TÜRK ORTODOKS PATRİKHANESİ BASIN SÖZCÜSÜ SEVGİ ERENEROL: "TÜRKİYE, MİSYONER KUŞATMASINDA"
KAYNAK : Haber Vitrini
ERGÜL UYSAL
İZMİR - Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, ABD güdümündeki misyonerliğin bir din faaliyeti olmadığını, emperyalist ülkelerin ekonomik ve siyasi çıkarlarına hizmet ettiğini öne sürdü. Türkiye'nin Vatikan, Fener Rum Patrikhanesi ve Protestan Kiliseler Birliği'ne bağlı misyonerler tarafından üç koldan kuşatıldığını ileri süren Sevgi Erenerol, bu üç odağın, hasta ve sakatları, yoksulları, gençleri, özellikle Sakarya bölgesinde depremden etkilenen vatandaşları kendisine hedef olarak belirlediğini, İncil arasında para dağıttığını, yurt dışında okuma imkanı sağlamak vaadiyle misyonerlik faaliyetlerini sürdürdüğünü iddia etti.
Eskiden kalma harabe halindeki kiliselerin restore edilerek faaliyete geçirilmesinin, misyonerliğe hizmet etmek olduğunu öne süren Erenerol, "Peki biz niye Kurtuluş Savaşı yaptık?" diye sordu. Misyonerlik faaliyetlerinin yakın gelecekteki hedefinin, 2010 yılında Türkiye nüfusunun yüzde 5'ini Hristiyan yaparak bir azınlık oluşturmak olduğunu iddia eden Erenerol, apartman dairesi şeklinde İstanbul'da 21, İzmir'de de 40 kilisenin 'korsan' olarak faaliyet gösterdiğini savundu.
Türk Ocakları İzmir Şubesi tarafından Atatürk İl Halk Kütüphanesi Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansta konuşan Sevgi Erenerol, Türk olmakla gurur duyduğunu belirterek, "Önemli olan benim Türklüğümdür. Hristiyan olmam ikinci planda kalır" dedi. Misyonerliğin bir din meselesi olmadığını, böyle düşünenlerin, bu faaliyetleri yönlendirenlerin tuzağına düşmüş olacağını ileri süren Erenerol, "Yeni dünya düzeninin mimarları, sömürebilmek için her türlü aracı kullanmaktadır. Misyonerlik de bu araçlardan biridir. Misyonerlik tarih boyunca, her zaman emperyalizmin hizmetinde bulunmuş, mızrak ucu olmuştur. Misyonerlik faaliyetleri ile savaşsız haçlı seferleri başlamış oldu. İki misyoner ile başlayan faaliyetler, 175 misyonere kadar ulaştı. Misyonerler, bir toplumdaki yıkıcı ve bölücü faaliyetlerin temelini atarlar" diye konuştu.
'Bir takım şuursuz kişilerin', Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü 'Müslüman düşmanı', 'İslam düşmanı' olarak lanse etmeye çalıştığını belirten Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, "Eğer Atatürk olmasaydı, bugün Anadolu'nun yüzde 99'u Müslüman olmayacaktı" dedi.
"ÜÇ KOLDAN KUŞATILDIK"
Türkiye'deki işbirlikçilerin, misyonerlik faaliyetlerine isteyerek veya istemeyerek destek olduğunu da ileri süren Sevgi Erenerol, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın Vatikan'a yazdığı mektubun ve kendini cemaat olarak gören grup liderlerinin, "Dinler arası diyalog" diyerek Papa'nın ayağına kadar gidip görüşenlerin buna örnek olduğunu iddia etti.
"MİSYONERLİĞİN AMACI, EGEMENLİK KURMAK"
Erenerol, Türkiye'nin Vatikan, Fener Rum Patrikhanesi ve Protestan Kiliseler Birliği'ne bağlı misyonerler tarafından üç koldan kuşatıldığını, bunların amacının, Hristiyanlığı başka ülkelere yaymaktan ziyade, buralarda egemenlik kurmak olduğunu da söyledi. Türkiye'de faaliyette bulunan üç odağın, hasta ve sakatları, yoksulları, kentlerde yaşayan gençleri, özellikle Sakarya bölgesinde depremden etkilenen vatandaşları kendisine hedef olarak belirlediğini, çocuk köyleri kurduğunu, İncil arasında para dağıttığını, yurt dışında okuma imkanı sağlamak vaadiyle misyonerlik faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade eden Erenerol, "Eskiden kalma harabe halindeki kiliselerin restore edilerek faaliyete geçirilmesi, misyonerlik faaliyetlerinin amacına hizmet etmektedir. Bu kiliselerin faaliyete geçmesiyle, bu kiliselerin ve arazilerinin kendilerine ait olduğu yönünde hak iddia eden bir takım odaklar, mülkiyet hakkı talebinde bulunabilecektir. Bu yetmezmiş gibi, içimizdeki bir takım şuursuzlar, patriğin ayinine giderek bölgelerindeki kiliselerde ayin yapmaya davet ediyorlar. Peki biz niye Kurtuluş Savaşı yaptık? Savaşarak geri aldığımız toprakları bugün birileri, ayinlerle, davetlerle geri vermeye çalışıyor. Bunlara nasıl izin veriliyor?" diye sordu.
Avrupa Birliği uğruna her şeye 'amin' diyen, bunların bu durumlarına göz yuman yöneticiler olduğunu öne süren Erenerol, "Eline İncil alan bir daire kiralıyor. Orası kilise oluyor. Orada ayin yapıyorlar. Bunları yapanlara nasıl izin veriliyor? Böyle olunca da millet ile devlet karşı karşıya geliyor. Misyonerlerin amacı da bu zaten" diye konuştu.
"25 KENTTE FAALİYETTELER"
Misyonerlik faaliyetlerinin yakın gelecekteki hedefinin, 2010 yılında Türkiye nüfusunun yüzde 5'ini Hristiyan yaparak bir azınlık oluşturmak olduğunu ileri süren Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, Protestan misyonerler tarafından 25 kentte ek kilise faaliyetlerinin başlatıldığını, apartman dairesi şeklinde İstanbul'da 21, İzmir'de de 40 kilisenin korsan olarak faaliyet gösterdiğini iddia etti. Erenerol, misyonerlik faaliyetlerinin ABD tarafından yönlendirildiğini de öne sürerek, "ABD, Katolik ve Protestanları denetim altına aldıktan sonra, şimdi de Ortodoks camiasını denetim altına almak istemektedir" dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:07