Dünya
  • 9.12.2017 09:52

Kudüs’ün 400 yıllık tapusu Türkiye’nin elinde

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs kararı sonrası, öteden beri Kudüs üzerinde hak iddia eden İsrail artık başkentini de oraya taşımaya hazırlanıyor. Kudüs kimin sorusunun yanıtı ise Türkiye'nin arşivlerinden çıktı. 400 yıl boyunca Kudüs'ü koruyan Osmanlı Devleti buradaki tüm mülklerini tek tek kayda aldı. O tapu kayıtları da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Arşivler Dairesi'nde saklanıyor.

Kudüs'ün Tapuları Türkiye'nin Elinde! Şehirde 30 Bin Dönüm Türk Arazisi Var

Dünyanın bugünlerde gerçek sahibini tartıştığı Kudüs'ün tüm dünya tarafından kabul edilen tapu kayıtları Türkiye'nin elinde. Kayıtlara göre Kudüs'te Türkiye'nin halen 30 bin dönüm arazisi var.

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasının ardından, Kudüs'ün statüsüyle ilgili tartışmalar da yeniden dünyanın gündemine geldi. Bu sorunun cevabı ise 400 yıl Kudüs'ü elinde bulunduran Osmanlı'nın tapu kayıt defterlerinde saklı.

Kudüs'ün mülkiyet kayıtları bağlamında tek olma özelliği taşıyan kayıtlar ise şu an Türkiye'nin elinde bulunuyor.

OSMANLI 400 YIL BOYUNCA KAYIT ALTINA ALDI

1516'da Yavuz Sultan Selim'in fethettiği tarihten, 1917'ye kadar 400 yıl boyunca Osmanlı Devleti Kudüs'ün her karışını kayıt altına aldı. Her bir mülk tek tek zabıt defterlerine işlendi.



 

KAYITLAR TÜRKİYE'NİN ELİNDE

Osmanlı'nın tutuğu kayıtlar bugün Türkiye'nin elinde bulunuyor. Türkiye'nin elinde bulunan tapu kayıtları ise tüm dünya tarafından başvurulacak geçerliliği olan tek belgeler.

 Belgeler bugün, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Arşivler Genel Müdürlüğünde saklanıyor.


 
TÜRKİYE'NİN 30 BİN DÖNÜM TOPRAĞI BULUNUYOR

Tapu kayıtları arasında 2'nci Abdülhamid'e ait tapular da yer alıyor. Kayıtlara göre Sultan Abdülhamid'in Kudüs'te 2 tane mülkü bulunuyor. 2 arsanın toplam büyüklüğü ise 30 bin dönüm.

Yani tapu kayıtlarına göre Kudüs'te halen 30 bin dönüm Türk toprağı var.

400 YILLIK KAYITLAR

Osmanlı için devlet arşivleri oldukça önemliydi. Bu nedenle de devlet hazinesi olarak kabul ediyordu. Yavuz Sultan Selim'in fethetmesinden 1917 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu Kudüs'le ilgili tüm tapu kayıtlarını, her bir mülkü tek tek zabıt defterlerine işledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Arşiv Daire Başkanlığı da bu hazinenin sergilendiği yer. Buradaki tapu defterleri Kudüs'e ait tapu kayıtlarını içeriyor. Uluslararası geçerliliği de halen devam ediyor. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Araştırma Daire Başkanı Zeynel Abidin Türkoğlu, arşivde saklanan 47 adet zabıt kayıt defterinde 171'in üzerinde mülkün kaydının bulunduğunu belirterek şu bilgileri verdi: "Bunlar arasında 2'nci Abdülhamit Han'ın mülkleri de yer alıyor. Osmanlı 4 asır boyunca kayıt tuttu. Bunlara ne İsrail itiraz edebilir ne de başka bir ülke. Şu anda İsrail devleti mülkiyetleri bulunamasın diye arazi üzerinde bir takım oynamalar yapıyorlar. Oyunlar oynuyorlar, hukuk ihlali yaparak arazilere el koyuyorlar. Ama bir şeyi unutuyorlar. İslam aleminin gözbebeği Kudüs'ün tabusu Türkiye'nin elinde."

26 ÜLKENİN TAPUSU ELİMİZDE

Kudüs'ün Tapusu Türkiye'nin Elinde

Tapu ve Kadastro Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanı Zeynel Abidin Türkoğlu, Yeni Şafak’a 2. Abdülhamid’in mülklerinin bulunduğu defterin restore edildiğini açıkladı.

Tapu ve Kadastro Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanı Zeynel Abidin Türkoğlu, Yeni Şafak’a 2. Abdülhamid’in mülklerinin bulunduğu defterin restore edildiğini açıkladı. Türkoğlu, “Ortadoğu’da 850 kaydı var. Devlet malları değil, şahsi malları. Torunları AİHM’e başvurup hak sahibi olabilir ” dedi. 26 ülkenin tapusu da Türkiye’de bulunuyor.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanı Zeynel Abidin Türkoğlu devam eden kadastro çalışmaları ve tapu arşivleriyle ilgili Yeni Şafak’a açıklamalarda bulundu. Türkiye’de uzun süredir devam eden kadastro çalışmalarında sona gelindiğini söyleyen Türkoğlu: “Kadastro çalışmalarının yüzde 97’si bitti. Yüzde 3’lük ihtilaflı bölge var. Bunlar da çözülmeye çalışılıyor. Orman ve terör sıkıntıları olan bölgeler. Terör olaylarından dolayı geçmişte bazı köyler boşaltılmış durumda, onun için de sıkıntı çözülemiyor” diye konuştu.

