Mehmet Topal UEFA hedefini büyüttü
Mehmet Topal’ın UEFA hedefi büyük
Fenerbahçe’nin başarılı ön liberosu Mehmet Topal, daha önce 1 kez finalin kapısından döndüklerini, geçen sezon hakem kurbanı olduklarını söyledi, “Rakiplerimizi tek tek geçip Stoctholm’de yer almak istiyoruz” diye konuştu.
Fenerbahçe’de orta sahanın vazgeçilmez ismi Mehmet Topal, UEFA Avrupa Ligi’nde iki kez finalin kapısından döndüklerini belirterek, “Ama bu hedefi inşallah gerçekleştireceğiz, Çekirge 2 defa sıçradı, bakalım inşallah üçüncüde bu finali oynayacağız” ifadesini kullandı.
SADECE KENDİM OLMAYA ÇALIŞIYORUM
Kendimi anlatmayı seven bir insan değilim. Sadece kendim olmaya, vatanıma ve milletime iyi bir birey olmaya çalışıyorum.
3 TEMMUZ SÜRECİNDE BAŞKANIN DİK DURUŞUNU GÖRÜNCE F.BAHÇE’YE GELMELİYİM DEDİM
İspanya'ya gittiğimde Türkiye'ye dönmeyi asla düşünmüyordum. Artık futbol kariyerimi yurt dışında noktalamayı düşünüyordum. Yaşadığımız 3 Temmuz sürecinde eşimle evde televizyon izliyordum o an haberler açıktı. Başkanımızı gördüm sağlık kontrolüne götürülürken, ben de çok üzülmüştüm. Kulübünü camiasını çok seven bir insanı o şekilde görmek benim canımı acıtmıştı. Eşime döndüm ‘Biz böyle büyük bir duruş sergileyen kulübüne camiasına bu kadar düşkün bir camiada olmamız gerektiğini söyledim” İyi ki de F.Bahçe'ye gelmişim çünkü burada çok güzel günlerimiz oldu. Zor günlerimiz de oldu ama F.Bahçe'de olmaktan dolayı çok mutlu ve onurluyum.
F.BAHÇE FORMASIYLA SAHAYA İLK ÇIKTIĞIMDA KORKUM VARDI
Fenerbahçe formasıyla ilk maçı olan Vaslui mücadelesinde birçok duyguyu beraberinde yaşadığını dile getiren Mehmet Topal, “Daha önce G.Saray'da oynamış bir futbolcu olarak çekincem vardı. Sahaya ilk çıktığımda biraz korkuyordum diyebilirdim, taraftarlarımız nasıl tepki verecek diye. Yanlış bir tepki olacak mı sahada neler bekliyor diye düşünüyordum. Maça konsantre olmakta zorlanıyordum. Sahaya çıktığımda taraftarlarımız tribüne çağırdı ve çok güzel sevgi gösterisinde bulundular. Ben de bu sahiplenmeden sonra dedim ki Bu taraftar için bu camia için elimden gelen ne geliyorsa gücümün son damlasına kadar ortaya koymam gerektiğini düşünüyorum. Geldiğim günden beri elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.
Oynadığım bütün takımlarda her zaman gücümün son damlasına mücadele etmiş bir insanım. Kulübümü yüceltmek için gerek ben gerekse ailem bütün varımızı yoğumuzu ortaya koyarız.
EN UNUTAMADIĞIM GOL BRAGA MAÇINDA ATTIĞIM GOL
En unutamadığı gol. Braga maçında attığım gol diyebilirim. Benim için hem çok anlamlı goldü hem de o dakikalarda gole çok ihtiyacımız vardı. Rövanş maçını geçtiğimiz taktirde yarı final oynayacaktık. Talihsiz bir ikinci maç geçirdik. Finale gitmemizi istemeyenler bu hedeflerine ulaştılar. Ama bu hedefi inşallah gerçekleştireceğiz. En unutamadığım maç Braga maçı diyebilirim.
