Gündem
  • 11.1.2025 10:10

Yargı Reformu açıklanıyor: Adalet gecikmeyecek

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, üzerine 1,5 yıldır çalışılan Yargı Reformu'nu 23 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklayacağını söyledi. Tunç’un verdiği bilgiye göre reform belgesinde yargıyı hızlandıran, hukukun üstünlüğünü güçlendiren ve ‘gecikmeyen bir adalet sistemi’ni kuracak önemli hedefler var.

Albayrak Medya Grubu’nu ziyaret eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Yüzyılı'nın ilk Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin 23 Ocak’ta açıklanacağını müjdeledi. Bakan Tunç’a bu ziyarette Albayrak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Albayrak ve Yönetim Kurulu Üyeleri Kazım Albayrak, Nuri Albayrak, Mesut Albayrak ile Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu ve Piri Medya Genel Müdürü Ömer Karaca eşlik etti. Gazetenin gündem toplantısına katılan Tunç, burada yeni yargı paketinin detaylarını paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamuoyuyla paylaşacağı reform belgesinin açıklanmasıyla birlikte özellikle ceza yargılamalarında önemli adımların atılacağını belirten Tunç, belgenin üzerinde 1,5 yıldır titizlikle çalıştıklarını hatırlattı.

55 BİN GÖRÜŞ ALINDI

Reform belgesini hazırlarken toplumun pek çok kesimiyle fikir alışverişinde bulunduklarını ifade eden Bakan Tunç, “Basın temsilcilerimizle toplantılar yaptık. Yargının her kademesiyle, ilk derece, istinaf ve temyiz olmak üzere yargının sorunlarını masaya yatırdık. Vatandaşlarımızın görüşlerini aldık. Bu süreçte yaklaşık 55 bin vatandaşımız görüşünü ifade etti. Bakanlığımıza internet yoluyla, mektup yoluyla ulaşanlar da oldu. 12 bin civarında paydaş anketi yaptık. Tüm bunların ardından, yargının hızlandırılması, hukukun üstünlüğünü güçlendiren ve gecikmeyen bir adalet sistemi kurulması noktasında, yeni yargı reformu strateji belgemizde önemli hedefler yer alacak” diye konuştu.

CAYDIRICILIK ARTACAK

Bu hedefleri gerçekleştirmek için 2029’a kadar bir takvim oluşturacaklarını söyleyen Bakan Tunç, “Acil olarak ilk etapta gerçekleştirilecekleri belirledik. Bunlardan ilki ceza adaleti sistemiyle ilgili, ikincisi de hukuk ve idari yargılama süreçlerinin daha etkin hale getirilmesine yönelik olacak” şeklinde konuştu. Ceza adaleti sisteminin etkinliğine yönelik bilim komisyonlarının yürüttüğü çalışmaları kısa bir süre içinde açıklayacaklarını belirten Tunç, yapılacak bazı çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi: “Tutuklama tedbirinin, suçun işleniş şekli, kişinin suç işleme eğilimi ve kamu düzeni için tehlike oluşturması hususları dikkate alınarak yeniden ele alınması, cezaların caydırıcılığı kapsamında, hükümlülerin denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için asgari bir süre ceza infaz kurumunda kalma zorunluluğu getirilmesi üzerine çalışıyoruz.”

UZUN MAHKEMELER TARİH OLUYOR

Vatandaşlardan aldıkları şikayetler sonrası 'hızlı' yargılamayı gündeme aldıklarını ifade eden Tunç, "İkinci paketimiz ise hukuk yargılamaları ve idari yargı ile ilgili olacak. Davaların artık uzun sürmemesi, daha kısa sürede ve adil bir şekilde sonuçlanması için çalışıyoruz. Arabuluculuk müessesesinin daha etkin hale getirilmesi, aile hukukundan kaynaklanan sorunların ortadan kaldırılması ve özellikle yargı mekanizmasını hızlandıracak, duruşmaların uzun günlere yayılmak yerine kesintisiz devam etmesini sağlayacak yeni bir sistemin kurulmasıyla ilgili çalışmalarımız var” değerlendirmesini yaptı. Yeni anayasa çalışmalarının da asıl hedeflerinden biri olduğunu belirten Tunç, her türlü katkıyı vermek için gayret göstereceklerini vurguladı

