Gündem
  • 11.5.2006 17:19

"TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNE KATKI SAĞLAMAYANLAR SORUMSUZ KİŞİLERDİR"

ERHAN YILMAZ
İSTANBUL - Almanya'nın eski Başbakanı Gerhard Schröder, Türkiye'nin AB üyeliğine katkı sağlamayanları "sorumsuz kişiler" olarak niteleyerek, "Türkiye AB için son derece önemli bir ülke" dedi.
Gerhard Schröder, Sabancı Center'da konferans verdi. Konuşmasında, Türkiye'nin AB üyeliği konusuna değinen Schröder, "Türkiye Avrupa için sadece kültürel ve siyasi açıdan değil ekonomi açısından da zenginleşmeyi sağlayacaktır. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliğinin savunucusuyum. AB'ye üyelik hem Türkiye, hem AB üyesi ülkeler için son derece önemli. Hepimiz için bu refaha katkı olacağı gibi aynı zamanda güvenlik açısından da önemli olacaktır. Bizim çocuklarımızın geleceğini düşünürsek bunu göz önüne almalı ve bu tarihi projeden vazgeçilmemelidir. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ni katkı sağlamayan sorumsuz kişidir" dedi.
Geçtiğimiz yılın Ekim ayında müzakerelere başlanması ile AB'de yeni bir devrin başladığını belirten Schröder, Almanya'da bazen bu adımın pek kabul edilmediğine işaret etti. Schröder şunları söyledi:
"Ben de şunu söylemek istiyorum. Türkiye'nin üyeliği ile ilgili müzakerelere bakacak olursak bunların tek bir hedefi olduğunu söylemek istiyorum. O da Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğidir. Başka bir şey değildir. Bu üyelik müzakerelerinin başlaması herkes için çok büyük bir başarıdır. Bir taraftan Türkiye için başarıdır. Sayın Başbakan Erdoğan çok güzel reformları başlatmıştır. AB için de bu çok önemlidir. Çünkü bildiğiniz gibi 1963'ten beri Avrupa Türkiye'ye çok şeyler vaat etmiştir. Tarihe bakacak olursak bazen kaçırılan fırsatlar olduğunu görüyoruz. 2004 yılının aralık ayında fırsattan istifade edip bu tarihi şansa sahip olduk. Bunun hiçbir şekilde geri adım atılmaması gerekir. Şimdi önemli olan Sayın Başbakanınızın Türkiye'de başlatmış olduğu reform hareketinin devam etmesidir. Fakat AB'nin bazı sorumlulukları vardır. Ben şundan da eminim. Almanya'nın yeni hükümet daha önceki politikaları tutarlı bir şekilde devam ettirecektir".
AB'nin siyasi bir proje olduğunu, barış içinde, ortak bir geleceği hedeflediğini belirten Gerhard Schröder, Türkiye'nin AB üyeliğinin önemini vurguladı. Schröder, "Önce şunu söylemek gerekir. Tarihi bir söz vardır. Tarihi bir vaat vardır. AB'nin bu sözünü yerine getirmesi gerekmektedir. 1963 yılında bundan 40 yıl önce Avrupa Ekonomik Topluluğu Türkiye'yi üye olarak kabul edeceğini söylemişti. Eğer ekonomik ve siyasi koşullar yerine getirirse. Verilen sözlerin tutulması dış politikanın bir gereğidir. Türkiye'nin AB'ye üyeliği hem Avrupa hem Türkiye için çok büyük bir kazanım olacaktır. Türkiye Almanya ve Avrupa için daima güvenilir bir partner olmuştur. Türkiye stratejik açıdan çok önemli bir ülkedir. Asya ve Avrupa arasında bulunmaktadır. Avrupa'nın siyasi yapısına çok önemli katkılarda bulunabilecek bir ülkedir. NATO çerçevesinde kriz bölgelerinin istikrara kavuşmasında, uluslararası teröre karşı birlikte çalışıyoruz. Önemli olan demokratik bir Türkiye'dir. Türkiye'nin üyeliği ile bir tarafta İslam, diğer tarafta aydın, modern toplum arasında hiçbir fark olmadığı ortaya çıkacaktır" dedi.
Gerhard Schröder, Türkiye'nin diğer İslam ülkeleri için önemli bir örnek olabilecek bir ülke olduğunu söyledi. Türkiye'nin dış politikada uygulamaları bilinçli ve mükemmel yürüttüğünü belirten Schröder, "İsrail'le çok iyi ilişkileri olduğu gibi Arap ülkeleri ile ilişkilerini sürdürmektedir. Yapıcı Kıbrıs politikasına bakacak olursak uluslararası arenada kabul gören bir davranış içerisindedirler. Ümit ediyorum ki yakın bir gelecekten çok adil bir çözüm bu bölünmüş ada için bulunacaktır. Türkiye gerçekten çok önemli hareketler yapmıştır. Elinden geleni yapmıştır. Afganistan'da Almanya ile Türkiye barış için yan yana çalışmaktadır. Irak'a gelecek olursak. Türk hükümeti Irak konusunda da son derece sorumlu bir politika yürütmüştür. Aynı zamanda Kafkasya bölgesinin istikrarı için Türkiye'nin önemli bir rolü olduğunu söylemek istiyoruz" diye konuştu.
Gerhard Schröder, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bütün bu örneklere bize şunu göstermektedir. Sizin ülkeniz ve bizim ülkemizi gittikçe daha önemli uluslararası rol üstlenmektedir. Hem çatışmaların, çelişkilerin çözülmesi hem de bu bölgenin istikrara kavuşması açısından önemli roller oynamaktadır. Türkiye'nin son derece olumlu bir rol oynaması Avrupa'da tam olarak anlaşılmamıştır. Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda çok önemli bir potansiyel olduğunu da ifade etmek istiyorum. Avrupa'nın ekonomisi için İstanbul ve Türkiye çok önemlidir. Ekonomideki dinamizm tüm Avrupa için önem arz etmekte. Eleştirmek isteyenler Türkiye'nin nüfusunun çok olduğunu dile getiriyor. Ben ise bu nüfusun bir şans olduğunu düşünüyorum. Ayrıca İran'ın barış için nükleer enerji kullanmasına kimse bir şey söyleyemez. Fakat İran Uluslararası Atom Enerjisi'yle işbirliği içine girmelidir. Diyalog çerçevesinde bu sorunlar çözülür. Şiddet ve şiddet tehdidi kullanmamak gerekir".
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 06:03

İLGİLİ HABERLER