Asayiş
  • 26.3.2012 17:00

Ünlü sanayiciye 10 milyon dolarlık tuzak!

Senet 9 milyon 850 bin dolarlık. Senedin alacaklısı olarak görünen üç isimden ikisi hayali çıktı. Üçüncü isim hakkında dolandırıcılık davası açıldı. Uzmanlar senet üzerindeki imzanını Gürel'e ait olduğunu ancak başka bir yerden senet üzerine 'taşırıldığı' yönünde rapor hazırladı. Gürel'in bankadaki parasına ve gayrimenkullerine tedbir konuldu.

Hürriyet'İn haberine göre ayakkabı sanayicisi Ekrem Gürel’in başı şu sıralar, üzerinde 9 milyon 850 bin dolar yazan ve kendisine ait olduğu iddia edilen bir senet yüzünden dertte. Üzerinde Gürel’in imzası bulunan, ancak Ekrem Gürel’in kesin bir dille reddettiği bu senet yüzünden bankadaki parasına tedbir konuldu;  çok sayıdaki gayrimenkulü haciz yolu ile satışa konulmak istendi. Senedi aralarında ciro eden ‘alacaklılar’ın ise Francesca Marina, Dayana Alvarez ve Teodoro Yermanos oldukları anlaşıldı.

Haciz işlemini başlatan isim Türk vatandaşı olan ancak Yunanistan’da yaşayan Teodoro Yermanos... Senet üzerinde ciroları bulunan ve 9 milyon 850 bin dolarıbirbirine ciro eden gizemli kadınları bu güne kadar gören olmadı. Yermanos ise Yunanistan’da bir kamu kurumunda hizmetli olarak çalışıyor.

Yermanos hakkında ‘dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik’ suçlaması ile dava açılırken, Ekrem Gürel senedin kendisine ait olmadığını, dolandırıldığını ifade ediyor. Sahte olduğu iddia edilen senet ile ilgili son kararı Adli Tıp Kurumu raporu belirleyecek.

GÜREL AYAKKABI SANAYİCİSİ
Yarım asrı aşkın bir süreden beri ayakkabı sektöründe faaliyet yürüten Ekrem Gürel sektörün en tanınan isimlerinden biri konumunda. Bir kaç yıl önce Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açılışını yaptığı öğrenci yurdunu yaptıran Ekrem Gürel, "Gürel Ayakkabı" ve "Gürel Poliüretan" isimli şirketlerin kurucu patronu.

Ekrem Gürel için bu karmaşık dava 2 Ağustos 2011 günü, bankadan gelen ve tüm hesabına el konduğunu  bildiren telefonla başladı. Ekrem Gürel bankadan gelen telefon üzerine çocuklarını ve avukatı Cihangir Ünal’ı durumdan haberdar etti. Avukat Ünal’ın yaptığı kısa bir araştırma sonrası durum anlaşıldı: Ekrem Gürel, 21 Mart 2011 vadeli  9 milyon 850 bin dolarlık bir senedi imzalayıp Francesca Marino’ya vermiş görünüyordu. Senet 6 Ocak 2010 tarihinde düzenlenmişti.

Bankada bulunan  1 milyon 207 bin lira  nakit paraya, Ekrem Gürel’in üzerine kayıtlı 30 milyon lira değerindeki gayrimenkullere Bakırköy İcra Müdürlüğü kararı ile haciz konmuştu. Alacaklı görünen tarafın avukatı Burak Uluköylü bankada bloke edilen paranın kendilerine ödenmesi için girişimlerini hızlandırdı. Bu süreçte ilginç de bir tebligat olayı yaşandı. Ekrem Gürel adına Büyükçekmece’de bir adrese gönderilen resmi evrağı, 'ev arkadaşı' olarak not düşen Metin Akman isimli birisi imzalayıp aldı. Ancak muhtarlığa sorulduğunda ne Ekrem Gürel ne de Metin Akman’ın söz konusu adreste kaydı vardı. Tebligat, evi sadece bir haftalığına kiralayan bir isme yapılmıştı.

