ÜNİVERSİTELERDEN KAYGILI TÜRBAN AÇIKLAMASI...
Rektörlerden ve üniversite temsilcilerinden oluşan 200'ü aşkın üyesi bulunan Üniversitelerarası Kurul (ÜAK), "yükseköğretimde türban serbestisini" öngören anayasa değişikliği teklifi üzerine bugün olağanüstü toplanıyor. ÜAK'nın hükümete uyarı niteliğinde bildiri yayımlaması beklenirken üniversitelerin senatolarından da art arda açıklamalar geldi.
Senato ve öğretim üyeleriyle birlikte açıklama yapan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, düzenlemeye sert tepki gösterdi. Parlak, "Din adına dini sığlaştıranlara, bir avuç azınlığı mutlu etmek için kitleleri tahrik ederek oy avcılığı yapanlara sesleniyorum. Bir yandan kadının çalışmasını günah sayacaksınız, öte yandan eğitim özgürlüğü kisvesi altında Cumhuriyet ilkelerini ayaklar altına alacaksınız. Kimse kendi heveslerini, kendi dar görüşlerini, din ile ilgisi olmayan kabullerini, bu topluma kabul ettirmeye çalışmasın" dedi.
İÜ Fen Fakültesi Cemal Birsel Konferans Salonu'nda düzenlenen basın toplantısında İstanbul Üniversitesi'nin görüşünü açıklayan Parlak, türban konusunun ülkenin birlik ve bütünlüğünü tehdit eder hale geldiğini savunarak, bu gidişatın en kısa zamanda durdurulmasını istedi.
"Türban aslında bir din sorunu değildir. Ayrıca bizler de başka bir dinin mensupları değiliz" diyen Parlak, türbanı dinin gereği olarak görmenin ve göstermenin en büyük yanlış olduğunu kaydetti.
"Türbanı savunan kaç kişi mirasın Kuran esaslarına göre paylaşımına razı olabilir" diye soran Parlak, türbanla başlayacak olan bir yaşam tarzının yakın gelecekte diğer alanlara da sıçrayacağı uyarısını yaptı. Türbanın Arap dünyasına ait bir yaşam biçimi olduğunu belirterek siyasileri eleştiren Parlak, "Bizler, üniversite mensupları, bürokratlar, sanatçılar, işverenler, önerilen yolun ne denli karanlık olduğunu görenler, dinin ne olduğunu sizlerden öğrenmeye ihtiyacımız yok" dedi.
Laikliğe aykırı
İÜ Senatosu'nun hazırladığı bildiri de Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şafak Ural tarafından okundu. Laiklik ilkesinin, hukukun üstünlüğünün, insan haklarına saygının, demokrasinin ve bilimsel özgürlüğün korunmasının bir ön koşulu olduğunun vurgulandığı bildiride, şu ifadeler yer aldı:
"Türban yasağının Anayasa değişikliği yoluyla aşılmak istenilmesi, laiklik ilkesine yani Anayasa'nın ruhuna aykırı olacaktır. Üniversitelerimizde dinsel simgelerin kullanılması yasağı dayanağını laiklik ilkesinden almaktadır. Politik çıkarlar ve siyasi tercihlerin, din ve vicdan özgürlüğü adı altında, üniversitelerde bilimsel özgürlükleri tehdit etmesi kabul edilemez. Türkiye, din istismarına ve şeriat oyunlarına sahne olmayacaktır. Sosyal düzenimizi bilerek ya da bilmeyerek değiştirmek isteyenlere göz yumulamaz."
Parlak'ın sözleri ve okunan bildiri, 950 kişilik salonu dolduran rektör yardımcıları, senato üyeleri ve öğretim görevlileri tarafından uzun süre alkışlandı.
'İçime sindiremiyorum'
Toplantının ardından soruları da yanıtlayan Parlak, 8 yıl önce giriştiği rektörlük yarışında "türbanı savunduğu" yönündeki iddiaları yalanladı. Parlak, düzenlemenin yasallaşması durumunda eleştirilerine devam edeceklerini ancak yasaların dışına çıkmayacaklarını kaydetti.
Parlak, "Bu böyle başlayacak, kamu denecek ve lise çağlarına ve aşağıya kadar inecek. Bir anayasaya eşarp şöyle bağlanacak, çenenin altına bağlanacak gibi bir şeyin girmesini doğrusu içime sindiremiyorum" dedi.
