TUTUKLANAN ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜNDEN ŞOK SÖZLER!..
Kayseri’de emniyet müdürü olduğu dönem temizlik ihalesinin de dahil olduğu bazı ihalelerde yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturmada hakkında tutuklama kararı verilen Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’in, çete lideri iddiasıyla tutuklanan Türker Horoz’la yaptığı telefon görüşmesinde çarpıcı ifadeler yer aldı.
Kayıtlara göre Horoz, şirketine yönelik soruşturmadan duyduğu rahatsızlığı Özdemir’e aktarıyor. Özdemir de, soruşturmayı yürüten emniyet görevlisi C.Y’yi kastederek “Kafasını kopartırım o şerefsizin” yanıtını veriyor.
DİNLEMEYE TAKILDI
Milliyet gazetesinden Türker Karapınar'ın haberine göre Özdemir hakkında tutuklama kararı verilmesine neden olan olayla ilgili Kayseri Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nce yapılan adli soruşturma sırasında mahkeme kararıyla telefonları dinlenen Horoz’un, Kayseri’den Ankara’ya atanan Özdemir’le yaptığı telefon görüşmesi de dosyaya girdi. 24 Nisan’da Horoz’la Özdemir’in yaklaşık 3 dakika boyunca cep telefonlarıyla görüşme yaptığı anlaşıldı.
Özdemir’i arayan Horoz’un, kendisi ve şirketine yönelik yolsuzluk soruşturmasından duyduğu rahatsızlığı anlattığı ve yardım istediği anlaşıldı. Horoz’un, kendisinin her zaman devletin üst düzeyiyle bağlantısı olduğunu anlatmasına karşın Özdemir, “birilerinin olayları kışkırttığı” yönünde değerlendirme yaptı.
İŞTE O SÖZLER
Horoz’un görüşmede, Özdemir’in Kayseri’den Ankara’ya tayin olmasından sonra “tüm okların kendilerine çevrildiğini” belirttiği, Özdemir’in de Horoz’a olaylara karşın aldırmaması gerektiğini ve “gelişmeleri Vali Bey’le de görüştüğünü söylediği” kaydedildi.
Horoz’un soruşturma nedeniyle Kayseri Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nde görevli Y’yi şikayet ederken, “Her şeyi o yapıyor” biçimindeki sözlerine Özdemir’in, “Kafasını kopartırım o şerefsizin, ben onu arayacağım” dediği kayıtlara girdi.
Horoz da bu sözler üzerine, “Sizin en ufak bir şey yaptığınız yoktu, bizim ihalelerimiz ortada, aldığımız fiyatlar ortada, girdiğimiz fiyatlar ortada, her şeyimiz şeffaf” dedi. Horoz ayrıca, “Beni burada çok yıpratıyorlar” derken, Özdemir’in “Hiç canını sıkma ben konuşurum, daha da ileri konuşacağım” dediği anlaşıldı.
Kendisinin Kayseri’de mafyayla nasıl mücadele ettiğini anlatan Özdemir, “Mafyanın önünü kestik, siz daha onun kıymetini bilecek adam değilsiniz” diye konuşurken, Horoz’a Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün ihalesine girip girmediğini sorduğu, ancak, “Girmedim. Girecektim, giremedim” yanıtı aldığı ortaya çıktı.
HAKİM SIKINTISI
Özdemir hakkındaki tutuklama kararına yapılan itiraz sürecinde, özel yetkili Ankara 11 ve 12. Ağır ceza mahkemelerinde görevli hâkim sayısının yetersiz olması nedeniyle sıkıntı yaşanıyor.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Şatır, yıllık izinde olması nedeniyle görüşmelerde yer alamıyor. Şatır’ın yerine üye Kadir Kayan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı görevini yürütüyor.
Üç kişiden oluşması gereken mahkeme heyeti dün hâkim sıkıntısı nedeniyle toplanamadı. İtirazla ilgili 3 gün içinde bir karar verilmesi gerekiyor.
"İHBARCILARI ÖĞRENMEYE ÇALIŞIYORDUM"
Orhan Özdemir, savcılıkta verdiği ifadesinde de, söz konusu görüşmeye ilişkin şunları söyledi:
“Bu görüşmenin içeriği doğrudur. Türker Horoz’un cep telefonu numarası bende bulunmaz. Bu nedenle Kayseri’de görev yaptığım dönemde özel kalem hizmetlerini gören A.K.’dan Türker Horoz’un beni aramasını istedim. Ardından beni aradı. Hal hatır sorduktan sonra bir konuşma geçmiş olabilir.
O tarihlerde sürekli benim hakkımda sayfalarca iftira dolu ihbar mektupları gönderiliyordu. Çok bunalmıştım. Bunlar arasında silah sattığım gibi iddialar da yer alıyordu. Konuşma sırasında ‘siz burdan gittiniz otomatikmen bütün şeyler bize döndü oklar özellikle bu gelen sizin organizenin başına bıraktığınız çocuk özellikle o yapıyor’ demesi üzerine, ben de, C.Y.’nin Horoz’un üzerine gittiğini biliyormuşum gibi yaparak ve ağzından ihbarların kimden kaynaklandığını öğrenmeyi amaçlayarak konuştum.
Konuşmamda C.Y. ile ilgili ileri geri şeyler söylemiş isem de bunda C.Y.’nin ve organize büronun niçin Horoz’un üzerine gittiğini sorgulamak gibi amacım olmamıştır. Konuşmamdaki kastım Horoz’un üzerine gidilmesine duyulan bir kızgınlık asla değildir.”