JAPONLAR DAHA ÇOK GELİYOR

Tapu arşivleme çalışmalarının da devam ettiğini belirten Türkoğlu arşivlerinde 3 bin 494 tapu ve tahrir belgesinin olduğunu söyledi. Arşivlerinde bulunan belgeleri araştırmacıların hizmetine sunduklarını söyleyen Türkoğlu “Türkiye’den ve dünyadan çok sayıda araştırmacı buraya geliyor. Amerikalı, İngiliz, İtalyan araştırmacılar çalışma yapmak için geliyorlar. Osmanlı’ya karşı en fazla ilgiyi Japon araştırmacılar gösteriyor. Türk araştırmacılardan daha fazla Japon araştırmacılar belgeleri araştırmak için müracaat ediyorlar. 1847 yılına kadarki belgeler araştırmacıya açık, ancak 21 Mayıs 1847 yılından sonraki belgeler araştırmacıya kapalı. 21 Mayıs 1847 yılından sonra mülkiyet arazisi rejimine geçiliyor. Özel kayıtları sadece yetkilisini ilgilendirir” ifadelerini kullandı.

KUDÜS’ÜN TAPUSU VAR

Tapu Kadastro arşivinde 26 ülkenin tapu kaydının bulunduğunun altını çizen Türkoğlu, şunları söyledi: “Osmanlı coğrafyasının hakim olduğu yerlerin tapuları Türkiye‘nin elinde. Bu tapuları ilgili devletlere sorunlarını çözmek için veriyoruz. Makedonya’ya verdik, Yunanistan’la olan problemini bu tapu kaydı ile çözüyor. Libya’ya verdik, Tunus ile sorununu çözüyor. Kudüs’ün tapusu var. Filistin devletinin yetkililerine verdik. En son Kıbrıs’ın tapusunu yetkililerine verdik. Suriye, Irak, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan, Sırbistan, Bulgaristan, Yunanistan, Bosna Hersek, Kosova, Balkan bölgesindeki ülkelerin tamamın tapusu Türkiye’de mevcut.”

SULTAN ABDÜLHAMİD’İN 5 BİN 619 ÖZEL MÜLKÜ VAR

Abdülhamid Han‘ın şahsi mülklerine ait olan ikinci nüsha defterin restore edildiğini ifade eden Türkoğlu, “Abdülhamit Han’ın Ortadoğu’da, Balkanlar’da ve Anadolu’daki mülklerinin kayıtları yer alıyor. Mekke ve Medine’deki, Suriye’deki, Batı Trakya ve Balkan adalarındaki mülkleri yer alıyor. Kudüs’te 146, Almus’ta 58, Halep’te ve İstanbul’da çok sayıda mülkü bulunuyor. Bunlar da genelde çiftlik tarzı yerler. Ortadoğu’da sadece 850 kayıt var. Bunlar devlet mali değil, şahsi mallar. Torunları, İnsan Hakları Mahkemesi‘ne başvurarak bunlarda hak sahibi olabilirler. Toplamda 5 bin 619 adet kayıtlı şahsi mülkü var” ifadelerini kullandı.

AYASOFYA VAKFİYESİ RESTORE EDİLDİ

En özel ve en çok kıymet verdikleri belgenin Ayasofya Vakfiyesi olduğunu söyleyen Türkoğlu, “65 metre uzunluğunda Arapça yazılmış vakfiye, Ayasofya Vakfiyesi’nde 12 cami, aşevi, şifahane yerlerini içeriyor. Camiler içinde Ayasofya Camiî, Fatih Camiî, Zeyrek Camiî bulunuyor. Bu camilerin tek bir vakıf tarafından yönetildiği ve gelir giderinin ne olduğunu gösteren vakfiyedir. Vakfiye, rulo halinde, ahşap gül ağacından yapılan Kubur’da saklanmış. 1950’li yıllarda İngiltere gönderiliyor. Ve maalesef ilk 3 metresini çalıyorlar” diye konuştu.

BELGELERİ DEPOLARDAN TURGUT ÖZAL ÇIKARTTI

1980’lere kadar arşivciliğin depoculuk mantığı ile gerçekleştiğinin altını çizen Türkoğlu, “1984’te Turgut Özal‘ın talimatı ile depolar açılarak tasnifleme çalışması başlıyor, 2004’e kadar da devam ediyor. 2004’ten sonra bu belgeler araştırmaya açılıyor, ancak zamanla belgeler yıpranmaya başlıyor. Bu sebeple 2007’de restorasyon atölyesini kurduk ve restorasyon atölyesinde belgeleri tedaviye başladık. 2010’lardan sonra belgeler dijital ortama geçirildi” diye konuştu.

Kaynak: Yeni Şafak

Kudüs’ün tapusu Türkiye’nin elinde ile ilgili görsel sonucu

Kudüs’ün tapusu Türkiye’nin elinde

Kudüs’ün tapusu Türkiye’nin elinde ile ilgili görsel sonucu

Güncellenme Tarihi : 9.12.2017 10:06

İLGİLİ HABERLER