Gündem
  • 10.7.2002 15:43

VELİAHT TELEVİZYON TELEVİZYON DOLAŞIYOR: BİZ ANAP VE MHP İLE DEVAM EDİYORUZ...

KAYNAK : Haber Vitrini MERAL BOL İSTANBUL - Başbakan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel, DSP'den istifa edenlerin geri döneceklerini iddia etti. Gürel, ayrıca, görevi sürdürmekte kararlı olduklarını söyledi. Hükümetteki Başbakan Yardımcılığı görevinden istifa eden Hüsamettin Özkan'ın yerine atanan Şükrü Sina Gürel, NTV televizyonunda soruları yanıtladı. Bakanlar Kurulu'nda Kemal Derviş'le arasında geçen küçük tartışmayı önemsemediğini belirten Başbakan Yardımcısı Gürel, onun dışında Bakanlar Kurulu toplantısının çok iyi bir havada geçtiğini kaydetti. Özellikle Kemal Derviş'in verdiği bilgileri değerlendirdiklerini anlatan Gürel, "15 Temmuz'a kadar memur maaşlarıyla ve makam tazminatı ile ilgili düzenlemeler yapılması gerekiyordu. Şimdiye kadar makam tazminatı veremediklerimiz için ayrı bir düzenleme yapılmasına karar verildi. Bu, 15 Temmuz'da yapmamız gereken bir işlemdi. Makam tazminatı konusunda üst düzey memurlarda ve memur emeklilerinde bir düzensizlik vardı. O açıdan bir düzenleme yapıldı" dedi. Gürel, bir seçim ekonomisinden söz etmenin bundan sonraki hükümetler için geçerli olacağını kaydetti. DSP'DEKİ İSTİFALAR Başbakan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel, "DSP'deki istifalar durdu mu, devam eder mi, yoksa geri gelmeler olur mu?" şeklindeki bir soruya, "Geri gelişlerin olacağını, gidişlerin durduğunu düşünüyorum. Partiden kopuşun bir ilke mücadelesi olmadığını görecekler. Bu ayrılışlara kendilerince olumlu bir anlam yükleyen bazı arkadaşlarımız göreceklerdir ki, bu, fikir ayrılığından doğan bir kopuş değildir. Dolayısıyla partiye geri döneceklerdir" şeklinde yanıt verdi. CEM VE DERVİŞ'İN TUTUMU "İsmail Cem'in partiden, Derviş'in ise hükümetten ayrılması DSP'yi nasıl etkiler?" şeklindeki bir başka soru üzerine ise Gürel, "Cem ve Derviş'le ilgili bir yorum yapmak istemiyorum. İkisi de kendi kararlarını kendileri çizecekler. Ama adeta bir kampanya yürütüldüğü kanısındayım. Böyle sözlerle böyle bir hava yaymak istiyorlar. En doğrusu Cem ve Derviş'e sormaktır. Ama şuanda ne hükümetten, ne de partiden ayrılmak gibi bir düşünceleri olduğunu sanmıyorum" değerlendirmesinde bulundu. DSP'NİN AB'YE BAKIŞI AB'ye katılmakta taraftar olduklarını ancak, hangi koşullarda taraftar olunduğunun önemli olduğuna dikkat çeken Gürel, "Öncelikle bunu düşünmek gerekiyor. Türk insanının uluslararası ölçüleri hak ettiğini düşündük ve bu doğrultuda yol aldık. AB hedefi birbirleriyle örtüşen hedefler. Ama bu hedeflere ulaşmaya hakkı olan Türk halkının bir takım ulusal çıkarlarından ödün vermesini isteyenlere de karşı çıktık. AB'ye karşı olmak, DSP'nin hedeflerine bakarsanız, hiçbir DSP'linin taraftarı olduğu bir durum değildir" dedi. AB'NİN TÜRKİYE'YE BİR TAKVİM VERMESİ Gürel, "Bu şartlar altında Aralık ayına kadar AB konusunda bir takvim almamız mümkün mü?" sorusuna, "Bizim atacağımız adımların dışında da bir takım ilerlemeler kaydedilecek. Biz tabi ki elimizden geleni yapacağız. Bizim yerine getirmekten kaçınacağımız bir adım yok. Bizim ulusal konular dışındaki konuları bizim önümüze getirmeye kalkarsa, bu muhtemel aksamanın nedeni bizim