DOSYA HAZIRSA DURUŞMA HIZLICA BİTER

Duruşmalar öncesinde dosyanın hazır olmasının önemine dikkat çeken Bakan Tunç, “Duruşma, dosya hazır olmadan başlarsa, belgelerin temin edilmesi gibi işlemler için duruşma 6 ay sonrasına ertelenebiliyor. Aslında soruşturma aşamasının daha etkin şekilde yapılması ve delillerin tam olarak toplanması gerekiyor. Örneğin, Diyarbakır’daki Narin dosyasının iki duruşmada sonuçlanması ve cumartesi günü bile duruşma yapılması, duruşmaların sürekliliğinin önemini gösteriyor. İstanbul’daki Şirin olayı da bir duruşmada tamamlandı. Örneğin, taksici cinayetinde de tek bir duruşmada karar verildi. Adli tıp raporu gibi zorunlu ertelemeler olmadıkça, davaların hızlı bir şekilde sonuçlandırılması gerekiyor. Bir hakimin yılda ortalama bakacağı dosya sayısı bellidir. Eğer bu sayı ortalama 500’ü geçerse, tıkanma yaşanır. Hakim dosyayı tam okuyamaz ve hızlı okursa da yanlış karar verebilir. Bu nedenle daha fazla hakime ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. Tunç, hakim ve savcı sayısına ilişkin de şu bilgiyi verdi: “2002 yılında ülke genelinde 9 bin 349 olan hâkim ve savcı sayısını, yüzde 163 artışla 24 bin 642’ye çıkardık. Son bir buçuk yılda ise Türkiye genelinde 2 bin 297 yeni hâkim ve savcı ataması yaptık. Avrupa Konseyi rakamlarını tam olarak yakala-yamasak da oldukça yakın bir seviyeye geldik. Ülkemizde 100 bin kişiye ortalama 18 hakim düşüyor.”

YENİ MAHKEMELER KURUYORUZ

Yeni yargı reformuyla birlikte davaların daha hızlı sonuçlan-dırılması amacıyla girişimlerde bulunacaklarını aktaran Bakan Tunç, “Sürekli yeni mahkemeler kuruyoruz. Aile hukuku ve kiradan doğan davalar çok uzun sürmeye başladı. Bu alanlarda yeni mahkemeler kurmaya başladık. Son 1,5 yılda yaklaşık 2 bin 659 mahkeme kurduk. Bu sayede dosyaların bir heyet ve tek bir hâkim yerine, birkaç mahkemede bölünerek hızlandırılmasını sağlıyoruz. Örneğin, İstanbul Havalimanı’nda kurduğumuz mahkeme, vatandaşlara büyük kolaylık sağladı. İnsanlar uçak bileti almış ve uçağa binmeye hazırlanırken, yakalaması çıkarsa hemen ifadesini verip uçağa binebiliyor” dedi. Bakan Tunç, bu doğrultuda Antalya’da da yeni bir mahkeme açıldığını belirtti.

Yeni Şafak başarı hikayesi yazıyor

 

Ziyaretinde Yeni Şafak Gazetesi’nin geride bıraktığı 30’ncu yaşını da tebrik eden Bakan Tunç, “Uzun yıllar Türk basınında çok önemli görevler ifade etti Yeni Şafak. Gerçekten Türkiye'nin geçtiği o kritik zamanlarda yaptığı yayınlarla, kamuoyunu doğru bilgilendirdi. Aydınlatıcı yayınlarıyla, demokrasinin yanında yer aldı. Hep milli iradeyi üstün tutmasıyla bildiğimiz Yeni Şafak başarılı yayıncılığıyla bugünlere kadar geldi.30 yıldır milletimize, devletimize hizmet ediyor ve inşallah daha nice yıllar böyle başarılı yayıncılığı sürdüreceğine yürekten inanıyoruz. Biz Yeni Şafak'a teşekkür ediyoruz” dedi. Yeni Şafak’ın yayın politikasıyla milli, manevi değerlere, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne olan duyarlılığıyla gerçekten ülkemiz yayıncılığında bir başarı hikayesi yazdığını vurgulayan Bakan Tunç, “Yeni Şafak ülkemizin geçtiği o zor zamanlarda, tüm kadrosuyla elini taşın altına koydu. O zor süreçlerde birtakım baskılara da maruz kaldı, o baskılara pes etmeden direnerek demokrasiye, milli iradeye sahip çıktı. Özellikle ülkemizin son 30 yılında ve AK Parti’yle birlikte son 20 yılda ülkemizin özellikle vesayetçi anlayışın direnişiyle karşı kaldığımız noktalarda hep milletinin yanında oldu. O aydınlatıcı yayınlarıyla o süreçlerde vatandaşlarımızı doğru bilgilendirdi. 27 Nisan e- muhtırası ardından, 367 krizi, Cumhuriyet mitingleri, bir kaos ortamının oluşturulmasına yönelik vesayetçi anlayışın çabaları. Hemen akabinde 2008’de AK Parti’ye yönelik kapatma davası açılmıştı. 2012’de MİT krizi, 2013’te gezi olaylarıyla hükümeti düşürmeye yönelik antidemokratik teşebbüs, 17/25 Aralık emniyet yargı darbesiyle yine ülkemizin önünü kesmeye yönelik teşebbüslerde daima ülkemizin savunucusu oldu” diye konuştu. Yeni Şafak’ın 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında da kahramanca manşetler attığını vurgulayan Tunç, “Kalkışma sırasında şehit de verdi Yeni Şafak’ımız, o mücadelede çalışanlarıyla beraber, yazılarıyla gerçekten milletimizi, bağımsızlığımızı, istiklalimizi ve istikbalimizi savundu. O nedenle biz Yeni Şafak'a müteşekkiriz. Bundan sonra da inşallah nice 30 yıllara diyor, bu konuda bize düşen ne varsa her zaman yanınızda olduğumuzu belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Adalet değil algı derneği