İMZA GERÇEK SENET SORUNLU
Gürel’in avukatları, usulsüz tebligat ve senedin sahte olduğu gerekçeleriyle bloke edilen paranın ödenmemesi için Mahkemeden tedbir kararı aldırdı. Senet üzerinde yapılan Polis Kriminal incelemesinde imzanın Ekrem Gürel’e ait olduğu ancak, imzanın senet üzerine taşırıldığı belirtildi. Yani Gürel’in daha önce alınan bir imzası, oluşturulan bir senet üzerine taşırılmıştı. Özel bir bilirkişi de aynı yönde rapor verdi.

ADRESTE BANKA ÇIKTI
Haciz işlemlerinin devam ettiği süreçte Teodoro Yermanos hakkında Bakırköy Savcılığı’na 'dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik' iddiası ile suç duyurusunda bulunuldu. Soruşturma sürecinde senet üzerindeki isimlerin adreslerine tek tek gidildi. Francesca Marino’nun adresinde başka birileri yaşarken, Dayana Alvarez’in adresinde bir bankanın, icra işlemlerini başlatan Teodoro Yermanos’un verdiği adreste ise üçüncü sınıf bir otelin olduğu belirlendi.

YUNANİSTAN'A GİTTİ DÖNEMDİ
Araştırmalarını yoğunlaştıran polis, Teodor Yermanos’un daimi bir adresinin olmadığını, kaldığı otellerin ise üçüncü sınıf ucuz oteller olduğunu belirledi. Yermanos’un Türkiye’de bıraktığı son iz ise 4 Ağustos 2011 günü Edirne İpsala’dan çıkış yapıp Yunanistan’a gittiği güne ilişkin kayıt. Yermanos’un izini Yunanistan’da süren Avukat Cihangir Ünal, 9 milyon 850 bin dolar alacağı olduğu iddia edilen Yermanos’un Yunanistan’da bir kamu kuruluşunda hizmetli olarak çalıştığını tespit etti.

ÜÇ KİŞİNİN HAYALİ OLDUKLARI TESPİT EDİLDİ
Yüklü bir senedin alacaklısı görünen ancak izine rastlanamayan Yermanos hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı ve Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi’nde dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçlamasıyla dava açıldı.  Soruşturma Savcısı, senet üzerinde ciroları bulunan Francesca Marina ve Dayana Alvarez ile tebligatı almış görünen Metin Akman’ın ise ‘hayali’ oldukları gerekçesi ile haklarında takipsizlik kararı verdi.

DURUŞMAYA GELMEDİ
Milyon dolarlık senedin alacaklısı olarak görünen Yermanos’un ilk duruşmaya gelmediği öğrenilirken, Yermanos hakkında İnterpol kararı ile yakalama emri çıkarılabileceği belirtiliyor. İcra takipleri ve Gürel ailesinin ‘Senedin sahte olduğu, senede konu bir ticaretin ortada olmadığı ve usulsüz tebligat yapıldığı yönündeki’ savunmalarını içeren davalar ise Asliye Ticaret ve İcra Hukuk Mahkeme'sinde sürüyor.

Sahte olduğu iddia edilen senetle ilgili Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporun iki hafta kadar önce Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki dava dosyasına girdiği öğrenildi.  Taraflar Nisan ayı başında yapılacak duruşmayı beklereken, Yermanos’un avukatları Burak Uluköylü ve Yunus Yıldıray Boztepe müvekkillerinin mücevherat işi ile uğraştığını söylemekle yetiniyor. Ancak mücevherat sektöründe Teodoro Yermanos ismini bilen bir kişinin bile çıkmaması akıllarda soru işaretlerine yol açıyor.

 

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 19:17

İLGİLİ HABERLER