Türkiye'nin en zenginleri arasındaki Mansimov Gurbanoğlu FETÖ'den gözaltında
Ünlü işadamı Mubariz Mansimov Gurbanoğlu gözaltına alındı..
Azeri kökenli iş insanı Mubariz Mansimov, 1998 yılından beri Türkiye’de yaşıyor. 2007 yılında ‘Gurbanoğlu’ soyadını da alarak Türkiye vatandaşlığına geçti.Asker kökenli Mübariz Mansimov Gurbanoğlu dünyanın en büyük denizcilik şirketlerinden biri olan Palmali Grubu’nun kurucusu.Mansimov Gurbanoğlu, 2013-2014’te Türkiye’nin en zengin 10 iş insanından biri olarak gösteriliyordu. 2015 yılında da Forbes’ın dünyanın en zengin 500 iş insanı listesine de girdi.
Zengin işadamı Azeri Mansimov Beşiktaş'a talip oldu. Çılgın bir para sözü verdi. Ancak sonradan işleri karıştırdı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında Palmali Grubu’nun kurucusu Azeri kökenli Mubariz Mansimov Gurbanoğlu FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Gurbanoğlu'nun kaldığı adreslerde arama yapıldı.
Palmali Grubu'nun kurucusu Azeri kökenli Mubariz Mansimov Gurbanoğlu gözaltına alındı. Gurbanoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında bu sabah İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı. Şüpheli işadamının adresinde arama yapıldı.
FETÖ SORUŞTURMASI KAPSAMINDA GÖZALTINA ALINDI
Palmali Grubu'nun kurucusu Azeri kökenli Mubariz Mansimov Gurbanoğlu hakkında Başsavcılıkça yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında adresinde gözaltına alındı.
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan ünlü işadamının adresinde arama da yapıldı.
Masimov'un adı daha önce FETÖ soruşturmasında geçmiş ve gözaltına alınmıştı. O tarihde de şu açıklamayı yapmıştı..
İşte Masimov o tarihte şu açıklamayı yapmıştı..
Sevgili Arkadaslarim, yurttaşlarım beni sevenler, namuslu bacı ve kardeşlerim. Bu konuşmayı yapmak zorundayım.Bana karşı çok çirkin bir oyun kuruluyor. Beni terörle, FETÖ terör örgütü ile ilişkide ve casuslukta yalandan itham ederek üzerime suç atmak istiyorlar. Bunu yapanlarda bir grup kendi çıkarlarını gözetleyenlerdir.
Bildiğiniz kimi men haklarımı savunmak üçün ali mahkemelere baş vurmuşum. Bu hukuk savaşını kaybedecek ve bu günün artık yakın olduğunu gören özel ve devlet şirketleri iyice hırçınlaşmaya başladı. İnsan hırçınlaştıkça gözü ve mantığı kör olur ve peş peşe hatalar yapar. Hukuku, adaletsizliği parayla almaya kalkıyorlar. Parayla! Benim eski satılmış çalışanlarımı, bazı hakimleri, devlet adamlarını satılan mal gibi almışlar. Onlar da mal gibi paranın kulu olmuş, ne şeref kalmış ne de namus.
Hırsızlar, hainler ve FETÖ-cular bitarfda kalmış,bunlar beni akılalmaz şeylerle suçluyorlar. Tüm bunlara gülüb geçiyorum,bir zamanlar o hocanın peşinde koşanlar şimdi bana saçma,akıl almaz iftiralarla geliyorlar. Bunların hepsi yalan tümü uydurmadır və bunları çok kolaylıkla ispat etmek hiçte zor değil. Onlar bunu etti ve bir gün bunun cezasını çekecekler. Allah'ın adaleti kılıç gibi keskindir. Zavallılar, bunu bir türlü anlamadınız, sizin sahipleriniz yarın sizi de satacak!
