Lüfer niye pahalı?
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde balık neden pahalı diye yakınır dururuz yıllardır. Nedenini anlatayım da katıla katıla gülün...
Batı Karadeniz'de, Kıyıköy ve İğneada'da, balıkçıların barındığı iki liman var.
Kıyıköy Balıkçılar Derneği, limanlarının alüvyonlarla iyice sığlaştığını tespit ediyor. Derinlik 5 metreden 1 metreye kadar inmiş... Limanın temizlenmesi lazım.
Ulaştırma Bakanlığı'na başvuruyorlar. Bakanlık, ''Ne vaktim var ne de elverişli techizatım var'' diye kıvırtıyor.
Bunun üzerine dernek, ''Biz temizletelim'' diyor.
Balıkçılar, limanın temizlenmesi için ilgili işlemleri başlatıyorlar. Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları (DLH) 4. müdürlüğüne başvuruyorlar. DLH, limanda 45 bin metreküp kum biriktiğini tespit ediyor. Sonra da ''Kırklareli Valiliği'nden kum ve çakıl ocağı işletme ruhsatı alınmasını, taramayı yapacak özel veya tüzel kişilere herhangi bir bedel ödenmemesini'' şart koşuyor.
Para verilmeyecek ya, balıkçılar, İstanbul Anadolu Yakası Kumcular kooperatifi ile anlaşıyor. Bu kooperatif, limanı temizlemeyi, masraflara karşılık da çıkan kumun, Kartal'daki tesislerde değerlendirdilmesini istiyor.
Yani, kumu çıkartayım ama kum benim olsun diyor.
Buraya kadar herşey güzel... Fakat aniden devreye Milli Emlak giriyor.
Milli Emlak Dairesi, ''Denizdeki kum benimdir, parasını alırım'' diyor. Ben de tam bu noktada kudurmaya başlıyorum!
Yahu, bu denizler kimin? Milletin... Bu denizler milletin olduğunu göre, içindeki kum kimin, o da milletin... Balıkçılar ile Kumcular Kooperatifi elele vermiş, limanın kullanılmasını imkansız hale getiren kumu çıkarmak için anlaşıyor. Fakat kum çıkartılamıyor. Çünkü Milli Emlak Dairesi diye bir daire var... Meğer denizdeki kum onlarınmış!..
Diyecekler ki, ''Yasaya göre öyle!''
Ne biçim yasa bu?
Ankaradakiler, milletin emdiğini burnundan getiren bu yasaları ne zaman değiştirecekler?
Bir savaş çıktığı zaman cephelerde milletin evlatları dövüşüyor. Ama denizdeki kuma gelince sahibi Milli Emlak Dairesi olmuş oluyor. Geçenlerde de Bağdat Caddesi'ndeki taşınmazı ihaleye çıkardılar. İhale bedeli olarak 68 trilyon belirlemişlerdi, istekliler 98 trilyona kadar teklif verdiler. Sayın Milli Emlak beğenmedi bu parayı... Kendi malları ya!..
Kimin malını kime batıyorsunuz be!..
Sanki limandan kumu çıkartacak kooperatif yunan kooperatifi veya balıkçılar, Yeni Zelanda balıkçıları... Bu zihniyetle işte, zaten en sefil şartlarda çalşan balıkçılar Karadeniz'e açılacaklar da, lüfer veya kalkan avlayacaklar da, millet de oturup yiyecek...
Vazgeçtim lüfer yemekten bu kafalar yüzünden millet çok yakında saman yemek zorunda kalmazsak iyidir. Bu ülkenin, limanları da, denizleri de, kumları da, balıkları da milletindir, efendiler!..
Bunu kafanıza sokun ve aradan çekilin artık.
Bu millet, ceberrut bürokrasiye rağmen, 80 yılda yine de harikalar yarattı; kayıt içi veya kayıt dışı farketmez, yuvarlak hesap 500 milyar dolarlık bir ekonomi yarattı ve bütün engellere rağmen döndürüyor. Çıkardığınız krizlere, berbat yönetiminize ve uydurduğunuz her türlü engele rağmen hem de... Gölge etmeyin yeter!..
İlker Sarıer
Sabah
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:51
