LONDRA -İngiltere'de bu sabah Guardian ve Daily Telegraph ise ilk sayfalarını Başbakan Blair'in bugün hastanede kalbi için bir tedaviden geçecek olmasına ayırdı.
Daily Telegraph, Blair'in hastaneye gideceği açıklamasını, başbakanlık görevini seçilirse üçüncü dönemde sürdürme kararı ile birleştirdiğinin altını çizen gazete, 'Blair üçüncü dönem sonunda görevden ayrılacak'. olmasına asıl dikkat çekici bir yönü olduğunu belirtti.
Guardian, ''Tony Blair dün akşamki açıklamalarıyla İngiliz siyasetinin manzarasını değiştirdi.'' başlıklı haberinde, ''Çünkü bu Blair'in yaklaşan genel seçimde mücadele edeceği ancak muhtemelen 2009'da olacak seçimde görevden ayrılacağı anlamına geliyor.''ifadelerine yer verildi.
Independent ise, 1997'de başbakanlığa seçildiğinde güvenlik gerekçesiyle burada kalamayacağı söylenince, Londra'daki evini satan Blair'in, yeni bir ev aldığına dikkat çekti.
Gazetenin ilk sayfasını Blair'lerin Londra'nın batısındaki 3,5 milyon sterlinlik yeni evi süslerken, bu kararın ''Başbakanlıktan sonra yaşam'' için hazırlıkların başladığını gösterdi.
Haberde, ''Blair'in Başbakanlıktan ayrılma takvimi belirlemek için böyle dramatik bir girişim yapmasının İngiliz tarihinde başka bir emsali yok. Ama bu üçüncü döneminde görevden ayrılma yoluna girmiş 'topal' bir lider olacağı ve liderlik kavgası kopmasını önleyemeyeceği suçlamalarına yol açabilir. Pek çok bakan Blair'in üçüncü dönemin ikinci yılı gibi bir zamanda istifasını bekliyor. İstifa için en uygun tercih de Avrupa anayasası konusunda yapılacak başarılı bir referandumun sonrası olur.'' ifadeleri yer aldı.
Times, U2 grubunun solisti Bono'nun onları Beatles grubunun John Lennon ve Paul McCartney'ine benzettiğini anımsattı.
Gazete haberinde, ''Brighton'da bu hafta yapılan İşçi Partisi konferansında partililer Beatles hayranlarının hem John hem Paul'ü istemesi gibi, Blair ve Brown'u birlikte istediklerini gösterdi. İkisine birden kavuşmanın tek yolu şimdiki görevlerinde kalmaları. Brown başbakan olursa Blair gider. Üzücü de olsa Maliye Bakanı'nın bu gerçeği kavraması gerek.'' ifadeleri yer aldı.
Independent, ''Türkiye'ye işkence uyarısı geliyor'' başlıklı haberinde, Avrupa Birliği'nin Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlama konusunda alacağı kararı bugün açıklayacağını belirtti.
Gazete ''Avrupa Türkiye'ye işkenceden kurtulmak zorunda olduğu uyarısı yapacak'' alt başlıklı haberinde, gelecek hafta yayınlanacak iki rapor 'dikkatle dengelenmiş' ifadeler içeriyor. İlerleme raporunda ''Komisyon müzakerelere başlaması tavsiyesinde bulunacak ama diğer aday ülkelere göre daha katı şartlarla. Komisyon'un Ankara'ya belirli siyaset alanlarında yeterli ilerleme sağlanmazsa herhangi bir noktada müzakereleri kesebileceği uyarısına yer vermesi güçlü bir olasılık. Hazırlanan etki değerlendirmesi raporunda ise rakamlar yuvarlak; sadece genişlemenin takviminin tam hesap yapmayı imkansız kıldığı belirtiliyor.''ifadeleri yer aldı.
Financial Times, ''Verheugen Berlin'in finosu olacağı fikrini reddetti'' başlıklı haberinde, AB'nin Genişlemeden sorumlu komiser Günter Verheugen'in Avrupa Komisyonu'nda üstleneceği yeni görevini manşetlerine taşıdı.
Financial Times, sanayi ve girişimlerden sorumlu komisyon üyesi olarak belirlenen Verheugen'in yeni görevini onaylayacak Avrupa Parlamentosu üyelerini büyük Alman şirketlerinin çıkarlarına hizmet etmeyeceğine iknaya çalıştığını anlattı.
Haberde, ''Verheugen'in yeni görevi onu yine merkeze oturtacak; kimya ve ilaç sektörlerinden sorumlu olacak ve kimilerine göre yeni Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso'nun liberal reform gündemini engellemeye çalışabilir. Ancak Avrupa Parlamentosu'nda görevinin teyidi için yapılan oturumda sözleri Berlin'den kaleme alınmış gibi değildi. Düşük vergi eşiği olan ülkelerin iş ve istihdamı çekmemesi için Berlin ve Paris'in Avrupa çapında geçerli olacak ortak bir kurumsal vergi sınırı getirme talebine karşı çıktı. Hatta Doğu Avrupa'daki bu ülkelerin haksız yatırım çektiği savlarını reddetti.'' ifadeleri yer aldı.
