3 aydır şehit cenazesi olmadı
KARABÜK - Şahin, Karabük'te esnaf ziyareti yaptığı sırada basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, ''çözüm süreci'' ile ilgili daha önce yaptığı ''ülke bölünmesin diye risk aldık'' sözlerinin MHP tarafından eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Şahin, toplumun birlik ve bütünlüğünü zedeleyen en önemli sorunun terör olduğunu, bu sorunun devam etmesinin vatandaşlar arasında ayrışmaya neden olduğunu söyledi.
Şahin, 76 milyon memleket evladının aynı ülkenin vatandaşı olarak barış ve huzur içerisinde birlikte yaşayabilmesi için Türkiye'nin terör belasından kurtulması gerektiğini düşündüklerini vurgulayarak, bu nedenle başlatıkları çözüm sürecinin, terörü sonlandırmasının en önemli dilekleri olduğunu kaydetti.
Halkın da böyle düşündüğünü bildiklerini dile getiren Şahin şöyle devam etti:
''Eğer terör devam ederse, şehit cenazeleri devam ederse, tabi her çatışmada maalesef şehitlerimiz oluyor. Terör mensuplarından da tabii ki ölenler oluyor. Bu karşılıklı ölümler toplumda bir ayrışmaya da maalesef sebep oluyor. O bakımdan toplumun birliği beraberliği, barışı için terörün son bulmasını istiyoruz. Benim açıklamam bu amaca yöneliktir. 3 aydır Türkiye'de çok şükür bir şehit cenazesi ile karşılaşmadık, bundan memnuniyet duyuyoruz ve böyle devam etmesini istiyoruz. Hükümetimizin yapmak istediği budur.''
Şahin, son 3 ayda yaşananların bundan sonraki zamanlarda da devam etmesini istediklerine vurgu yaparak, ''Bu, gayet insancıl, barışçıl ve ülkenin lehine olan bir durum değil mi- Bunun eleştirilecek bir yönü yok'' ifadesini kullandı.
-''O tür açıklamalar, birer fantezi''-
Bir gazetecinin, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ''Dağdakiler çözüm sürecine ilişkin mesajları, Abdullah Öcalan'ın sesinden duymak istiyor'' açıklamasına ilişkin görüşlerini sorması üzerine Şahin, şunları kaydetti:
''O tür açıklamaları birer fantezi olarak görüyorum. Artık terörün sonlandırılması konusunda bir süreç başlamıştır, atılması gereken adım silahların susmasıdır. Şu anda silahlar susmuştur. Bundan sonraki atılması gereken adım, terör örgütü unsurlarının bir an önce Türkiye'yi terk etmeleridir. Tabi daha sonra atılması gereken adımlar olacaktır ama daha işin başındayız. Bu süreci olumsuz etkileyecek sorumsuz açıklamalardan, beyanlardan herkes kaçınmak mecburiyetindedir. Yıllardır Türkiye'nin en büyük sorunu olan terör sorununun Türkiye'nin gündeminden çıkarmaktır. Hükümet olarak bunun için gayret ediyoruz. Her vatanseverin bu sürecin başarıya ulaşması için duacı olmasını arzu ediyorum.''
-Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki Türk bayrağını yakma girişimi-
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde bir grubun Türk bayrağını yakma girişiminin sorulduğu Şahin, bunun ilk defa olmadığını söyledi.
Şahin, Kıbrıs Rum Kesimi'nde bazı marjinal grupların, Türk bayrağını yakarak kendi kendilerini tatmin ettiğini vurgulayarak, ''Türk bayrağı yakarak bize zarar vermiş değiller, zaten de veremezler. İçine düşmüş oldukları şu durum onların ne kadar güç durumda olduklarını da gösteriyor'' diye konuştu.
Rum Kesimi'nde de ''Keşke Annan Planı'nı kabul etseydik de bu duruma düşmeseydik'' şeklinde değerlendirmelerin olduğunu belirten Şahin, ''Kıbrıs Rum Yönetimi, son seçimlerde Annan Planı'na destek vermiş olan birini, orada cumhurbaşkanı seçmek suretiyle bizim Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak ne kadar haklı bir noktada bulunduğumuzu da teyit etmiş oldular. Kıbrıs'ta bu müzakereler bir an önce sonuçlansın ve Kıbrıs sorununu bir an önce gündemden çıkaralım'' ifadesini kullandı.
-İsrail'in Türkiye'den özür dilemesi-
Şahin, İsrail'in Mavi Marmara saldırısıyla ilgili Türkiye'den özür dilemesine ilişkin, soruya Türkiye'nin haklılığının tespit edilmiş olmasından dolayı mutlu olduklarını anlattı.
Türkiye'nin hem bölgede hem de dünyada etkinliğinin arttığını vurgulayan Şahin, ''Türkiye'nin dostluğundan ve barışçı tutumundan diğer ülkelerin de yararlanacağını herkes bilmelidir. Bunu bilenler de ilişkilerini eğer bozuksa normalleştirme ihtiyacı duyuyorlar. Biz, bundan şikayetçi değiliz. Artık Atatürk'ün de söylediği gibi 'yurtta da dünyada da barış' istiyoruz'' şeklinde konuştu.
AK Parti Karabük İl Başkanlığı Kadın Kolları üyelerinin, resmi bir araçla kumanya dağıttığı iddialarına da değinen Şahin, bunun özel idarenin bir faaliyeti olması durumunda bir şey diyemeyeceğini söyledi.
Şahin, AK Parti İl Başkanı'nın, böyle bir faaliyetlerinin olmadığı yönünde açıklama yaptığını aktararak, ''Eğer partinin bir faaliyetiyse ve resmi bir araç kullanıldıysa büyük bir hata yapılmış demektir. Partimizin yetkili organları bu konuyla ilgili inceleme başlatırlar'' dedi.
Karabük Valisi'nin de bu konuyla ilgilenmesi gerektiğine vurgu yapan Şahin, kamu imkanlarının partisel amaçlarla kullanılmaması konusunda duyarlı bir parti olduklarını anlattı.
Şahin, buna asla izin vermeyeceklerini ifade ederek, ''Partimizin tüzüğü neyi gerektiriyorsa o yapılacaktır ama benim ilk edindiğim bilgilere göre partinin bir faaliyeti değildir ama yinede bir inceleme yapılması gerekir'' diye konuştu.
