İngiliz uzmanlar, koroner kalp rahatsızlıklarında uygulanan tedavi tekniklerindeki ilerlemeler sayesinde, 10 yıl sonra 65 yaşın altında hiç kimsenin kalp krizinden ölmeyeceğini söylediler.
Bu konudaki gelişmelerin sonucu olarak, 1990'dan bu yana kalp krizinden ölümlerinin yarı yarıya azaldığı ifade edildi.
Bilim ve teknolojideki gelişmeler, daha yetkin ilaçların üretilmesi, on yıl öncesine kadar çok korkulan kalp krizini, ölümcül hastalık olmaktan çıkarıyor. İngiltere Kalp Hastalıkları Ulusal Direktörü Roger Boyle, kalp hastalıklarından ölme oranının, 2013 yılına kadar neredeyse sıfıra düşeceğini vurguladı.
Kalp hastalıklarına savaş açan İngiliz hükümetinin yayınladığı raporlara göre 1990 yılında, Avrupa'da bu hastalıktan ölüm, erkekler arasında yüz binde 90 iken, bu oran 2000 yılında yarı yarıya azaldı. Kadınlar arası ölüm oranlarının da giderek azaldığı ifade ediliyor. Yine bu rapora göre, 1990 yılında Avrupa'da yüz binde 25 olan kadın ölüm oranı, 2000 yılında yüz binde 10'a geriledi.
Roger Boyle, kalp hastalıklarından ölümün giderek azalmasını, şu önemli gelişmelere bağladı:
Kan pıhtılaşmasına karşı yeni ve çok etkili ilaçların üretilmesi.
Teknolojiyle birlikte, tedavilerin de son derece gelişmesi.
Diyet ve spor yaparak, yaşam kalitesinin değişmesi ve iyileşmesi.
Sigara karşıtı kampanyalar sonucu, sigara yasağının yaygınlaşması.
Kardiyovasküler hastalıklardan ölümler, Avrupa ülkelerinde hálá bir numaralı ölüm nedeni. Avrupa'da bu hastalık yılda 4 milyon can alıyor. Batı Avrupa'da kalp hastalıklarından en yüksek ölüm oranına sahip olan ülke, İngiltere. Bu ülkede 75 yaşın altında bu hastalıktan ölüm oranı erkeklerde yüz binde 207, kadınlarda ise yüz binde 70.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:54
