MHP''YE VE BAHÇELİ''YE KARŞI KAMPANYAYA GAZETENİN ÖNDE GELEN YAZARLARINDAN ARSLAN BULUT DA KATILDI...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli''nin, ülkenin çeşitli şehirlerinde yaşanan linç girişimlerinin ardından Türk milliyetçilerini ''''sokaktan çekilmeye'''' ve ''''provokasyona gelmemeye'''' çağırması, daha radikal bir ''''milliyetçi tepki''''den yana olan kesimleri hiç kuşkusuz epeyce rahatsız etmişti... Orada burada, bu çağrıya ilişkin eleştiriler de okumuştuk... Fakat Bahçeli''nin 4 Mayıs''taki basın toplantısında yaptığı milliyetçilik tanımının, ''''sokaktan çekilin'''' çağrısından defalarca kuvvetli bir travmaya yol açtığı anlaşılıyor... Nedeni basit: Birincisi ''''pratik''''e yönelik bir çağrıydı, ikincisi ise doğrudan ''''teori''''ye ilişkin...
Yeniçağ''ın önde gelen yazarlarının, bu değerlendirme karşısında yalnızca öfke değil, samimi bir şaşkınlık duyduğu da anlaşılıyor. Size dün, pazartesi ve salı günü iki Yeniçağ yazarının konuya ilişkin değerlendirmelerini sunmuştuk... O değerlendirmenin Yeni Şafak''ta çıktığı gün, Yeniçağ''da, yalnızca bir köşe yazarı değil aynı zamanda milliyetçiliğin teorisyenlerinden de sayılan Arslan Bulut''un yazısını okuduk. Bulut, önce kendisinden önce yazan iki yazarın ''''Bahçeli''ye haksızlık ediyor olabileceklerini'''' düşündüğünü, fakat konuşmanın tümünü okuduğunda tamamen haklı olduklarını gördüğünü yazdı. Bulut, konuşma karşısında duyduğu şaşkınlığı yazının sonunda şöyle dile getiriyordu: ''''Peki Bahçeli bu görüşleri nereden edindi? Ömrünü milliyetçi hareket içinde geçirmiş, üstelik hareketin başına da geçmiş bir kişi, Ziya Gökalp, Atatürk ve Alparslan Türkeş ile yürüyen milliyetçi çizgiye yüzde yüz aykırı böyle bir değerlendirmeyi nasıl yapabilir? Bu sorunun cevabını, Bahçeli''nin verebileceğini sanmıyorum. Ancak aynı soruyu bütün MHP''lilere soruyorum ve kendi vicdanlarında bir cevap vermelerini istiyorum. MHP ve milliyetçilik nereye götürülüyor?'''' (Arslan Bulut''un yazısının geniş bir özetini sayfamızda okuyabilirsiniz.)
Aslında, Ferruh Sezgin''in dün aktardığımız yazısının sonunda, ''''Peki Bahçeli bu görüşleri nereden edindi?'''' sorusunun cevabı var gibi... Bu bölümü size aktarmamıştık, kısmet bugüneymiş: ''''Burnuma başka bir koku daha geliyor: Yanılmıyorsam, Bahçeli, Türk milliyetçiliğinin gerçek kimliğini gizlediği takdirde iktidar yollarının kendisine açılacağı zannı içinde. Bunun sebeplerine inecek olursak, kendisinin ve temsil ettiği ideolojinin marjinal ve hatta illegal ilan edilmesiyle iktidar yollarının kapanacağı korkusunu görürüz. Ama bir MHP Genel başkanı, Türk milletinin radikal çözümlere ihtiyaç duyduğunu asla unutmamalı.''''
Bahçeli''ye karşı kampanya sadece köşelerden yürütülmüyor, gazetenin medya takibi yapılan sayfasının manşetleri de iki gündür bu konuya ayrılıyor... Mesela dün, gazetenin jargonunda ''''mütareke basınının en büyük gazetesi'''' diye geçen Hürriyet''teki küçük bir haber büyütülmüştü... Çünkü haber, ''''MHP''de Bahçeli''yi devirme operasyonu''''nu anlatıyordu. Buna göre, ''''Aralarında bazı eski bakanların da bulunduğu muhalefet hareketi'''' olağanüstü kurultay için düğmeye basmış, ilk bir haftada 238 imza limitini aşarak 400''e ulaşmıştı...