BENFİCA MAÇI KAHROLDUĞUM MAÇTI EĞER FİNALE GİTSEYDİK KUPAYI ALACAĞIMIZDAN EMİNDİM
Finalin kapısından döndüğümüz Benfica serisi kahrolduğum maçtı. İlk maçta çok iyi futbol oynamıştık. 1-0'ın dışında çok sayıda pozisyon girmiş ancak değerlendirememiştik. O maçta sarı kart sınırındaydım maçtaki ilk faulümde hakem direk sarı kart gösterdi. O maçta Webo'nun cezalı olduğu maçtı ikinci maça çok sayıda eksikle çıktık. İkinci maçta talihsiz bir başlangıç yaptık. Olmadı finalin kapısından döndük. Çekirge 2 defa sıçradı, bakalım inşallah üçüncüde bu finali oynayacağız. Eğer finale gitseydik o kupayı getireceğimize emindim.
F.BAHÇE’Yİ TANIMLAMAK İÇİN BİR ÖMÜR YETMEZ
Fenerbahçe içinde olduğunuz zaman çok farklı dışında olduğunuz zaman çok farklı. Bu camianın içine girdiğinizde buranın bireysel futbolcusu olduğunuzda bu sahiplenme duygusu çok daha yukarılara çıkıyor. Bir ömür yetmez F.Bahçe'yi tanımlamak için. Gerek kulübün gerekse taraftarın bağlılığı en büyüklerden biri olmamızı sağlıyor.
ÖRÜMCEK LAKABI
Alınması zor olan toplara hamle yapabildiğim için ‘Örümcek' lakabı takıldığını düşünüyorum. Sanırım bacaklarımın uzun olduğundan dolayı.
ZİDANE VE VİERA HAYRANIYIM
Çocukluğumdan beri Zidane ve Viera hayranlığıyla büyüdüm. Posterlerini duvarlarına asardım. Başucumda birlikte uyurduk diyebilirim onlarla. Bu iki büyük futbolcuyu Zidane ve Viera'yı örnek alırım
EN BÜYÜK HEDEFİM FUTBOLCU OLMAKTI, OLMASAYDIM ÖĞRETMEN OLURDUM
En büyük hedefim futbolcu olmaktı, kafama koymuştum futbolcu olmayı. Hayalimin peşinden koştum. Futbolcu olmasaydım ya öğretmen ya da pilot olmayı isterdim. Ama futbolun dışında geleceğimle ilgili bir şey düşünmedim diyebilirim.
İLK MİLLİ MAÇIMDA BAYILACAĞIMI DÜŞÜNDÜM
6 Şubat 2008 tarihinde A Milli Takım'ın İsveç ile oynadığı hazırlık maçında ilk kez A Milli formayı giyen Mehmet Topal o günü hala unutamadığını söyledi. Tecrübeli futbolcu, “Oyuna ilk girdiğimde bayılacağımı düşündüm. İnsan korktuğu anlarda bacaklarını hissetmeyebilir, bütün vücudu uyuşur. Fatih hoca beni ilk oyuna aldığında ‘Allah'ım bayılmamam için bana yardım et' diye dua etmiştim. Benim için hayatımın sonuna kadar unutamayacağım bir duyguydu” dedi.
2008 AVRUPA ŞAMPİYONASI EN GÜZEL GÜNLERİMDİ
Milli takımda güzel günlerimiz de oldu kötü günlerimiz de. 2008 Avrupa Şampiyonası'nda çok güzel günlerimiz oldu, ülkeye çok güzel günler yaşattığımızı düşünüyorum. Finali kıl payı kaçırdık. 2008 Avrupa Şampiyonası en güzel günlerimdi diyebilirim. 2016 Avrupa Şampiyonası da biraz hayal kırıklığı yaşadığım bir turnuva oldu.
HAYATIMDA KEŞKELER YOK
Hayatımda keşkeler olmayan bir insanım. Verdiğim kararlardan hiçbir zaman pişman olmadım. İyi bir aile kurduğunuz zaman bu da ister istemez sizin futbol yaşantınıza olumlu etkiliyor hayat kalitenizi en üst seviyeye taşıyor.
Güncellenme Tarihi : 13.10.2016 14:34
