Yanan otel sahibinin damadı: Gece saatlerinde yönetici yoktu!

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangınıyla ilgili otel sahibinin damadı Emir Aras, "Silah ruhsatı alabilmek için genel müdür olarak görevlendirildim" dedi. Aras ayrıca ifadesinde, "Gece saatlerinde otelde düzeni takip eden hiçbir yönetici bulunmazdı" şeklinde konuştu.

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde faaliyet gösteren Grand Kartal Otel’de 20 Ocak 2025 gecesi çıkan ve 78 kişinin hayatını kaybettiği yangının çıkış nedeni ve oteldeki ihmaller üzerine yürütülen soruşturma kapsamında şoke edici detaylar ortaya çıktı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından görevlendirilen bilirkişilerin raporu, yangının nasıl büyüdüğünü ve otelin yetersiz güvenlik önlemlerini gözler önüne serdi.

YANGININ SEYRİ VE BİLİRKİŞİ RAPORU

Bilirkişi raporuna göre, yangın dördüncü katta bulunan mutfak bölümünde başladı ve kısa sürede üst katlara sıçradı. Mutfakta bulunan ahşap kaplamalar, petrol türevi yanıcı yalıtım malzemeleri ve mutfak envanteri, yangının şiddetlenmesine neden oldu. Rapor, yangının havalandırma boşlukları aracılığıyla hızla yayıldığını ve özellikle lobi katında selüloz ağırlıklı yangın yükü nedeniyle şiddetlendiğini ortaya koydu.

Raporda yer alan bazı önemli tespitler şu şekilde:

Yangının söndürülmesi yaklaşık 10 saat sürdü.
Yangın sıcaklığı belirli noktalarda 1000°C'ye kadar ulaştı.
Beşinci katın üzerindeki konaklama katlarında 500°C’ye kadar ulaşan sıcaklık nedeniyle misafirlerin hayatını kaybettiği değerlendirildi.
Otelin arka cephesindeki odalar daha ağır hasar gördü.
Yangın, baca görevi gören şaft ve merdiven boşlukları aracılığıyla üst katlara taşındı.

GÖRGÜ TANIKLARI VE ÇALIŞANLARIN İFADELERİ

T24'ten Tolga Şardan'ın haberine göre; yangın sırasında otelde çalışan ekmek ustası Yusuf Karahanlı’nın savcılığa verdiği ifade, oteldeki güvenlik eksikliklerini gözler önüne serdi. Karahanlı, yangının başladığı sırada mutfakta çalıştığını ve dumanları ilk fark ettiğinde resepsiyona haber vermeye koştuğunu anlattı. Ancak otelde yangın alarm sisteminin olup olmadığını bilen kimse yoktu.

Karahanlı’nın ifadesine göre:

Gece saatlerinde otelde hiçbir yönetici bulunmuyordu.
Yangın söndürme sistemi ya da yangın tüpleri hakkında çalışanlara bilgi verilmemişti.
Otelin dışına açılan yangın merdiveni bulunmuyordu.
Yangın, davlumbazın çekiş etkisi nedeniyle hızla büyüdü.

'SİLAH RUHSATI BAŞVURUSU YAPABİLMEK İÇİN GENEL MÜDÜR SIFATIYLA GÖREVLENDİRİLDİM'

Yangınla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında otelin sahibi Halit Ergül ve damadı Emir Aras tutuklandı. Aras, savcılığa verdiği ifadede otelde genel müdür olarak göründüğünü, ancak bu görevin yalnızca silah ruhsatı alabilmek için verildiğini itiraf etti.

Aras’ın ifadesinde geçen sözler kamuoyunda büyük yankı uyandırdı:

“Ben, otelin mal sahibi olan Halit Ergün’ün damadıyım. Otelde genel müdür olarak görev yaparım ancak fiilen genel müdürlük yapmam. Silah ruhsatı başvurusu yapabilmek için genel müdür sıfatıyla görevlendirildim.”
Bu ifadeler, otel yönetiminde büyük bir boşluk olduğunu ve işleyişin adeta başıboş bırakıldığını gözler önüne serdi.

DENETİM EKSİKLİKLERİ VE BAKANLIĞIN ROLÜ

Yangın sonrası otelin denetim süreçleri de mercek altına alındı. Otel sahiplerinin avukatı Ferit Atalay, denetim yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda olduğunu, belediyenin denetim yetkisinin bulunmadığını ifade etti. Atalay, otelin en son 15 Aralık 2024’te denetlendiğini ve yalnızca engelli odası ve çamaşırhaneyle ilgili küçük eksiklikler tespit edildiğini söyledi.

Ancak bilirkişi raporları ve tanık ifadeleri, otelde modern yangın güvenlik sistemlerinin bulunmadığını ve yangına karşı alınan önlemlerin yetersiz kaldığını ortaya koydu. Otelde yağmurlama sisteminin bulunmadığı ve ilk inşa edildiği dönemdeki mevzuata göre inşa edildiği için modernize edilmediği anlaşıldı. Yangın güvenlik önlemlerinin eksikliği, faciaya davetiye çıkardı.