Türk Sineması''nın Sultanı yine dobra dobra konuştu. Yılmaz Güney''le hiç birlikte oynamadıklarını söyledi. ''''İyi ki oynamamışım. Oynasaydım mutlaka sette ona âşık olurdum. Hayranıydım'''' dedi. Dua etmenin manevi bir terapi olduğunu söyleyen Türkan Şoray, ''''Kısacası benim terapim dinime bağlılığımdır. Bu bana zorluklara dayanma gücü veriyor'''' diye konuştu.
(bugün)
Yılmaz Güney''e aşık olurdum
Sinemanın ''Çirkin Kralı'' Yılmaz Güney ile hiç birlikte oynamadığını söyleyen Türkan Sultan ''''İyi ki oynamadık yoksa aşık olurdum'''' dedi
O olduğu gibi bir insan. Star ama hiç de star gibi davranmıyor. Kaprissiz, doğal ve sıcacık. Oysa bugüne kadar kimlerle röportaj yapmadım ki... Daha iki yıllık isimlerin, ekran jönlerinin, bir şarkıyla şöhret olanların burunları çoktan Kaf Dağı''nı aştı bile. 45 Yıldır zirvede olan, 196 filmde başrol oynayan, 4 film yöneten, 2 seneryosu filme çekilen Türkan Şoray ise olabildiğince mütevazı.. İşte bu nedenle zirveden hiç inmiyor ve hep orada kalacak. Çünkü o Türk halkının starı.
Ş.ÖZUZCAN
* Türkan Hanım, sizi bir süredir ekranda ve Beyaz Perde''de göremiyoruz. Bunca zaman neden kendinizi evinize kapadınız? (Gülüyor)Bol bol kitap ve senaryo okudum. Biliyorsunuz günümüzün gerçeği; dizi filmler. Dolayısıyla bir çok teklif vardı önümde. Seyircimle kurduğum güzel bağı devam ettirebilmek için içlerinden en doğru olanını kabul etmeliydim. Bu süre içinde bekledim. Diziler arasında kıyasıya bir savaş var çünkü. Bu ortamda kendinizi savunmanız, korumanız ve yenilmemeniz gerekiyor.
* Sizin gibi büyük bir sanatçı bunları söylüyorsa durumun önemini bir kez daha anlamak lazım; öyle değil mi? Öyle ya, hangi konu nasıl olur, tutar mı, reytingler neye göre tayin ediliyor; bilemiyorsunuz ki? Önümde birçok seçenek vardı ama ''''acabalarım'''' iki sene boyunca devam etti. Temkinli davranmak gerektiğini düşündüm. İyi de olmayabilir.
* Ve sonunda oynayacağınız seneryo konusunda bir karara vardınız! Evet, hayatta tutunmaya çalışan, bazı sebeplerden dolayı dağılmış olan ailesini tekrar bir araya getirmek için mücadeleye girişen şövalye ruhlu bir kadını canlandıracağım.
* Karşınızda oynayacak aktör belli mi? İşte bu konuda çok zorlanıyoruz. Bütün değerli aktörler bir dizide oynuyor. Bakıyoruz; bu role çok uygun ama bir yere bağlı, olmuyor. Ben de film şirketi de Kadir İnanır''ın olmasını çok istedik mesela, ama onunda çok daha önceden atmış olduğu başka bir imza varmış. Yine kısmet olmadı.
* Peki ya sinema ne olacak?
O her zaman aklımda. Bakın Müjde Ar bir demeç verdi. Benim de çok hoşuma gitti. ''''Film yapabilmek için evimi ipotek ettireceğim'''' diyor. Okuyunca ''''Aferin Müjde'''' dedim. Sinema aşkı budur. Güzel bir eser üretmek müthiş bir zevk. Ben de mesela o kadar inandığım bir proje bulursam her şeyi yaparım. Bu çözümü de düşünebilirim. Hele hele o işin elimden kaçacağını düşünürsem; eyvah bu çok fena!
* Sizin yönetmenlik deneyiminiz de var. Dört ayrı filmde yönetmenlik yaptım. Yeri gelmişken tekrar yapmayı da çok istiyorum. Hatta elimde böyle bir hikaye mevcut. Bir erkek hikayesi.. Bir işçinin hayatı.
* Bu filmin içinde olacak mısınız? Hikâye de kadın yok. Ama okuyunca benim tüylerimi diken diken etti. Diziden sonra bu işe başlayacağım. Çok ses getireceğine inanıyorum. Bir an geçmişe gittim de. İlk yönetmenlik yaptığım film ''''Dönüş''''tü. Çok heyecanlanmıştım, tedirginlik had safhadaydı. Yeşilçam bu işin altından kalkamayacağımı düşünüyordu.
* Bu işi başaracağınıza inandıran şey neydi? Rüçhan Bey''den çok destek aldım. O benim için büyük bir manevi güçtü. Hiç unutmam, ''''Sen rahat ol, işini yap. Gerekirse filmin zararını karşılarız'''' demişti. Bir şey daha var. Sete, Selimiye Askeri Cezaevi''nden biri vizör gönderildi. Bu kişi Yılmaz Güney''di. İlişikteki kartta ''''Bacım etrafa kulaklarınızı tıkayın. Bu işi başaracağınıza inanıyorum'''' yazıyordu. Beni yüreklendirmek için yaptığı bu jest çok hoşuma gitmişti.
* Yılmaz Güney''le bir samimiyetiniz var mıydı? Maalesef hiç birlikte oynamadık. İyi ki oynamamışım oynasaydım mutlaka sette ona aşık olurdum. Müthiş bir sinemacıydı. Allah vergisi bir yeteneği vardı. Hayranıydım.
* Şarkı söylemeyi sever misiniz? Çok severim.
* Evde yalnız başınızayken bir şeyler mırıldandığınız olur mu? Yok, çok sık değil. Bazen üzülüp kederlendiğimde söylerim.
* Neden sesinizi halkla paylaşmak için hâlâ bekliyorsunuz? Aslında yıllar önce bunu yapmayı çok istedim. İzmir Fuarı ve İstanbul''daki bütün müzikollerden sahne teklifi aldım. ''''Evet'''' demek için can atardım ama ''''Sinema ihmal ediliyor'''' düşüncesiyle kabul etmedim.
* Şarkı söyleyebiliyor musunuz peki? Hiç şarkı söylemedim sahnede ama bu konuda kendime çok güveniyorum. Çünkü bir sürü şarkılı filmler çektim. Sahnede nasıl durulur, nasıl şarkı söylenir, nasıl dans edilir gayet iyi biliyorum. Eminim bu işi yapsam en iyisini becerirdim. Bu konuda endişem yok yani.
* Sonra, ''''Albüm yapacağım'''' dediniz, ne oldu? Yapacaktım, gelirini de okul yapmak için harcayacaktım. En büyük hayalim Hakkari''nin bilmem ne köyünde okul yaptırmaktı. Gerçekleştiremedim. Bir umut... İhmal ettim. Kafama koysaydım mutlaka en iyisini yapardım.
(bugün)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:34