atamadığımız konular değil, AB'nin bize karşı olan bakışının değişmemesini ortaya koyar" şeklinde yanıt verdi. EKONOMİK GÖSTERGELER Dün Derviş'le uzun bir telefon görüşmesi olduğunu söyleyen Gürel, Derviş'in bakanlığı çerçevesinde yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi verdiğini, kendisinin de bu konuda neler yapılabileceği konusunda Derviş'le görüştüğünü kaydetti. Ekonomik tabloya bakıldığında son durumun olumlu olduğunu ifade eden Gürel, siyasal istikrarsızlık havasında düşünülmesi halinde olumlu bir hava gözlediklerini belirtti. Mevcut hükümetin bu haliyle göreve devam edip, edemeyeceği şeklindeki bir soru üzerine de Gürel, "Bundan sonra neler olabileceğini de düşünmek gerekiyor. Siyasal istikrarsızlık var diye diye siyasal istikrarsızlık yaratanlar bunu düşünmeli" dedi. ANAP'IN DIŞINDA BİR HÜKÜMET FORMÜLÜ Gürel, ANAP'ın dışarıda bırakılıp, DYP'nin hükümete ortak edilmesi olasılığı ile ilgili olarak ise, "Bahçeli şunu da söyledi. Bir koalisyon ortaklığı devam ediyor. Bu birliktelik devam ettiği sürece bunun gereklerini yerine getiririz. Aynı şey DSP için de geçerlidir" diye konuştu. "Bu şartlar altında 2004 yılında seçime gitmek mümkün mü?" sorusu üzerine Gürel, "DSP olarak, 2004 yılındaki seçimin zamanında yapılmasının ülke çıkarları açısından gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bu gereklilik özellikle bizim koalisyon ortaklarımızın seçimin daha erken bir sürede yapılmasını isterlerse, biz o seçime varız" ifadelerini kullandı. Gürel, "Seçime nasıl bir hükümetle gidilecek?" sorusuna "Onlar bizim dışımızdaki formüller. Onlar gerekli adımları atmaya başlamışlardır. Ama bunlar bizim dışımızdaki olaylar. Biz ANAP ve MHP ile bu görevi sürdürüyoruz" yanıtını verdi. DSP'nin saydam niteliğinin her zaman önde gelen bir nitelik olduğunu savunan Gürel, "Bunun içinde bazı bölgeler vardır. DSP bu bölgelerden kurtulmuştur. Ama şu anda yaptıklarını fark ederek, DSP'nin ilkelerine bağlılıklarını bilerek, DSP'ye geri dönecek olanları tenzih ediyorum" dedi. Gürel, ayrıca, DSP'de seçilmiş olan kişilerle görevi devam ettirmekteki kararlılıklarını koruduklarını da kaydetti. ABD'NİN IRAK'A OPERASYON PLANLARI Çiller'in daha önce "ABD, Irak'a karşı muhtemel bir operasyon planları içinde. Böyle bir durumda Türkiye'nin terörle mücadelede deneyimli bir yöneticiye ihtiyacı var" şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine ise Gürel, "Yakın bir Irak operasyonunu ben ilk defa duyuyorum. ABD'nin Irak'taki rejimi beğenmediği ve bunu kendi çıkarlarına ve bölge çıkarlarına uygun görmediği belli. Ama bu rejimi devirmekten söz etmiyorlar. Hele bunu yakın bir gelecekte planladıkları hakkında bilgimiz yok" değerlendirmesinde bulundu. KIBRIS MESELESİNDE TÜRKİYE'NİN TAVRI Başbakan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel, açıklamalarını, "Kıbrıs meselesi defalarca Ecevit tarafından da açıklandı. Biz AB'nin Kıbrıs'ın bütününün, ya da bir parçasının üyeliğe alma düşüncesinde olduğunu düşünmüyoruz. Türkiye açısından yapılabilecekler belli. AB, Kıbrıs Rum tarafı ile diledikleri kadar ilerlerler, ama biz de Kuzey Kıbrıs'ta ilerlemekte kendimizi özgür hissederiz" diyerek tamamladı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:24

İLGİLİ HABERLER