Sabah yazarı Savaş Ay, geçtiğimiz günlerde Ufuk Güldemir'i eleştiren bir yazı kaleme almıştı. Yazının ardından Ufuk Güldemir Ay'ı aradı ve dertleşti...
Savaş Ay'a ''Yazına kırıldım'' diyen Ufuk Güldemir, dikenli yollarda nasıl mücadele verdiğini anlattı...
Güldemir şok bir açıklama ile de Hakan Aygün'le bağlarını neden koparttığını açıkladı; ''Yok edilmek istendim. Ben de gerekeni yaptım''
İşte Savaş Ay ile Ufuk Güldemir arasında geçen ve Habertürk'ün son dönemdeki kaynamasına ışık tutan konuşmalar...
SAVAŞ AY
Ufuk Güldemir diyor ki
Ufuk Güldemir 'Değişen Ufuk'lar' yazımdan sonra aradı. Uzun uzun konuşup dertleştik. Verdiği zorlu mücadeleyi, yaşadığı sıkıntıları, hüzünleri, telaşları, sevinçleri anlattı bütün içtenliğiyle. ''Nasıl bir mayın tarlasında yürüdüğünü; etrafının pek çok dostun yanı sıra hasmane tutum alan pek çok kişiyle de nasıl sarılmış olduğunu'' belirtti.
Dostun gülü yareler
Sesinden; yüreğinin yorgunluk, bitkinlik, sıkılganlıktan çok sitem yüklü olduğunu hissettim. Diyordu ki ''Ben hakkımda yazılıp çizilenlere bakar gereken değerlendirmeyi kendi içimde yaparım. Bunların hiçbirine yanıt vermem. Zaten işi bilen herkes anlar ki bunların çoğu yalan, abartma ya da tezgah ürünüdür. Ama sen farklısın Savaş. Sen gazeteciliği gazetecilik için yapan bir meslektaşımsın. O nedenle hem değer verdim hem de aynı ölçüde kırıldım yazına.
Yıldızlar topluluğu
Doğrudur; biz Habertürk olarak bir yıldızlar topluluğu boyutunda yayına başladık. O günkü koşullarda; yani kriz ve ağır işsizlik koşullarında pek çok değerli arkadaşımız boştaydı. Ancak bunların her biri kısa sürede hem de çok iyi koşullarla yeni yerlerde başlayacak kapasitede, meziyette arkadaşlardı. Ben o zamanki maddi olanaklarımızla ve üç otuz parayla, Can Ataklı'yı, Deniz Arman'ı, Hakan Aygün'ü nasıl ve daha ne kadar tutabilirdim ki zaten?
Gereken yapıldı
Gelişmemizden rahatsız olan bazı malum çevreler bu arkadaşlarımıza hemen kancayı taktılar. Daha farklı çalışma olanakları sundular. Bu önerilerin bazıları da kaleyi içten çökertmeye yönelik operasyonların ürünüydü. Yok edilmek istenmenin karşısında elbette kayıtsız kalamazdım. Gerekeni yaptım.
Şimdi aynı çevreler yayın grubumuzu zayıf, hatta çöküyor durumda göstermek için düzmece gayretler içinde.
Radyo kuruyoruz
Ama aksine her geçen gün daha da güçleniyoruz. Reklam gelirlerimiz mükemmel. Gazetemiz 200 bin tiraja oturdu. Televizyondan giden arkadaşlar oluyor ama yerine hemen yeni ve değerli isimler, yüzler geliyor. Yakında Radyo Habertürk yayına başlayacak. Sözün özü biz gayet sağlam ve emin adımlarla yolumuzda yürüyoruz...''
Ufkun kararmasın
İşte bunları söyledi Ufuk kardeşim. Ben de niyetimin halisane olduğunu belirtip dedim ki ''Canım kardeşim, biz kafamızda ve kalbimizde size; yani Habertürk'e bir anlamda Spartaküs Hareketi'nin misyonunu yükledik. Çoğumuz orayı sırf senin değil, manevi olarak hepimizin yeri gibi de gördük. Endişelerimiz bu nedenledir. Ama madem içimizi rahatlatacak bu açıklamayı yaptın, sağ ol kardeş. Yolun açık ve aydınlık olsun. Ufkun kararmasın...
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:16