YALAN RESİM YÜZÜNDEN DAİLY MİRROR'UN GENEL YAYIN MÜDÜRÜ İSTİFA ETTİ, MİLLİYET GAZETESİ'NİN GENEL YAYIN MÜDÜRÜ YALAN RESİMDEN İSTİFA ETMELİ
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, göbeği açık olduğu halde öğretmenevine alınmayan ve ulusal basında bir gazetede manşetten verilen haberin yerel gazeteciler tarafından hazırlanıp, bir komplo haber niteliği taşıdığı kaydedildi.
Haberi en ince ayrıntılarına kadar araştıran bakanlık ve söz konusu haberin geçtiği ilin İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yaptığı araştırmalarda, Gaziantep Öğretmenevi'nden Türkiye'nin gündemine taşınan "Göbek skandalının" ardında ilginç bir komplo teorisi ortaya çıktı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, olayın arkasında, ulusal basında haberlerinin çıkmasını isteyen taşra muhabirlerinin basın etiğini yerle bir eden haber hırsı olduğu sonucuna varıldığı belirtildi. Açıklamada, iddialar doğrultusunda olayın şu şekilde geliştiği ifade edildi:
"Emekli öğretmen kızı Hülya Keskin gazeteleri arayarak, açık elbise giydiği için öğretmenevine alınmadığını söyledi. Olay yerine saatler sonra gelen Doğan Haber Ajansı muhabiri, Hülya Keskin'in üzerindeki elbiseyle fotoğraflarını çekti. O sırada Hülya Keskin'in üzerinde yeşil ve göbeğini açıkta bırakan bir elbise vardı. Hülya Keskin, Doğan Haber Ajansı muhabiriyle konuşarak olayı nasıl haber haline getireceklerine karar verdiler. Ve göbeğinin açık olduğu için içeri alınmadığı teorisi üzerinde karar kıldılar. Oysa Gaziantep Öğretmenevi'nin tutanaklarına göre Hülya Keskin'in öğretmenevine alınmadığı sırada üzerinde yeşil göbeği açık elbise değil, başka bir elbise vardı. Olayın Türkiye'de yankı bulması üzerine ertesi gün Doğan Haber Ajansı Muhabiri ve Hülya Keskin yeniden sözleşip öğretmenevine gittiler. Hülya Keskin yanındaki gazetecilerle öğretmenevine girmek istedi. Ancak bu kez, öğretmenevi kimliğindeki sorunlar nedeniyle güvenlik görevlisi tarafından içeri alınmadı. O sırada içeriden çarşaflı bir kadın çıktı. Ve kameralar tarafından görüntülendi. İddiaya göre olayın Türkiye'de yankılanması üzerine yerel muhabirler bir asparagas düzeneği hazırladılar. Bir arkadaşlarını içinde çarşaf bulunan bir çantayla öğretmenevinin içine gönderdiler. Arkadaşları içeride çarşafı giyip dışarı çıktı. Ve kameralar tarafından görüntülendi. Çarşaflının çıktığı sırada kameraların kayıtta bulunması ve daha kapıdan görünür görünmez, sanki kapıdan birinin çıkacağını bekliyorlarmış gibi o yöne dönmesi iddiaları güçlendiriyor. Bu olayı isminin açıklanmasını istemeyen Gaziantepli bazı yerel gazeteciler de doğruladılar. Daha önce de Erzurumlu yerel gazeteciler kendi arkadaşlarına çarşaf giydirip kayak yaptırmış ve medyada büyük yer almışlardı. Fakat olayın daha sonra asparagas olduğu ortaya çıkmıştı."