Bundan bir gün önce de sayfanın manşetinde ''''Ecevit''i Bahçeli muhtar yaptı!'''' deniyordu. Yani: ''''Sanayi Bakanı Ali Coşkun, TOBB''da yaptığı konuşmada, milletin MHP''ye iktidar olma şansını tanıdığını ama, Bahçeli''nin muhtarlığı Ecevit''e vererek, ihtiyar heyeti olmayı seçtiğini öne sürdü..''''
Bakalım işler nereye varacak? Biz izlemeye devam edeceğiz, kritik noktalarda gelişmelerden sizi de haberdar edeceğiz. (A.G.)
''Tam anlamıyla bir skandal!''
Yeniçağ gazetesi yazarı Arslan Bulut''un, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli''nin 4 Mayıs''taki ''''milliyetçilik'''' değerlendirmesine ilişkin olarak kaleme aldığı yazının geniş bir özetini sunuyoruz...
Gazetemizin yazarlarından Ferruh Sezgin ve Ümit Özdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli''nin millet tanımı ile ilgili çok önemli yazılar yazdılar. Öncelikle belirteyim ki, Bahçeli''nin konuşması, gerçekten de Türk Milliyetçilerinin bugüne kadar ortaya koyduğu, millet tanımına aykırıdır. Hatta Bahçeli''nin tanımlaması, milliyetçilik değil, başka bir şeydir! Çünkü milliyetçilik, milleti esas alır. Vatandaşlık ise milleti meydana getiren unsurlardan sadece birisidir ve tamamlayıcı nitelik taşır.
(...)
Sezgin ve Özdağ, Bahçeli''ye haksızlık mı ediyor diye, konuşmayı defalarca okudum. Hayır, hayır, ikisinin de tespitleri doğru. Çünkü Bahçeli, ''''Burada kan bağı ve soy birliği değil, vatandaşlık bağı esastır. Türk vatandaşlarını Türk Milletine bağlayan bağ, sadece ve sadece hukuki bir bağ olan vatandaşlık bağıdır'''' diyor! Bu anlayışı dünyada ve Türkiye''de savunanlar vardır ama onlara milliyetçi denmez! Çünkü, bir Türk, Türk Milleti''ne mensup olma duygusunu sadece vatandaşlık bağından dolayı hissetmez! Canıyla, kanıyla, kültürüyle, tarih bilinciyle Türk olduğu için, kendisini büyük Türk Milleti''nin bir ferdi olarak hisseder.
Vatandaşlık bağı ile bağlı değilse, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak ister belki ama, olmasa da Türk''tür! Bahçeli''nin mantığı ile bakarsak, Batı Trakya Türkleri''ni ne sayacağız? Yunanistan vatandaşı oldukları için, onlara Yunan mı diyeceğiz? Ahıska Türkleri''ni nereye koyacağız? Kerkük Türkmenleri''ni nereye koyacağız? Onlar Irak vatandaşıdır ama Türktür! Veya, dünya Türklüğünü nereye koyacağız? Türk vatandaşları, sadece hukuken Türk değildir.
Türk vatandaşlarının yüzde 90''a yakın çoğunluğu ırk olarak da Türk''tür! Bazı etnik gruplar rahatsız olmasın diye, Türklüğümüzü de ''''hukuki Türklük'''' seviyesine mi indireceğiz? Hayır, böyle bir anlayışı milliyetçi bir partinin genel başkanının savunması tam anlamıyla bir skandaldır! Bütünleştirici yaklaşım geliştirme adına, üstelik Türk Milliyetçileri adına, kimsenin, kendine göre Türklük tanımı yapma hakkı yoktur. Biz, sadece hukuken Türk değiliz! İliklerimize, hücrelerimize kadar Türk''üz!
(YENİ ŞAFAK-KRONİK MEDYA)
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:04
