"YA İNSANCA YAŞATIN YA DA ÖLDÜRÜN..."
Bacağı kırılan atların daha fazla acı çekmemesi için vurulması, omurilik felçlisi bir öğretmenin de çığlığı oldu. 25 yıllık resim öğretmeni Tuğrul Cankurt, geçirdiği trafik kazası sonucu yatağa mahkum hale gelince devlet de yaşamını kolaylaştıracak olanakları yeterince sunmayınca, "Ya insanca yaşam, ya onurlu ölüm" diyerek ötanazi hakkı istedi. Ötanaziyi, "İnsanlığından çıkmış birinin bu durumun farkında olarak yaşamak istemediği için kendini vurdurtmasını" anlatan "Atları da vururlar" filmine benzeten Cankurt, "Neden insancıl nedenlerle insanları öldürmeyelim" dedi.
KORKUNÇ KAZA
Yaşam dolu, gülen gözlerle hayata bakan Tuğrul Cankurt'u ötanaziyi ister hale getiren korkunç olay 4 yıl önce yaşandı. Yıllarca Tunceli başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli illerinde resim öğretmenliği yapan Cankurt, Polatlı'da trafik kazası geçirdi. 55 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra ancak boyundan aşağısı felçli olarak hayata döndü.
YENİ BİR ORTAM
Tuğrul Cankurt, ötanaziyi bir daha iyileşmeyeceğini öğrenince düşünmeye başladı. Bunu eşine ilk açtığında, "Tıpta bir sürü gelişme var. Önce mücadele et, 2 yıl bekle. İyileşmezsen tekrar konuşuruz" yanıtını aldı. Bu süreçte Cankurt ailesi için de zorlu yaşam başladı. Evin içinde sedye çevirmek, balkona tekerlekli sandalye çıkarmak mümkün olmayınca bütün şartlar zorlanarak yeni ev alındı. Yaşamını kolaylaştıracak, onu ayağa kaldıracak cihazlar alınmak istendi. Ancak sosyal güvenlik kurumları bedelini ödemedi. Sürekli yattığı için kullanması gereken havalı yatak için bile 90 YTL ödendi. Aile vücutta yara yapmayan yatağa 2 bin 500 YTL ödemek zorunda kaldı. Bir zamanlar resim yaparken artık fırçasını bile tutamayan Cankurt, devletin omurilik felçlilerini kambur gibi gördüğünü belirterek yaşadıklarını şöyle anlattı: "Dışarı çıkamıyor, bilgisayar kullanamıyor, sürekli sayfayı çevirecek biri olmadığı için kitap okuyamıyorum. Günde kaç kez su içersiniz. 8-10 kez. Kaç kez yemek yersiniz. Kaşığı kaç kez ağzınıza götürür getirirsiniz. Onlarca kez. Başınızı kaç kez kaşırsınız? Ben bunların her birini yapmak için birine muhtacım. Tükeniyorum. Çevremdekileri de tüketmeye başlıyorum. Bir yardımcı gerek ama bunu devlet karşılamıyor."
ACI CAİZ Mİ?
Durumunu, "Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış mahkûm"a benzeten Cankurt, "Her gün önceki günden daha zor geçiyor. Sıkıştığınız kapanda çember daralınca ölmeyi istemek zor değil. 3.5 yıldır kuluçkada gibiyim. Tavuk bile olamadım. Üretmemek beni çok üzüyor" dedi. İnsanca bir yaşam olanağı sunulmayınca ötanaziyi bir hak olarak istemeye başlayan Cankurt, bunun dinen sakıncalı bulunmasına da tepkili: "Peki dinen acı çekmek caiz mi? O zaman iyi yaşamanın, yaşatmanın imkanlarını sağlasınlar." Türkiye'de 50 bine yakın omurilik felçlisi kaderiyle baş başa bırakılıp ailelerinin insafına bırakılıyor. Omurilik felçlileri ayağa kaldıran, elleri kolları çalıştıran çok sayıda cihaz bulunuyor. Ancak tuvalet sandalyesi dahil bu cihazların bedelini sosyal güvenlik kurumları ödemiyor. Günde bir saat fizik tedavi imkânı sağlanmıyor.
21 yıllık eşi ötanaziye karşı çıkıyor
TUĞRUL Cankurt'un 21 yıllık eşi Seviye Cankurt da öğretmen. Eşinin ötanazi isteğini doğru bulmuyor, ancak hem eşinin hem de bütün omurilik felçlilerinin yaşadığı sıkıntıların kamuoyuna duyurulması için çalışıyor. Bunun için eşinin "Ya insanca yaşam ya onurlu bir ölüm" dile ilan verip kamuoyunu harekete geçirmesine destek veriyor. Seviye Cankurt, "Eşim ötanazinin yasal olduğu Hollanda vatandaşı bile olmaya razı. Ama ben yaşamasını, daha iyi koşullarda yaşamasını istiyorum" dedi. Daha önce "tıptaki gelişmeleri bekle" diyen Seviye Cankurt, şimdi de "hukuk fakültesinde okuyan oğlunun mezuniyetini gör" diyerek ötanazi fikrinden vazgeçirmeye çalışıyor.
İSLAMİYET NE DİYOR?
TIBBEN yaşama umudu olmayan insanların ölümlerini kolaylaştırma veya ölümlerine karar verme olarak tanımlanan ötanazi için sadece Hollanda'da doktorlara yetki veriliyor. İslam dinine göre ötanazi caiz değil. Diyanet ötanaziyi intihar olarak nitelendirip günah sayıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu: İslam'a göre kişinin kendi canına kıyması yasak olduğu gibi tıbbi verilere göre; yaşama ümidi kalmaması veya şiddetli acılar hisseden bir insanın yaşamına bir başkası eliyle son verilmesi demek olan ötanazi yasaktır. Bu konudaki istekler dinen kabul edilemez.
HUKUK NE DİYOR?
ÖĞRETMEN Tuğrul Cankurt'un durumuyla ilgili hukuki durum şöyle. Hasta Hakları Yönetmeliği'nde ötanaziye, "Tıbbi gerçeklerden bahisle ve her ne suretle olursa olsun, hayat hakkından vazgeçilemez. Kendisinin veya bir başkasının talebi olsa dahi kimsenin hayatına son verilemez" denilerek karşı çıkılıyor. Türk Ceza Kanunu'nda ötanazi ile ilgili bir bölüm yok, ancak ötanazi bir adam öldürme eylemi olarak değerlendirildiği için bunu uygulayan kişinin de kasten adam öldürmeden mahkum edilmesi görüşü bulunuyor.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 13:44