YURTDIŞINDAN KADAVRA İTHAL EDECEĞİZ!
Tıp fakülteleri, Türkiye'de kadavra bağışının yetersiz olması nedeniyle anatomi eğitimi için gerekli olan kadavraları ithal etmek istiyor.
Anatomi ve Klinik Anatomi Derneği Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp
Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Hamdi
Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anatomi eğitiminde kadavra
üzerinde eğitim ve araştırma yapılmasının büyük önem taşıdığını,
hem öğrencilerin hem de uzmanlık sonrası tıp doktorlarının bu konuda
hemfikir olduğunu söyledi.
Öğrencilerin insan vücudunu her yönüyle tanımasının amaçlandığı anatomi
dersinde kadavra üzerinde inceleme yapılamaması halinde ideal bir tıp
eğitiminden söz edilemeyeceğini anlatan Çelik, bütün teknolojik gelişme
ve imkanların bu ihtiyacı ortadan kaldırmadığını, maketle yapılan
eğitimde insan vücudunun karmaşık yapısının tam olarak kavranamayacağını
vurguladı.
"Anatomi bilgisinden yoksun tıp adamları bir köstebeğe benzerler ve
belirsizlikler içerisinde karanlıkta çalışan elleriyle bir çok mezarlar
kazarlar" sözüne dikkati çeken Çelik, ceset üzerindeki çalışmanın aynı
zamanda tıp öğrencilerinin ölümü kavrayıp bu duruma saygı göstermeleri
için bir deneyim olduğunu da bildirdi.
İnsan kadavralarının tıp biliminin gelişmesi için kullanılmasında dini
ve etik açıdan hiç bir sakınca bulunmadığını vurgulayan Çelik, "İnsana
olan saygıdan dolayı gerek kadavra üzerindeki çalışmalar esnasında
gerekse sonrasında son derece özenli davranılıyor ve cenaze dini
vecibelere uygun olarak defnediliyor" diye konuştu.
Çelik, Türkiye'de hukuki ve dini açıdan şartların uygun olmasına rağmen
kadavra bağışının çok yetersiz olduğunu belirterek, tıp eğitiminin
vazgeçilmez unsurlarından birisi olan anatomi eğitimi için kadavra
temininde büyük sıkıntı çektiklerini söyledi. İdeal
bir anatomi eğitimi için en fazla 10 öğrenci bir kadavra üzerinde
çalışması gerekirken Türkiye'de bu oranın istenilenin çok üzerinde
olduğunu anlatan Çelik, "Hatta bazı fakültelerde kadavra dahi
bulunamıyor. Artan tıp fakültesi ve tıp öğrencisi sayısıyla yasaların
uygulanmasındaki çekinceler bu sorunun temel nedenlerinden birini
oluşturuyor" diye konuştu.
Kadavra ihtiyacının halkın bağışlarıyla karşılandığı gelişmiş
Ülkelerde onlarca kişinin bedenlerini eğitim ve bilimsel amaçlı tıp
fakültelerinin anatomi bölümlerine bağışladığını kaydeden Çelik,
"Gelişmiş toplumların bilime olan inanç ve desteğinin önemli bir
göstergesi olan bu bağışlar maalesef ülkemizde yok denecek seviyede"
dedi.
-"MEVZUAT UYGUN AMA UYGULAMADA SORUN VAR"-
Bir kaç yıl öncesine kadar anatomi anabilim dallarının kadavra
ihtiyacının büyük oranda adli tıp kurumlarındaki sahipsiz ölülerle
karşılandığını anlatan Çelik, tıp fakültesi sayısındaki artış ve AB'ye
uyum amacıyla çıkarılan bazı düzenlemelerin yanlış yorumlanması
nedeniyle böyle bir sorunun ortaya çıktığını söyledi.
Çelik, sahipsiz ceset ve insan bedeni parçalarının tıp fakültelerinde
eğitim amaçlı kullanılmasının 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması,
Saklanması ve Nakli Kanunu'na uygun olduğunu ancak bunları yüksek
öğrenim kurumlarına verecek adli otoritenin çekingen davrandığını
söyledi. Cumhuriyet savcıları tarafından belediyelere teslim edilen
sahipsiz cenazelerin tıp fakültelerinin bilgisi olmadan defnedildiğini
belirten Çelik, yaşanan sıkıntının bir başka nedeninin de yasal
düzenlemelerin hala uygulanmamasından kaynaklandığını bildirdi.
-ÖNERİLER-
Çelik, tıp fakültelerinde kadavra temini konusunda yaşanan sıkıntının
çözümü için şu önerilerde bulundu:
-"Sahipsiz cenazeler cumhuriyet savcılığının ön incelemesini
tamamlamasını takiben 2238 sayılı kanun uyarınca 6 ay süreyle olay
mahalline en yakın tıp fakültesinde koruma altına alınıp, bu sürenin
sonunda sahibinin çıkmaması veya kimlik tespiti yapılamaması durumunda
savcılık bilgisi dahilinde tıp fakültelerinde eğitim amaçlı
kullanılabilir. İncelemenin tamamlanmasının ardından cenaze belediyeye
teslim edilerek defnedilir.
Sorunun çözümü için büyük bir duyarlılık gösteren Adalet Bakanlığı 22
Aralık 2007 tarihinde Cumhuriyet savcılıklarına yeni bir duyuru ileterek
tereddütleri ortadan kaldırdı.
-Ölü doğan ceninlerle doğumdan kısa süre sonra vefat eden sahipsiz
bebeklerin cesetleri de yine olay mahalline en yakın tıp fakültesinde
koruma altına alınıp 6 ay süreyle bekletildikten sonra tıp
fakültelerinde araştırma materyali olarak kullanılabilir. Bu cesetler de
yine inceleme sonunda defnedilmek üzere belediyelere teslim edilir.
-Yeni hazırlanan Organ, Doku ve Hücre Nakli Hizmetleri Hakkındaki Kanun
taslağında ölüm sonrası bağış ve sahipsiz ölülerin kadavra olarak
kullanılmasına ilişkin detaylı bir düzenleme yer almalıdır. Bu konuda
derneğimizin sunduğu görüşler tıp eğitiminin geleceği açısından mutlaka
değerlendirilmelidir.
-Kadavra ithalinin bu sorununun aşılmasında nihai bir sonuç olacağını
düşünüyoruz. Yurt dışından sağlanacak kadavralar Türkiye'ye getirilerek
tıp fakültelerinde inceleme amacıyla kullanılmalıdır. Ulusal ve
uluslararası mevzuatta konuyla ilgili netlik bulunmaması nedeniyle yeni
yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Sağlık Bakanlığı'nın bir üniversiteye
Avrupa'dan hibe yoluyla kadavra getirilmesine izin verdiğini biliyoruz.
Burada insan bedeninin ticari bir meta olarak kullanılmasının kesinlikle
söz konusu olmadığını özellikle vurgulamak istiyorum. Bu, iki ülkenin
bilimsel bir çalışma için işbirliği yapması olarak görülebilir.
Azerbaycan, Ukrayna ve Hindistan'ın yanı sıra Uzakdoğu ülkelerinden bu
yönde bir katkı alabileceğimizi düşünüyoruz.
-Ancak, uzun süreçli bağış kampanyaları ve ithal kadavradan ziyade
çözülmesi gereken esas sorun, adli tıp kurumlarındaki sahipsiz
cesetlerin eğitim amaçlı çok acil olarak alınabilmesidir."