Guardian, ''Şaron'un yeni operasyon kararı'' başlıklı haberinde, Gazze Şeridi'nde alevlenen şiddet olaylarını yorumluyor ve İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un 'uzun vadeli operasyon' kararını fazla akılcı bulmudağını yazdı.
Haberde, ''Bu gibi operasyonların sınırlı etkinlik gösterebildiği, ordunun Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun kasabasını Temmzu ve Ağustos'ta işgali sırasında ortaya çıktı. Yine roket saldırılarını durdurmak gerekçesiyle düzenlenen bu operasyonda askerler 20 kişiyi öldürdü, 400 hektar portakal bahçesi ve tarım arazisini yok etti, 68 evi yıktı ancak roketler düşmeye devam etti.'' ifadeleri yer aldı.
Times ise, ''Bağdat'ta masumların katli'' başlıklı haberinde, dün Irak'ta yaşanan bombalı saldırılara geniş yer ayırdı ve bunu ilk sayfasında manşetten duyurdu.
Gazeteye göre, Bağdat kendi 'Beslan felaketi'ni yaşadı. Ancak gazete Iraklıların bu olaydan da Amerikalıları sorumlu tuttuğuna dikkat çekti.
İngiliz Basınında, Rusya'nın iklim değişikliğine yol açan zehirli gazların azaltılmasını hedefleyen Kyoto Sözleşmesi'ne onay vermesi basında genelde olumlu yorumlandı.
Independent, ''Kyoto kaydadeğer bir başarı ama ikim değişikliğini önlemeyecek'' başlıklı haberinde, Rusya'nın anlaşmaya destek verme kararını da açıkladı.
Haberde, ''Kremlin anlaşmayı onaylaması karşılığında kıymetli bir ödül alabileceğinin farkına vardı. Hem Dünya Ticaret Örgütü'ne katılma yolunda Avrupa'nın desteği, hem de 25 üyeli birlik içinde vizesiz bir sistem vaadi.Üstelik Beslan'da olanlardan ve bölgesel yönetim sorumlularını atamayla belirleme girişimlerine yöneltilen eleştirilerden sonra, Rusya mümkün olan en iyi reklama ihtiyaç duyduğunu anladı.'' ifadeleri yer aldı.
Financial Times, ''Kyoto kurtuldu ama daha şampanyayı patlatmayın'' başlıklı haberinde,''Kutlama yapmak için henüz çok erken. Anlaşmayı onaylaması gereken Rus parlamentosu Duma her ne kadar Cumhurbaşkanı Putin'in kuklası olsa da, Kyoto konusunda Rus hükümetini bölen savların yeniden su yüzüne çıkması da mümkün. Kyoto'yu kabul eden tüm ülkelerde sanayi, anlaşmanın dışında kalan Amerika, Çin ve Hindistan gibi ülkeler karşısında rekabet gücünü korumak konusunda kaygılı. Gelişmekte olan pek çok ülke de 2008 - 2012 arasındaki ilk aşamanın dışında tutuldu. Bu yüzden Kyoto'nun gazları azaltmayı başarıp başaramayacağı konusunda ciddi şüpheler var. Ama Rusya'nın kararı ardından en azından Washington'un iklim değişiminin var olduğunu itiraf etmesi belki mümkün olabilir.'' ifadeleri yer aldı.
Guardian ise, ''Karbon ticareti'' başlıklı haberinde, bu gelişmenin, yeni bir sektörde patlama yaratacağını belirtilirken, Kyoto anlaşmasına göre fazla zehirli gaz üreten ülkeler kendine ayrılan kotada boşluk kalan ülkelere bu gazları 'satarak', anlaşmayı ihlal etmiş olmaktan kurtulabiliyor. Gazeteye göre Londra merkezli 'Karbon Borsası'nda karbon dioksitin ton fiyatı Rusya'nın kararı ardından yüzde 20 artıp 10 sterline yükseldi.'' ifadeleri yer aldı.
İngiltere'de BBC dışındaki radyo televizyon yayınlarını denetleyen Ofcom kurulunun, varolan dört kuruluş (BBC, Channel Four, ITV, Five) yanında yeni bir kamu yayın kuruluşu oluşturulması önerisi de en çok tartışılan konularından oldu.
Daily Telegraph, ''BBC'ye rakip gerek'' başlıklı haberinde, ''Ofcom'a göre dijital çağda BBC'yi daha gayretli davranmaya sevketmek için yeni bir kamu yayın kuruluşu oluşturulmalı. Çünkü 2012'de ülkede dijital yayına geçildiğinde rekabet artacak ve ITV,Five gibi kanalların aldıkları mali desteğe rağmen halka hizmeti hedefleyen programlar yaparak ayakta kalması zorlaşacak. '' ifadelerine yer verildi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:00