ODTÜ, MARMARA, İNÖNÜ SENATOLARI:
Laiklik ilkesi zedelenir
ODTÜ Senatosu önceki gün, "Bu girişimle laiklik ilkesinin zedeleneceği açıktır" açıklamasını yapmıştı. Bu hafta içinde, Marmara Üniversitesi Senatosu "Hiçbir ülke kendi kuruluş felsefesi ile çelişen kuşaklar yetiştiremez" ifadeleriyle türban düzenlemesini eleştirirken, İnönü Üniversitesi Senatosu da açıklamasında "Üniversitelerden başlayacak türban serbestliğinin masum bir özgürlük talebinin ötesinde rejimi değiştirmeye yönelik bir tehdit olduğu açıktır" ifadelerine yer vermişti.
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ SENATOSU:
Tehlikeli bir hamle
Gelişmeleri kaygıyla izlendiğini belirten Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Senatosu da "Bilim felsefesine ve hukuka aykırı bir dayatmanın inanç özgürlüğü kisvesi altında gündeme getirilmesini üniversitelerde barış ortamını bozmaya ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini değiştirmeye yönelik tehlikeli bir hamle olarak gördüklerini" bildirdi.
KARAELMAS ÜNİ. SENATOSU:
Rejime yönelik
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Senatosu şu açıklamayı yaptı: "Üniversitelerden başlayarak zaman içerisinde, önce orta ve ilköğretim kurumlarına, sonra da tüm kamu kurumlarına yayılması planlanan türban takma serbestisi masum bir özgürlük isteği değil, rejimi değiştirmeye yönelik eylemdir. Bu girişimler başta üniversiteler olmak üzere tüm yurtta bir huzursuzluk ortamının oluşmasına yol açacaktır."
GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SENATOSU:
Baskıya yol açar
Giresun Üniversitesi Senatosu, türban konusunda yaptığı açıklamada "Üniversitelerde türban konusunun gündeme getirilmesinin, mevcut ve yürürlükte olan anayasal sistemi bütünüyle değiştirmeye yönelik bir anlam ifade edebileceği; bunun ülke ve ulus bütünlüğünü hedef alan bölücü-ayrılıkçı unsurların işine geleceği düşünülmektedir. Laikliğin, demokratik hukuk devletinde, vatandaşların din ve inanç özgürlüğünün güvencesi olduğu düşünülürse, dinsel mülahazalara dayalı düzenlemenin, bu güvencenin aşınmasına ve güvencenin içinde saklı olan eşitliğin kaybolmasına hizmet edeceği; bir baskı ve kaosa yol açacağı ayrıca düşünülmelidir" denildi.
EGE ÜNİVERSİTESİ:
Huzur bozulacak
İzmir'deki üç devlet üniversitesinin rektörü gelişmeleri kaygıyla izlediklerini açıkladı. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ülkü Bayındır, "Türban EÜ'de eğitime engel olmadı. Ya kanunlara uygun başını açtı ya da peruk taktı, eğitimini sürdürdü. Türbana yasal düzenleme yapılması üniversitelerde huzursuzluk yaratacaktır. Sakin sürdürdüğümüz eğitim sistemi etkilenecektir" dedi.
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ:
Cumhuriyete aykırı
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü (DEÜ) Prof. Dr. Alıcı da çabaları cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırı bulduğunu belirterek, "Cumhuriyeti kuranlar bunu bu şekilde düşünerek kurmadılar. Tüm bu gelişmeler cumhuriyetin kuruluş felsefesine ters, cumhuriyetin kuruluş felsefesiyle bağdaştıramıyorum" dedi.
YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ:
Kaotik ortam doğar
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof.Dr. Zafer İlken de "Türban konusunun bu zamanda bu denli öne çıkarılmasını yerel seçimleri öne almanın bir parçası olarak nitelendiriyor ve ülkede gereksiz bir gerginliğe yol açacağını düşünüyorum. Türbanın serbest bırakılması, üniversitelerin huzurlu ortamını olumsuz etkileyecek. Çok ciddi kaotik ortamların doğacağını düşünüyorum" açıklamasını yaptı.