Bu arada Hülya Keskin'in öğretmenevleriyle başı daha önce de derde girmiş. Eskişehir Öğretmenevi Hülya Keskin'in kendilerine borcunu ödemeden kaçtığı için tutanak tutmuş. Tutanak aynen şöyle:
"09/08- 11/08/2003 tarihlerinde Eskişehir Öğretmenevi Müdürlüğü'nde konuklayan Hülya Keskin, Müdürlüğümüze borcunu ödemeden gitmiştir. Öğretmenevi kimlik kartını göstererek konaklayan Hülya Keskin, 35 milyon 250 bin TL telefon, 20 milyon TL konaklama, 1 milyon TL çamaşırhane masrafı yapmıştır. İdarecilerimize çantası ve cüzdanını çaldırdığını ve kredi kartları ve parasının cüzdanında olduğunu söylemiştir. Ağabeyinden havale geleceğini ve ödemeyi bu şekilde yapacağını söylemiştir. Emekli öğretmen kızı olması göz önünde bulundurularak gerekli kolaylık tarafımızdan gösterilmiştir. Fakat 11/08/2003 günü sabah erken saatte ön büroya bilgi vermeden otel odası anahtarını da odada bırakarak otelimizden ayrılmıştır. Daha sonra yaptığımız araştırmada aradığı telefon numaraları tespit edilmiştir. Ulaştığımız bazı isimler, bu şahıs tarafından mağdur edildiklerini bize bildirmişlerdir. İş bu tutanak tarafımızdan tutulup, imza altına alınmıştır. Sibel Şahin: Muhasebe görevlisi. Fisun Başiplikçi: Ön Büro Müdür Yardımcısı."
Hülya Keskin içeri alınmayınca gazetecileri çağırmış ve göbeği açık elbisesiyle poz vermişti. Ancak Öğretmenevi Müdürü Zekeriya Elifoğlu, Hülya Keskin'in gazetelere poz verdiği yeşil elbise ile değil başka bir elbiseyle öğretmen evine geldiğini açıkladı. Tutanaklara geçen elbise şöyleymiş:
"Üstten içi gösteren sadece sütyen kısmının kapatıldığı transparan tül. Bu tül, sütyeni hariç bütün bedenini açıkça ortaya çıkaran tarzdaydı. Alttan bacaklardan başlayıp basenlere kadar çıkan çapraz iplerle bağlı içi gösterecek kadar şeffaf pantolon. Alttan sadece kilotunun bulunduğu bölge kapalıydı."
Öğretmenevi Müdürü Zekeriya Elifoğlu, yönetmelikleri gereği Hülya Keskin'i bu kıyafetle içeri alamayacaklarını belirtmiş. Yönetmeliklere göre öğretmenevine girebilmek için kamu kurumlarında mesaiye giderken giyilebilecek kıyafetlerle gelinmesi gerekiyormuş.
Gaziantep Milli Eğitim Müdürü Fikret Atak, Gaziantep Öğretmenevi'yle ilgili basında yer alan haberler üzerine, olayı soruşturmak üzere 2 ilköğretim müfettişi görevlendirildiğini, soruşturmanın selameti açısından öğretmenevi müdürü Zekeriya Elifoğlu'nun görevinden alındığını söyledi. Müfettişlerin konuyu derhal incelemeye başladıklarını, soruşturma sonucuna göre gereğinin yapılacağını kaydeden Atak, şöyle konuştu:
''Soruşturmanın selameti açısından ilk etapta tartışmaların odağında bulunan öğretmenevi müdürü Zekeriya Elifoğlu'nu görevinden aldık ve geçici olarak Şehit Karayılan İlköğretim Okuluna sınıf öğretmeni olarak atadık. Soruşturma sonucunda suçlu personel tespit edilmesi halinde yasalar gereği gerekenler yapılacaktır. Yalnız şunun bilinmesi gerekiyor; öğretmenevine girerken uyulacak bazı kural ve şartları düzenleyen ''Öğretmenevleri Lokalleri ve Eğitim Merkezleri Sosyal Tesisleri Yönetmeliği'' bulunmaktadır. Yönetmeliğin 47. maddesinde özetle, öğretmenlerin, kendilerinin yanısıra eş, çocuk, anne, baba ve yakınlarının öğretmenevine girişte Devlet Memurları Kanunu'nda aranan tüm şartları yerine getirir hükmü bulunmaktadır. Bu açıdan kurallara uyulması gerekmektedir. Bu yönetmeliğe tabii ki çarşaflı kadınlar da dahildir."
