“Hitler'e selam veren CHP şimdi Esad'ın yanında"
ALPARSLAN ÖTÜKEN-DELİL DOĞAN BİLMEZ
KAYSERİ (İHA) - Başbakan Erdoğan, "Bize 'sizin orta Doğu'da ne işiniz var?' diyorlar. 'Afganistan'da, Lübnan'da Solami'de, Filistin'de Irak'ta Lübnan'da ne işiniz var?' diyorlar. Biz de onlara diyoruz ki, Kayserili Mimarsinan'ın gittiği her yere gitmek, onlarla kucaklaşmak bizim boynumuzun borcudur diyoruz. Biz Mostar köprüsü ağlarken, Fatih Sultan Camii boynu bükük dururken bunları seyredemeyiz. İşte onun için Mustafa Paşa Camii ile Üsküp'teyiz, Mostar'dayız Bosna Hersek'te. Biz böyle bir ruh kökü ile bağlıyız. Onun için eli kolu bağlı duramayız. Çünkü bu milletin kökünde ta oralar duruyor. Lafa gelirken Orhun anıtları bizimdir diyenler Karakurum'u biliyor mu? Ama AK Parti iktidarı 42 kilometre asfalt atarak ruh kökünü ortaya koyan bir parti. Kuru gürültüyle Milliyetçilik olmaz" dedi.
Geçen ay sonu itibariyle toplam ihracatın 140 milyar dolar olduğunu vurgulayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin 2002'de Kuzey Afrika ülkelerine ihracatı 1,3 milyar dolardı. Şu anda 6,7 milyar dolar oldu. Bu 1'e 5 katı demektir. Hadi deyin bakalım 'Ne işin vardı?' diye. Aradaki engelleri kaldırdık, duvarları kaldırdık. Yaklaşık 100 yıldır hasret içinde olduğumuz kardeşlerimiz ile hasret giderdik, muhabbetimizi artırdık. Bu coğrafyada tam bin yıldır kürt kardeşlerimizle, arap kardeşlerimizle Mekke'yi, Şam'ı Halep'i beraber savunduk. Erzurum'a, Diyarbakır'a bir iş geldiğinde Şam, Halep üzüldü. Tam bin yıldır kardeş olan bu halkların arasına kukla diktatörler giremez. Bunlar bu gün de tarihin tokadını yemeye mahkumdurlar" diye konuştu.
Konuşmasında ana muhalefet partisine yüklenen Erdoğan, şunları söyledi:
"Suriye halkı bizim kardeşimizdir. Kardeşlerimizin kanı dökülürken kimse bizden sessiz kalmamızı, o rejime karşı sessiz kalmamızı beklemesin. Biz Cumhuriyet Halk Partisi değiliz. CHP'nin Mussolini'ye Hitler'e nasıl selam verdiğini biliriz. Bugün de Baas rejimini, Esad'ı selamlıyorlar. Son yaşanan olayda biz parlamentodaki tüm partileri davet edelim bilgilendirelim istedik. Davet ettik siyasi parti liderleri geldi. Önce teknik bilgi verdik. Hava Kuvvetleri Harekat Daire Başkanlığı tarafından bütün olay teknik detaylarla anlatıldı. Dışişleri Bakanı da neler yapıldığını anlattı. Daha sonra 'Bakın teknik ve diplomaside attığımız adımlar bu. Soracağınız sorular var mı? dedik. Tavsiyelerini istedik. Sayın Kılıçdaroğlu hiçbir soru sormadı. Sadece pilotlarımız ile ilgili bir soru sordu. Gerekli olan cevap verildi. Kardeşlerim bu nasıl bir anlayıştır. Bu zatın fıtratında cibiliyetinde böyle bir anlayış var. Dürüst ol dürüst, akşam başka sabah başka olma. Dürüst değil. Ya Rabbi sana hamd olsun böyle bir ana muhalefet başkanı önümüze koydun. Siyasette yarışta iyi de, Türk demokrasisi için iyi değil. Güçlü demokrasi güçlü muhalefet ile olur. Güçlü muhalefetimiz yok.
Siyasetin acemisi ve nerede ne olacağından haberi yok. Uçağımıza saldıran Baas rejiminin yanında değil Türkiye'nin kendi milletinin yanında olmalısın. Son günlerde sıçan geçer yol olur sözünü kullanıyor. İşte bunlar fare korkusuyla tir tir titrediler. Türkiye'nin etrafını duvarlarla çevirdiler. Fare korkusuyla uyuyamadılar. Sayın Kılıçdaroğlu siz merak etmeyin bu ülkede bu millet de farelerden korkacak, kemirgenlerden ürkecek değildir. Değil fare, aslen olsa, kaplan olsa, Akif'in dediği gibi cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz. Biz böyle bir milletiz. CHP genel başkanı aynı tavrını Pınarbaşı saldırısında da sergiledi. İçinden çocuklar çıksaydı 'Yargısız infaz' diye ortaya çıkacaktı. Hükümete muhalefet edeceğim diye terörün ağzıyla konuşuyor. Allah CHP seçmenine sabır versin."