis histeroskopide böyle bir sorun yaşanmıyor."
-"Rahim içi dokudan örnek alınması hamilelik oranını 2 katına çıkarıyor"
Histeroskopinin, aynı zamanda tedavide de oldukça başarılı sonuçlar verdiğini vurgulayan Karayalçın, "Yöntemin önemli bir avantajı da embriyonun tutunma şansını artırmasıdır. Türkiye'de bin 258 tüp bebek hastasında yapılan çalışmada; ofis histeroskopi uygulandıktan sonraki ayda tüp bebek yapılan hastalarda hamilelik ve eve bebek götürme oranının 2 kat arttığı gözlemlendi" diye konuştu.
Karayalçın, bunun rahim içi dokudan örnek alınması yoluyla gerçekleştiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Pozitif etkinin rahim içi dokunun bölgesel hasarıyla ilgili olduğunu gösteren çalışmalar var. Rahim içerisinde yapılan ve isteme bağlı oluşan rahim içi doku hasarı bu bölgeye büyüme faktörleri ile sitokinlerin doku tamiri için gelmesiyle uyarıcı etki yaparak embriyonun tutunmasını kolaylaştırıyor. Bu işlem de histeroskopi ile yapılabiliyor."
-Hastanede yatmayı gerektirmiyor
Karayalçın, tanısal histeroskopide rahim kanalı, rahim iç yapısı ve rahim içi dokusunun detaylı olarak değerlendirildiğinin altını çizerek, yöntem hakkında şu bilgiyi verdi:
"Yeni ve ileri teknoloji ile histeroskopi çok ince aletler yardımıyla (3mm), hiç anestezi kullanılmadan, muayene yapılabilen koşullarda uygulanabiliyor.
Ofis histeroskopi işlemi kısa süren bir işlem ve hastanede yatmayı gerektirmiyor. En iyi görüntüyü sağlayabilmek için en uygun dönem rahim içi dokunun ince olduğu adet sonrası ilk haftayı oluşturuyor. Herhangi bir kesi uygulanmadığı için hasta aynı gün evine dönebiliyor."