ÜNLÜ SATRANÇ HOCASINA ÇOCUK TACİZİ SORUŞTURMASI
İstanbul Satranç Geliştirme Merkezi ve Müzesi Başkanı, Uluslararası Fide Satranç Hakemi ve Yazarı Halil Sertaç Dalkıran’ın 10 ve 12 yaşlarındaki iki kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu iddia ediliyor. Vatan gazetesi'nin haberine göre, çocukların ailelerinin suç duyurusu üzerine Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nda açılan soruşturma kapsamında, tacize uğrayan kız çocuklarının ifadeleri alındı. Çocukların tacize uğradıklarına dair, Pedagog Güzide Soyak’ın hazırladığı rapor DA savcılığa sunuldu.
Savcılık dosyasındaki iddialara göre, satranç dünyasında şok etkisi yaratan bu olay, Temmuz ayında Kadıköy’deki Satranç Geliştirme Merkezi’nde yaşandı. F.S (10) ve K.D (12) (Mağdur olmamaları için isimlerin baş harfleri değiştirilmiştir) ünlü satranç hocası Halil Sertaç Dalkıran’ın öğrencileriydi. Dalkıran’ın satranç konusundaki bilgi ve deneyiminden etkilenen aileleri çocuklarını Satranç Geliştirme Merkezi’ne kaydetmişti. F.S. 3, K.D. bir yıldır düzenli olarak Dalkıran’ın satranç kursuna devam ediyordu.
Nasıl ortaya çıktı?
Cinsel taciz olayı F.S.’nin annesinin bir başka veliyle birlikte Sertaç Dalkıran’la yaptığı bir görüşme sırasında şüphe uyandıran sözlerle ortaya çıktı. Diğer velinin “Satranç oynamanın ergenliği çabuklaştırdığı” sözlerine karşı çıkan F.S.’nin annesi, kızının ergenliğini etkilemediğini söyledi. Bunun üzerine Dalkıran “F.S.’nin de K.D.’nin de ergenliğe girdiğini” ifade etti. Bu sözler F.S.’nin annesini şüpheye düşürdü. Akşam kızına en çok hangi öğretmenlerini sevdiğini soran anne, her zamankinden farklı olarak Sertaç Dalkıran’ın ismini duyamayınca endişelerinde haklı olduğunu anladı. Bunun üzerine kızına yaşadıklarını anlatması için teşvik eden anne, kızının öğretmeninden gördüğünü iddia ettiği taciz olayını öğrendi.
F.S.’nin arkadaşı K.D.’nin de aynı şeyleri yaşadığını anlatması üzerine aileler biraraya gelerek çocuklarını pedagoga götürdü. Pedagog Güzide Soyak çocuklarla yaptığı terapi sonrası bir rapor hazırlayarak Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na kapalı bir zarf içinde gönderdi. Ailelere bu durumu savcılığa bildirmek zorunda olduğunu ifade eden Pedagog Soyak, ailelelerin de savcılığa suç duyurusunda bulunmak üzere olduklarını öğrendi.
Yaşadıklarını unutamıyorlar
Soyak’ın soruşturma dosyasına giren raporunda da şu tespitler yeralıyor: “...Çocuklar (dudaktan öpülmek, yalanmak, bedenlerine dokunulması, öğretmenlerinin bedenine dokunmaları) zorla yaptıkları bu durumlardan sıkıntı yaşamışlardır. Güven ilişkileri bozulmuş, arkadaşlarını kaybetme korkusuna kapılmışlardır. Tüm bunların sonucu olarak çocuklarda akut stres bozukluğu gözlenmiştir. İlerleyen dönemlerde travma sonrası stres bozukluğuna dönüşmesi beklenebilir. Sevdikleri insanın hayal kırıklığına uğratması ve onların zorlaması, istememelerine rağmen onun isteklerini yerine getirmek, çocukların güven duygularını zedelemiş ve kendilerine yönelik suçluluk gelişmesine neden olmuştur. “
‘Federasyonun kirli oyunu’
Satranç dünyasında çok tanınan bir isim olan Sertaç Dalkıran, Satranç Federasyonu Yönetim Kurulu üyeliği ve Bölge Satranç Ajanlığı yaptı. Çeşitli uluslararası yarışmalarda hakemlik görevinde bulundu. Bir gazetede Satranç Köşesi’nde yazarlık yapan Dalkıran iddiaları yalanladı: Bunlar çirkin bir iftiradan başka birşey değil. Bu çirkin komplo Türkiye Satranç Federasyonu’nun mevcut yönetimi ve yönetimi ele geçirmek isteyen muhalif grupların bana karşı birleşmeleri nedeniyle ortaya çıkmıştır. Çocuklardan birinin babasını menfaat karşılığı etkileyerek, çocuklara bu iddiaları dikte ettirmişlerdir. Federasyonun mevcut yönetimi ve muhalif grupların bana olan husumetleri sonucu, düzmece bir olayla karşı karşıya kaldım. Bu iddialar kesinlikle yaşanmamıştır, yaşanamaz da. Ailem ve çocuklarımı üzmek istemiyorum. Bu mesleği yapmama kararı aldım.
‘Omuzlarımızdan tutup okşadı’
F.S’nin ifadesinden: “Öğretmenimiz bizi, sadece kışın kullanılan çalışma odasına çağırarak orda kurs vermeye başladı. İlk önce K.D ile ben yan yana oturmuştuk. Fakat daha sonra Sertaç öğretmen bizim arka tarafımıza gelerek tabureye oturdu ve bizi ortaladı. Arkamıza oturduktan sonra bizi öpmeye çalıştı. Yanaklarımızı ve omuzlarımızı öptü. Ayrıca her ikimize de kendisini dudaktan öpmemizi söyledi ve bunu yaptırdı. Bunlar olurken kimseye anlatmamamız için bizi uyardı. Anlattığmız taktirde kendisini ve kursa katılan diğer arkadaşlarımızı bir daha göremeyeceğimizi söyledi. Bir gün sonra odasına çağırıp, benden kucağına oturmamı istedi.”
‘Göğüslerime dokunup, sıktı’
K.D’nin ifadesinden: “Öğretmen son zamanlarda ben ve F.S ile eskiye nazaran çok ilgilenmeye başladı. Dudaklarımızdan öpüp yanaklarımız ve vücudumuzun açık olan çeşitli yerlerini okşayarak bizleri rahatsız etti. Ayrıca bir iki defasında benim göğüslerimi elledi. Ayrıca kendi gömleğinin önünü açarak ellerimi tutup göğüsleri ve göbeği üzerinde ellerimi dolaştırdı. Yine bir gün öğretmenimle birlikte üst katta iken önce benim sırtımı okşadı. F.S de bana o gün öğretmenin bana yaptığı gibi kendisini de taciz ettiğini söyledi.”
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 16:30