Gündem
  • 20.12.2020 12:38

Yargıtay'dan flaş nafaka kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, üniversite mezunu işsiz gence babasından bağlanan yardım nafakasını kaldıran yerel mahkeme kararını bozdu. Kurul, üniversite mezunu işsiz gencin, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) kursuna gitmesini eğitiminin devam etmesi kabul ederek, babanın yoksulluğa düşmüş çocuğuna yardım etmesinin bir zorunluluk olduğuna karar verdi.

Ankara'da bir baba, 25 yaşındaki üniversite mezunu işsiz kızı için bağlanan yardım nafakasının kaldırılması için dava açtı.

Kızının Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü'nden Haziran 2013'te mezun olduğunu, eğitimini tamamlaması ve yaşamını idame ettirecek olanaklara sahip olması nedeniyle yardımına ihtiyacı kalmadığını ileri süren baba, yardım nafakasının kızının 25 yaşını doldurduğu 20 Mayıs 2013 tarihi itibarıyla kaldırılmasını istedi.

Davalı kız ise mezun olduktan sonra iş bulamadığını, halen KPSS kursuna devam ettiğini, bu nedenle babasının yardımına ihtiyacı olduğunu savunarak, davanın reddini talep etti.

Yerel mahkemeden 'iş bulma ve çalışma imkanı var' kararı

Ankara 4. Aile Mahkemesi, davayı kabul etti ve davanın açıldığı 10 Ocak 2014'ten geçerli olmak üzere yardım nafakasını kaldırdı.

Kızın Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü'nden mezun olduğu, bitirdiği okul ve mesleği itibarıyla iş bulma ve çalışma imkanına sahip bulunduğuna hükmeden mahkeme, "iş bulma imkanı varken çalışmayan meslek sahiplerinin Türk Medeni Kanunu'nun 364. maddesi gereğince yardım nafakasına hak kazanamayacağı, yardım nafakasına hak kazanabilmek için ergin olduktan sonra eğitimin devam ediyor olması gerektiği" şeklindeki gerekçe yazdı.

"Hemen iş bulma imkanı yok"

Kararın davalı kız tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay 3. Hukuk Dairesine geldi.

Daire, yerel mahkemenin kararını bozdu. Kararda, "davalı üniversite mezunu ise de dava tarihi itibarıyla herhangi bir işte çalışmadığı, bitirdiği okul itibarıyla ülke şartlarında hemen iş bulma imkanı bulunmadığı, işe girebilmek için KPSS kursuna gittiği ve davacı babanın şimdilik yardımına muhtaç olduğunun anlaşıldığı" hususuna yer verildi.

Yeniden yapılan yargılama sonunda mahkeme önceki kararında direndi.

Direnme üzerine dosya, Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna geldi. Kurul, yerel mahkemenin direnme kararını bozdu.

Yargıtay'ın gerekçeli kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun gerekçesinde, temel bir insan hakkı olan eğitim hakkının, bir dizi uluslararası sözleşmede olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti anayasası ile de doğrudan garanti altına alındığına işaret edildi.

"Nafaka alacaklılığı"nın, çocuğun bireyselliğinin bir parçası olduğu belirtilen gerekçede, Türk hukukuna göre, çocuğun kendisini dünyaya getiren ana ve babasından bakım parası isteyebileceği, bunun en doğal hakkı olduğu kaydedildi. Ana ve babanın bu nafaka yükümlülüğünün, velayet hakkından bağımsız olarak, sosyal yardım ve dayanışma düşüncesinden kaynaklandığı ifade edilen gerekçede, "Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir." denildi.

Türk Medeni Kanunu'na göre, ana ve babanın bakım borcunun, çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiği belirtilen gerekçede, aynı kanuna eklenen hükümle de "çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlü oldukları"nın belirtildiği aktarılan gerekçede, kanun koyucunun getirdiği bu yeni hükümle, eğitime verdiği önemi vurguladığı kaydedildi.

Güncellenme Tarihi : 20.12.2020 12:39

İLGİLİ HABERLER