Kanunlar ve yönetmelikler önünde herkesin eşit olduğunu, birine farklı diğerine farklı bir uygulamanın söz konusu olmadığını belirten Atak, "Kıyafet tartışması esnasında tartışmalara konu olan Hülya Keskin açıklama yaparken görüntülere bir anda öğretmenevinden çıkan çarşaflı bir kadın giriyor. İlk soruşturma raporlarına göre, güvenlik görevlisi çarşaflı kadının içeri girmediğini söylüyor. Aldığımız ilk bilgilere göre bu kadın içeride çarşafı başına geçirerek çıkıyor, yani içeri çarşaflı olarak girmesi mümkün değil. Ama, dışarı çıkarken kara çarşafıyla yüzünü kapatıp çıkıyor. Düşündürücü ve şüpheli görüntüler. Komplo olabilir diye şüpheler taşıyoruz. Bu konu da araştırılıyor" dedi.
Bu arada emekli öğretmen kızı olan ve Gaziantep'te ikamet eden Hülya Keskin'in Artvin Milli Eğitim Müdürlüğü'nden aldığı öğretmenevi giriş kartının incelemeye alındığı belirtildi.
ŞAHİT İNŞAAT MÜHENDİSİ ORHAN BUDAK, "ÇARŞAFLI KADIN ERKEKTİ"
Gaziantep Öğretmenevi'nde yaşanan göbek krizi, Eğitim Bir Sen'in düzenlediği eylemle başka bir boyut kazandı. Eğitim Bir-Sen'in konuyla ilgili haberi protesto etmek amacıyla öğretmenevi önünde tertiplediği eyleme katılan İnşaat Mühendisi Orhan Budak, göbek eylemindeki çarşaflı kadının erkek olduğunu iddia etti.
Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şubesi, Gaziantep Öğretmenevi önünde bir eylem yaparak, olayı protesto etti. Bu sırada bir açıklama yapan Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şube Sekreteri Remzi Yılmaz, başarılı idarecilerin bu olay bahane edilerek cezalandırılmaya çalışıldığını savundu. Olayı "Yargısız infaz" olarak nitelendiren Yılmaz, "Çarşaflı kadın olayı bu olaya dahil edilmiştir. Yıllardır, öğretmenevine çarşaflı kadın girmemiştir. Üstelik Sayın Valimiz Lütfullah Bilgin, Vali Yardımcıları Mehmet Kurdoğlu ve İsmail Korkmaz'ın birileri tarafından bu olaya alet edilmeye çalışılmaları son derece düşündürücüdür" dedi.
Budak, öğretmenevinden çıktığı söylenen çarşaflı kadının, erkek olduğunu iddia ederek, "Olay günü buradan geçiyordum. Ben film çekildiğini zannettim. Kadının erkek olduğunu anlayınca, otobüs durağında bekleyen polislere, durumu anlattım. Onlar ilgilenmediler" diye konuştu.
Eylem esnasında, çeşitli kafeteryalarda çalışan Mehmet Özkurt da şok iddialarda bulundu. Özkurt, Hülya Keskin'in zengin erkek avcısı bir kişi olduğunu öne sürdü.
Öte yandan Gaziantep Valiliği, olayla ilgili çok yönlü bir soruşturma başlattı. Milli Eğitim Müdürlüğü dışında, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'nde de ayrı bir soruşturma yürütülmeye başlandı. İstihbarat ve TEM Şubesi'nin olayın provake edilip edilmediğini araştırdığı öğrenildi.