Akp'de 'Askeri Okul' Yoklaması...
YÖK Yasası değişiklik tasarısı dün sabah TBMM'de kabul edildiğinde, AKP grubu ve yorgun - uyku mahmuru milletvekilleri zafer havasındaydı. Birbirlerini ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'i kutladılar. Bazı milletvekilleri kuliste konuşurken, 'Şimdi sıra Askeri okullarda' sözleri kulaktan kulağa yayılıyordu. Başbakan Erdoğan, gerginliği 'kopmaya' vardıracak böyle bir adımı atar mı? Sanmıyorum. 'TSK'nın, Genelkurmay'ın YÖK'le, eğitimle ne ilgisi var? Niye görüş açıklıyor? Bu TBMM'nin işi, siyasi iradenin kararı' tezlerine karşın, Üniversite statüsündeki Harp Okulları, Askeri Liseler, Gülhane Askeri Tıp Akademileri, Lise dengi Astsubay Hazırlık okulları hatırlatılıyor. 'TSK'nın eğitim - öğretimle hem de çok yakın ilişkisi var' deniliyor. TSK, bilgisayar, elektronik, iktisat, işletme, hukuk, mühendis ve daha birçok alanda da ihtiyacını, üniversitelerde 'ordu namına' öğrenci okutarak karşılıyor. Ayrıca Askeri Liseler ve Harp Okulları için de yine üniversite kaynaklı öğretim üyesi alınıyor. Yıllardır İmam - Hatip kavgasının temelinde üniversitelere giriş ve kamuda 'İmamlık - müftülük' dışında bürokratik görevler alma plan ve çabalarının, üniversitelerden ziyade, 'Askeri okullara giriş' talebinin yattığı biliniyor. Erbakan'ın Milli Nizam, Milli Selamet Partileri döneminde bu yönde girişimler, yasa değişikliği çabaları gündeme geldi. Ama somutlaşamadı. O nedenle YÖK yasa değişikliğinin Köşk, veto, Anayasa Mahkemesi serüveni, ikinci kez görüşülme süreci ne olur bilinmez ama, AKP içinde radikal 'çekirdek' bir grubun yakında 'Askeri okullar' konusunu gündeme getirmeleri dün TBMM kulislerine yansıyan 'zafer havası' sonrası sürpriz olmaz. Bu, gerginlik siyaseti, bir süredir konuşulan ve kaşınmaya çalışılan 'AKP'de bölünme - kopma - yeni siyasi oluşumlar' olasılığını 'AKP'nin kendi kendini tüketmesini' gündeme getirir mi? Yazık. Yazık ki yazık. Ama, siyasetin şu anki havası her şeye gebe görünüyor. Siyasi tarihimiz, 'yanlış zamanda - yanlış atılmış siyasi adımların, yanlış siyasi tercih ve taktiklerin mağduru, siyasi parti, siyasi lider ve hep kaybeden Türkiye, kaybeden çile - sıkıntı çeken Türk milleti' öyküleriyle dolu. Tayyip Bey ve seçimden 5 ay önce kurup, tek başına, anayasa değiştirecek çoğunlukla iktidara taşıdığı partisi, bu öykülerden bir yenisini yazar mı? Zaman, her şeyin en doğru yanıtını verecek, bugün, yarın tarih olacak, tarih bunları yazacak. Biz de göreceğiz.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:12