Beni en çok üzeni söyleyim, bu satılmışların içinde benim hemşerilerim var. Azerbaycan Türkleri. Beni düşman mı zannettiniz? Ben düşman değilim! Ve bunu bilin sizin yaptığınız bu şerefsizliği düşman bile yapmazdı. Bu beni derinden yaraladı. Bana FETO cu demektense kendinize, geçmişinize ve çocuklarınızın nerede eğitim aldığına bakın. Siz zannediyorsunuz bundan kimsenin haberi yok mu? Bu kadar mı safsınız? Ya da karşınızdakileri kandırıyorsunuz?
Ay zavallılar siz hala anlamadınız, benim için ne mal ne de devlet, namus ve şeref önde gider. Bunlar sizde olmadığı için beni anlamakta zorluk çekiyorsunuz. Ben her zaman helal kazandım helal da para harcadım. Benim Allah’ım var ve ben her zaman Allah’ımla oldum. O beni hiç bir zaman yalnız bırakmadı. Sizin sonunuzu ise ben hiç düşünemiyorum.
HÜRRİYET'E VERDİĞİ RÖPORTAJINDA ŞUNLARI SÖYLEMİŞTİ
* Denizcilik sektöründe büyük bir fırtına, kriz yaşandı. Siz turizme de girmiştiniz. Şu anda ne durumda işleriniz?
- Ana işimiz denizcilik, gemicilik, armatörlük ve lojistik. Limanlarda acentalarımız da var. Yalnızca kendi gemilerimizle değil, kiraladığımız gemilerle de taşımacılık yapıyoruz. Palmali Grup, en büyük filolardan birine sahip. Gemi sayımız hep değişiyor. Bir taraftan 270 diyebiliriz, çünkü anlaşmalı olduğumuz, kiraladığımız gemilerimiz var. Ama kendimize ait en az 100 gemimiz var.
* Son dönemde hiç yeni gemi aldınız mı?
- Eski gemileri satıp yeni gemiler alıyoruz. 2017’de 5 yeni gemi aldık. Tanker ve kuru yük gemileri yenileniyor. İşimizi yaparken yenileme de gerekiyor.
* Denizcilikte fırtına büyüdü. Dünyada da ticari dengeler değişiyor. Nasıl işleriniz? Petrol fiyatlarının düşmesi birçok şirketi batırdı...
- Pazar değişti. Dünya ticareti de değişiyor. Denizcilik devlete, devletlere bağlı bir sektör değil. Su nerede varsa orada denizcilik yapılır. Nehirlerde de taşımacılık yapıyoruz. Denizcilğin tek rakibi tren yolları. En kötü zamanda bile denizcilik durmaz. Petrol taşımacılığı da devam ediyor. Etmemesi düşünülemez.
* Petrol fiyatları düşmesi etkiledi sonuçta...
- Doğal enerjiye döne döne bu iş bitecek diyenler de var. Petrol sektörü yalnızca arabamıza koyduğumuz benzin değil. İşin içinde çok büyük kimyasal malzemeler var. Yapılardan, tekstilden, kozmetikten çok farklı sektörülere bizim taşıdığımız hammaddeler kullanılıyor. Tankerler hep olacak. Yalnızca petrol taşıyor diye bakmak doğru değil. Biz su da taşıyoruz.
ARAP ÜLKELERİ
* Nereye su taşıyorsunuz?
- Fransa’dan Arap devlerlerine su taşıyoruz biz. Yiyeyecek de taşıyoruz. Yağlar taşıyoruz. Zeytinyağı, palm yağı, çiçek yağı hepsini taşıyoruz. Denizcilik sektörü 10 yılda bir düşüş yaşıyor. Uzun zamandır krizde.
Sizle daha önce de konuşmuştuk, dalgalanma hep var. Çok gemi yapıldı. Arz fazlası oldu. Şişti şirketler. Yaşanan bu.
* 10 yıl geçiyor neredeyse. O söz ettiğiniz 10 yıllık dönem bitiyor...Şimdi durum nasıl?
- Evet 2018 yükseliş, kalkış yılı.
* Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz?
