Yıldırım yaptığı yazılı açıklamada, yeni Yüksek Öğretim Yasa Tasarısı'ndaki hükümlerin, ülkenin büyük bir ihtiyacını gidermek amacıyla kurulan vakıf üniversitelerinin ruhuna, mali, idari, bilimsel özerkliğine ve mantığına aykırı düzenlemeler öngördüğünü bildirdi. Durduk yerde vakıf üniversiteleri ile devletin karşı karşıya getirilmesinin gerçek sebebinin anlaşılamadığını belirten Yıldırım, açıklamasında şu görüşleri dile getirdi:
''Özgür üniversite yolunu kapatırsak, özel girişimi yanlış düzenlemelerle zapturapta alırsak, üniversite kurucusu vakfın ve vakfın en önemli organı olan mütevelli heyetinin varlık sebebi ve önemi kalmamaktadır. En mütevazı vakıf üniversitesinin 10 milyon dolardan fazla başlangıç yatırımı gerektirdiği bir ortamda, vakıf üniversitelerinin rektörünü devlet seçecekse, tüm yetkileri vakıf mütevelli heyeti yerine devletin seçeceği rektör kullanacaksa, üniversitenin tipi, niteliği konusunda belirleyici organ, YÖK ve rektör olacaksa, buralarda, devlet üniversitelerinden farklı ne olacaktır? Devlet eğitimde de en iyisini yapıyorsa, vakıf üniversitelerine ne gerek vardı? Bunca başarılı, takdire şayan vakıf üniversitesi bugüne kadar boşa mı kürek çekti.'' Yıldırım, reform diye yola çıkılan, üniversite sistemine yeniliklerin getirilmesi ile 12 Eylül'ün baskıcı izlerinin silinmesi için hazırlandığı bildirilen çalışmanın sonunda, devlet ve vakıf üniversiteleri arasındaki yaklaşım ve uygulama farklılıklarının ortadan kaldırılmasına yönelindiği, vakıf üniversitelerinin dinamizminin ve özerkliğinin yok edilmesi suretiyle silikleştirilmelerinin tasarlandığının anlaşıldığını kaydetti.
TASLAK SAKINCALI
Yıldırım, bu taslağın bir kötü niyetin ürünü olduğunu düşünmek bile istemediklerini ifade ederek, tasarıdaki yanlışlıklardan bir an önce dönülmesinin, özgür, dinamik, araştırmacı vakıf üniversiteciliği için büyük bir ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Yıldırım, YÖK ve benzeri kamu otoritelerinin denetimine tabii ki evet dediklerini, ancak mali ve bilimsel özerkliğe darbe vuracak olan yönetime müdahale anlayışına kesinlikle karşı olduklarını belirterek, ''Taslak, Türkiye'nin geleceği açısından özerkliğe darbe vuracak olması, hatta hepimizin eleştirdiği 12 Eylül'ün baskıcı düzenini geri getirecek düzenlemeler içermesi nedeniyle son derece sakıncalıdır. Yani, ne ülkemizin, ne eğitim sektörünün, ne de üniversitelerimizin ihtiyaç ve beklentilerine cevap verecek bir düzenleme değildir. Reform ise hiç değildir'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:39