Yabancı yatırımcının Türkiye'ye karşı kronikleşen ön yargısının, son derece yanlış bir propagandanın ürünü olduğunu vurgulayan Adalet Bakanı Tunç, "Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı sermaye 2001'de 15 milyar dolar iken, bu rakam şimdi 272 milyar dolara ulaşmış durumda. Yabancı yatırımcının Türkiye'ye gelmediği iddiaları doğru değil. Burada tamamen Türkiye'ye yönelik yapılan bir kara propaganda var. Eski ABD Barolar Birliği Başkanı William H. Neukom'un kurduğu Dünya Adalet Projesi adlı bir derneğin, Türkiye ile ilgili anket yaptığı ve bazı akademisyenlerin bu doğrultuda görüş bildirdiği görülüyor. Bu kişilerin verdikleri bilgiler doğrultusunda bazı algılar şekilleniyor. Şuna özellikle vurgu yapmak istiyorum ki, Türkiye'nin yargısı her zamankinden daha bağımsız ve tarafsızdır. Demokrasiye daha çok saygı gösteriyor, milli iradeye daha fazla saygı duyuluyor. Tarihsel sürece baktığımızda, eğer bugün mevcut yargı sistemi olsaydı, 27 Mayıs’ta Menderes asılmazdı. Bugünkü yargı sistemi, eleştirilen eski sistem olsaydı, 12 Eylül’de gençler sağdan-soldan diye asılmazdı, 28 Şubat’ta başörtülü kızlarımız o kürsülerden ağızları kapatılarak indirilmezdi. Eğer özledikleri eski yargı sistemi olsaydı, 15 Temmuz’da hiçbirimiz burada olmayacaktık” şeklinde konuştu.

Daha güçlü daha donanımlı

15 Temmuz darbe girişimi öncesinde 12 bin hakimin bulunduğunu belirten Bakan Tunç, bu hakimlerden 4 bininin FETÖ bağlantıları nedeniyle ihraç edilince geriye 8 bin hakim kaldığını hatırlattı. Bu 8 bin hakimin 3 bininin istinaf mahkemelerine geçtiğini anlatan Tunç, “Birinci derecede 5 bin hakim kaldı. Bu sayıyla işlerin düzgün bir şekilde yürümesi mümkün değildi. Bu süreçler yargıda birikmeye, gecikmeye yol açtı. Şimdi bizim 25 bin hakim ve savcımız var. Şu an 25 bin hakim ve savcımız var. Ayrıca hakim ve savcı yardımcılığı sistemine geçtik. Yani bir kişi önce işi öğrenecek, 3 yıl sonra hakim olabilecek. İlk etapta bin kişi almıştık, şimdi sınavlarını yaparak bin kişi daha alacağız. Bu arkadaşlarımız, kürsüye daha güçlü ve donanımlı çıkacaklar. Artık hukuk fakültelerinden mezun olmak yetmiyor; hukuk mesleklerine giriş sınavı da var. Bu sebeple, hukuk fakültelerinin mezun ettikleri öğrencilerin bu sınavı kazanabilmesi için kaliteyi artırmaları gerekecek” dedi.

Bakan Tunç, yargı reformuyla birlikte hukuk fakültelerine girişin 100 binin altına düşürülmesi için çalıştıklarını ve başarıyı artırmak için gayret ettiklerini de sözlerine ekledi.

Güncellenme Tarihi : 11.1.2025 10:11

İLGİLİ HABERLER