- Yeni gemi siparişleri veriliyor. Eski gemiler yenileniyor sektörde. Analizi iyi yapıyoruz biz. Dünyadaki limanlardaki stoklarların hacmini görüyoruz. Dünyada son 5 senede inanılmaz düzeyde, yüzde 70 civarı gemi inşası işinde düşüş yaşandı. Tankerlerde de, kuru yük gemilerinde de sorun yaşandı. Kuru yük gemileri daha erken krize girdi.
Şimdilerde yenilik rüzgarı var. Hava kirletmeme sistemleri takılması gerekiyor gemilere. 2019-2020 gibi hava kirleten gemiler limanlara giremeyecek. EuroDizel yakması gerekiyor gemilerin. Bunlar iyi göstergeler. Piyasa hareketlenecek. Aslında krizin temel nedeni piyasanın şişmesiydi. Şimdi eski gemiler elenecek. Petrol ve petrol ürünleri değildi yalnızca neden. Ama tabiki eskisi gibi değil.
* Nedir değişen?
- Boru hatları çıktı. Eskiden biz Karadeniz’den Amerika’ya ham petrol taşırdık. Amerika kendi isterse 10 milyon varilin üzerinde petrolü dışarı satacak duruma geldi. Rezervlerini açıkladılar. Ama taşımacılık dediğim gibi yalnızca petrol değil. Bizim kendi mülkümüzde hiçbir zaman 100’ün altında gemi olmadı. Rostov, Malta ve Türkiye üslerimiz var. Büyük bir filoyuz.
* Hedeflediğiniz yeni pazarlar var mı?
- Biz Baltık Denizi’nde aktif değildik, orada aktifleşiyoruz. Avrupa’da büyük bir filomuz var Malta bayraklı gemilerden oluşan. Biz AB ülkelerinde kabotaj seferleri yapabiliyoruz. 7-15 tonaj arasında en büyük filo bizde dünyada. Bu tonaj da Avrupa’da hızlı büyüyor.
LUKOİL, SOCAR GİTTİ DİĞER DEVLER GELDİ
* Siz çok uzun zaman Lukoil ile çalıştınız. Şimdi davanız var. Diğer yandan Socar ile olan ortaklığınız da bitti. Onları kaybetmek nasıl etkiledi sizi?
- Onlar gitti, diğer dev şirketler geldi. Biz Total, Shell, BP, Statoil, Vitol gibi, dünyanın en büyük hammadde şirketi Glencore gibi şirketlerle çalışıyoruz. 100 seneyi aşmış petrol şirketleri bunlar. Bu şirketler kurumsallaşmış. Burjuva mantelitesi formalaşmış. Sahtekarlık yok. Her şey şeffaf. Anlaşmalarını günü günü yerine getiriyorlar. Maalesef Sovyetler Birliği şirketlerinde henüz bu yok.
* Lukoil ile davanız ne durumda? Lukoil’e 2 milyar dolarlık dava açtınız, sözleşmeye uymadıkları için…
- 27 yıldır çalışıyorduk. İyi bir şirket Lukoil. 2005-2010 senesi arası için bir sözleşmemiz vardı. Biz bu anlaşma gereği gemiler aldık. Onlara karşılık iş alacaktık onlardan. 2010+2020 arası için de sözleşme yeniledik. 2005-2010 arası gayet güzel geçti. İyi çalıştık. 2010’dan sonra sözleşme şerhlerine uyulmadı. Ben kendi adıma dava yoluna başvurmadan masada anlaşmak isterdim. Çalışmaya da devam etmeyi arzulardım ama olmadı. Hukuk süreci devam ediyor. Bu konuda konuşmam dava süreci var.
* Dava İngiltere’de. Ne zaman sonuç almayı bekliyorsunuz?
- İngiltere’de Yüksek Mahkeme’de sürüyor dava. Bizim bu davayı rahatlıkla kazanmamız lazım. Türkiye’de denildiği gibi elimizde tapu gibi kontrat var. En geç 2019’da biter.
* Socar’la da ortaklaığınız sona erdi...
- Socar’la uzun süre çalıştım. Azerbeycan’ın devlet petrol şirketi. Palmali neredeyse onlarla ortak şirket kurdu. Yüzde 35’i bizimdi lojistik şirketinin. 3 yıl önce Socar’la ortaklıktan ayrıldım. Ortak iş görmek istemiyorum. Ortağın varsa işler zor. Anlaşmalı ayrıldık Socar’dan sorunumuz yok. Hiç davam olmadı. Çıkan haberler yalan.
Adımın anlamı SAVAŞÇI
* Azerbeycan medyasında sizi sevmiyorlar mı?
- Belli bir kitle bizi sevmiyor. Ben kim olduklarını biliyorum. Beni yıpratmak istiyorlar. Adımın anlamı “savaşcı, mücadeleci” demek. Ben mücadele ederim. Sakin hayattan sıkılırım. Yalanın ömrü kısadır. Halkın gözü gerçekleri görür. 4 yıldır yalan yazılar çıkıyor. Ermenistan medyası yazsa bunları anlarım ama Azerbaycan medyası yapıyor. Rahmetli dedem “İt ürür kervan yürür” derdi. Ben de işime bakıyorum.
* Siz siyasilerle yakın mısınız? O yüzden mi hedef alınıyorsunuz?
- Azerbeycan’da erken seçim var, o yüzden siyasi malzeme yapılıyor. Ben Haydar Aliyev’e çok şey borçluyum. Karabağ savaşının duruşu, Ermenilerle mücadele... Haydar Aliyev batan gemiye cam simidi attı, ülkeyi bataktan çıkardı. Cephede savaş durdu. Ordumuzu güçlendirdi. Haydar Aliyev Türkiye ile birebir çok yakındı. Atatürk hayranı, Türk oğlu Türk biridir. Allah rahmet eylesin Demirel ile olan arkadaşlıkları çok olumlu yansıdı iki ülkeye. Bakü-Ceyhan Boru hattı projesini yaptılar. O projeden Türkiye de Azerbaycan da para kazanıyor. Sonsuza kadar para basan bir iş. Ben ise rahmetli Haydar Aliyev sayesinde kariyerimi yaptım. Bizi 12 yaşında dışarı gönderip okutup eğittiler. Eskiden Azeri kökenlileri maalesef üst seviyeye çıkarmıyorlardı. Aliyev Kremlin’de Azeri öğrencileri takip ediyordu. Desteklediği çocuklardan biri benim. Hayatta bileti bana Aliyev verdi. Sayesinde okudum. Ben de şimdi oğlu İlham Aliyev’i destekliyorum. Erken seçim kararı aldılar. Zaman kaybetmeden seçime gitmelerini doğru buluyorum. Benim ne Türkiye’de ne de Azerbaycan’da devletten aldığım bir ihale var.
SİYASİLERLE İLGİLİ YAZILANLAR ASILSIZ
* Malta’daki şirketinizle ilgili belgeler, siyasi yakınlıklar yazılıp çizildi. Siyasi ortaklarınız var mı? Ya da siyasetçilerin akrabalarıyla ortaklığınız var mı?
- Benim yok. Hepsi asılsız o söylenen, yazılanların. Ayrıca Trump işadamı değil mi? Bir işadamı devleti yönetemez mi? Onun çevresindekiler iş yapmayacak mı? Tekrar söylüyorum, benim bir ortaklığım yok. Ben şirketime para kazandırıp zor dönemi geçirip şirketime yatırıma devam ediyorum.
* Lukoil’le bu süreçten sonra Rusya’daki varlığınız zedelenmiyor mu?
- Biz Rusya’daki şirketimizi satıp çıkabiliriz. Duruma bakacağız. Biz şu anda Rusya’nın en çok gemisi olan, alanındaki en büyük şirketiyiz.
DENİZCİLİK İŞİMİZE ODAKLANDIK
* Yalıkavak Marina’yı yaptınız, Doğuş Grubu Ferit Şahenk’le ortak bir proje ortaya koydunuz. Var mı yeni projeler?
- Biz gemicilik, denizcilik işimize odaklandık. Ama Ferit Şahenk benim gözümde Türkiye’yi Türkiye dışında en iyi temsil eden işadamlarından biri. Şu anda bir işimiz yok.